'Türkiye'nin gazetecileri görevlerinden alıkoyma amacı yoktur'

Diyarbakır'da tutuklanan iki İngiliz gazeteciyle ilgili açıklamam yapan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç, bir hukuk devleti olan Türkiye'de adli makamların gerekli gördükleri soruşturmayı yapma hakkına sahip olduklarını dile getirdi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Irak'ın başkenti Bağdat'ta stadyum inşaatında çalışan 14 işçi, 3 mühendis ve 1 muhasebeci olmak üzere 18 Türk vatandaşının polis ve asker üniformalı bir grup tarafından kaçırıldığını, konuyla ilgili Irak makamlarıyla temas halinde olduklarını bildirdi.

Bilgiç, Diyarbakır'da tutuklanan iki İngiliz gazeteciyle ilgili de "Türkiye Cumhuriyeti'nin, gazetecilerin kamuoyunu aydınlatma görevlerinden alıkoyma gibi bir hedefi ya da amacı bulunmamaktadır. Tabiatıyla şu anda adli süreç devam ediyor. Bizim yapmamız gereken soruşturmanın sonucunu ve bağımsız yargı tarafından alınacak kararı beklemektir" dedi.

Bilgiç, düzenlediği haftalık basın toplantısında yeni Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu'nun Lüksemburg'da 4-5 Eylül tarihlerinde AB üyesi ve aday ülkeleri Dışişleri Bakanları gayrı resmi toplantısına katılacağını bildirdi.

Bilgiç, Irak'ın başkenti Bağdat'ta Türk işçilerin kaçırıldığı haberini doğruladı. Bağdat'ta bir Türk şirketin üslendiği stadyum inşaatında çalışan 18 Türk işçinin asker ve polis üniformalı bir grup tarafından kaçırıldığını bildiren Bilgiç, şöyle konuştu:

"Sayı Irak basınına 16 şeklinde yansıdı ancak doğru sayı 18. Olay dün gece saat 03.00 civarında gerçekleşti. Polis ve asker üniformasıyla gelerek şantiyeyi basan bu kişiler 18 Türk işçiyi alıp götürmüşler. Olayın öğrenilmesinin hemen ardından Bağdat büyükelçiliğimiz Irak Dışişleri Bakanlığı, İçişleri ve Savunma bakanlıkları, ve Başbakanlık ile Ulusal Güvenlik Müsteşarlığı'yla hemen temasa geçti. Şu aşamada neden, hangi saikle bu kişilerin alıkonulduğuyla ilgili herhangi bir yorumda bulunmak zor. Tabiatıyla bu Türk inşaat şirketiyle de temas halindeyiz. Bu kişi arasında 14 işçi, 3 mühendis ve 1 muhasebecinin bulunduğunu öğrendik. Konuyu takip etmeye devam edeceğiz, Bağdat Büyükelçimiz tüm mesaisini bu olaya vakfetmiş durumda."

Bilgiç, Türk işçilerin diğer işçiler arasından seçilerek kaçırıldığını öğrendiklerini ifade ederek "Bizim öğrendiğimiz Türk işçileri diğerlerinden ayırarak bir seçime tabi tuttukları. Ama dün gece olan bir olay, bazı detayların netleşmesini beklemek daha doğru olur" dedi.

Alıkonulan Türk işçilerin fidye talebiyle kaçırılmış olabileceği ancak şu aşamada konunun netlik kazanmadığı ifade ediliyor.

'ADLİ MAKAMLAR SORUŞTURMAYI YAPMA HAKKINA SAHİPTİR'

Dışişleri Sözcüsü, Diyarbakır'da haber yaptıkları sırada gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanan iki İngiliz Vice News muhabiri hakkında da konuştu. Türkiye'nin demokratik bir hukuk devleti olduğunu ve bir hukuk devleti olan Türkiye'de adli makamların gerekli gördükleri soruşturmayı yapma hakkına sahip olduklarını dile getiren Bilgiç, "Türkiye'ye yüzlerce yabancı gazeteci girmekte ve bu kişiler görevlerini serbestçe yerine getirmektedirler. Türkiye Cumhuriyeti'nin, gazetecilerin kamuoyunu aydınlatma görevlerinden alıkoyma gibi bir hedefi ya da amacı bulunmamaktadır. Tabiatıyla şu anda adli süreç devam ediyor. Bizim yapmamız gereken soruşturmanın sonucunu ve bağımsız yargı tarafından alınacak kararı beklemektir" diye konuştu.

Bilgiç, gazetecilerin IŞİD üyesi olma şüphesiyle gözaltına alındıkları ancak PKK'ya yardım ettikleri gerekçesiyle tutuklandıkları yönündeki haberleri sorması üzerine neyle suçlandıkları hakkında yorum yapmasının mümkün olmadığını belirterek "Türk yargısına güvenmek ve sabırlı olmak bu aşamada en doğrusu. Tabiatıyla bağımsız yargı bu konuda gereken kararı verecektir" dedi.

Bilgiç, dün Kilis'te Suriye sınır bölgesinde IŞİD tarafından gerçekleştirilen ve 1 askerin şehit olduğu saldırıda 1 askerin de kaçırılmasıyla ilgili soru üzerine dün Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yaptığı açıklama dışında şu anda yeni bir bilginin olmadığını söyledi.

ESKİ MUSUL BAŞKONSOLOSU MİLLETVEKİLLİĞİ İÇİN İSTİFA ETTİ

Bilgiç, 1 Kasım genel seçimlerinde aday olmak üzere istifa eden Dışişleri Bakanlığı mensuplarını da açıkladı. Bilgiç'in açıklamasına göre Irak'ın Musul kentinde 46 konsolosluk çalışanıyla birlikte kaçırıldıktan sonra serbest kalan eski Musul Başkonsolosu ve şu anda Duşanbe Büyükelçisi olan Öztürk Yılmaz, büyükelçiler Hulusi Kılıç, Mehmet Niyazi Tanınır, danışman Dilek Ertürk ve iç denetçi Mikail Yılmaz, milletvekili adayı olmak üzere görevlerinden istifa etti.

IŞİD'e karşı mücadele çerçevesinde ABD ile ortak uçuşların başladığını ve IŞİD'le mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini söyleyen Bilgiç, kara harekatının ise daha önce açıkladıkları gibi şu anda gündemde olmadığını ifade etti.

Almanya'da casusluk iddiasıyla tutuklanan üç Türk vatandaşının davasının Dışişleri Bakanlığı tarafından takip edilip edilmeyeceği ile ilgili soruyu yanıtlayan Bilgiç, yurtdışında hukuki destek isteyen her Türk vatandaşına imkanlar ölçüsünde "Bir Türk vatandaşının hukuki ve adli sürecini tabiatıyla biz de takip ederiz. Ama spesifik olarak şu anda bu kişiler böyle bir talepte bulundu mu, rızalarını verdiler mi, onu bilemiyorum" dedi.

'BANGKOK SALDIRISININ FAİLİ TÜRK VATANDAŞI DEĞİL'

Tayland'ın başkenti Bangkok'ta 17 Ağustos'ta meydana gelen terör saldırısının şüphelisinin üzerinde sahte Türk pasaportu çıkmasıyla ilgili bir soruyu da yanıtlayan Bilgiç, "29 Ağustos'ta yakalanan şahsın üzerinden sahte Türk pasaportu çıktığı basına yansıdı, zaten basına yansıyan fotoğraflardan bu pasaportun sahte olduğunu siz de anlayabilirsiniz. Fakat ne yazık ki yakalanır yakalanmaz bu kişinin Türk olduğuna dair bazı basın organlarında yanlış bilgiler yer aldı. Hem bizim büyükelçiliğimiz bu kişinin Türk vatandaşı olmadığını açıkladı. Hem de Ankara'daki Tayland büyükelçiliği de bu konuya ilişkin olarak herhangi bir kesinlik olmadığını da netleştirdi" diye konuştu. Bilgiç, konuyla ilgili Tayland makamlarıyla temas halinde olduklarını belirtti.

Bilgiç, Suriye'ye IŞİD'e katılmak üzere gitmeye çalıştıkları şüphesiyle sınırdışı edilen İngiliz aileye ilişkin spesifik bir bilgisi olmadığını, ancak yabancı terörist savaşçıların Suriye'ye geçişini engellemek için ciddi tedbirler aldıklarını belirtti.

Üçüncü ülkelerle istihbarat paylaşımı sayesinde Türkiye'nin çalışmalarının her geçen gün ivmelendiğini kaydeden Bilgiç, bu bilgilere dayanarak bugüne kadar 20 bine yakın kişiye Türkiye'ye giriş yasağı konduğunu, 2 bin 100 kişinin sınırdışı edildiğini, sınır kapılarında şüphe uyandıran 3 bin 700'den fazla kişiyle görüşme yapılıp bin 450'sine Türkiye'ye giriş izni verilmediğini kaydetti.

Bilgiç, Sinirlioğlu'nun Dışişleri Bakanlığı'na getirilmesinin ardından Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı makamına atama yapılıp yapılmadığıyla ilgili bir bilgisinin olmadığını ifade etti.

Fethullah Gülen'in iadesine ilişkin süreç hakkında bir soruyu da yanıtlayan Bilgiç, ade sürecinini sadece Dışişleri'ni değil Adalet ve İçişleri Bakanlığı'nı da ilgilendirdiğini, bu bakanlıkların doğrudan iade için evraklarını yabancı bakamlara iletebildiklerini kaydederek kendilerine bir yazı geldiğinde bekletmeden gereğini yaptıklarını bildirdi.