Atina, Ankara’nın sığınmacı politikasından rahatsız

Yunanistan’da yeni kurulan SYRIZA - ANEL koalisyon hükümeti, Türkiye’nin Suriye konusunda, özellikle de sığınmacı krizi için devreye soktuğu politikalardan rahatsız. Atina’daki siyaset kulislerinde de Ankara’nın, sığınmacı krizini kullanarak Yunanistan ve Avrupa Birliği’ne baskı uygulamaya çalıştığı görüşünü paylaşılıyor.

Yunan hükümetine göre, Türkiye, Suriye krizini bir fırsat olarak görüyor. Ankara’nın bu ‘fırsatı’ değerlendirip Ege’nin ‘gri şeritleri’nde, yani sınır hattında, iki ülke ilişkilerinde soruna neden olan bölgelerde etkin olmak istediğini düşünen Atina hükümeti, Türkiye’nin AB ilişkilerinin geleceği için de söz sahibi olmak istediği görüşünde.

Deneyimli Yunanistan gazeteci Dimitris Hacidimitriu da son haftalarda Yunanistan’ın Türkiye’den gelen ‘olumsuz’ mesajlar üzerine yoğunlaştığını vurguladı. Hacidimitriu’ya göre, uyguladığı Türkiye uyguladığı ‘yanlış’ politikalarla nedeniyle Yunanistan’a güven veremiyor. Daha da kötüsü, Ankara’nın sığınmacı politikası, Atina’daki karamsar ve kuşkucu ‘iklime’ yeni boyutlar ekledi.

‘TÜRKİYE İLE KOMŞU OLMAK KOLAY DEĞİL’

“Türkiye ile komşu olmak kolay bir konu değil. Tarih bunu kanıtlıyor” diyen Hacidimitriu’ya göre, Ankara, ele geçirdiği tüm fırsatlarla Atina ve Brüksel’e baskı uygulamaya çalışıyor. Türkiye’nin eline geçirdiği en yeni fırsatın ‘sığınmacı krizi’ olduğunu savunan Hacidimitriu, Ankara’nın Atina ve Brüksel’in eksikliklerinden faydalanmaya çalıştığı görüşünde.

‘TÜRKİYE’NİN SIĞINMACI POLİTİKASI THY İLE BAŞLADI’

Türkiye’nin sığınmacı krizinde uyguladığı politikanın yeni olmadığını belirten Hacidimitriu’ya göre, Ankara mülteci krizini bir fırsat olarak 2000’li yıllarda ele almaya başladı.

Türk Hava Yolları’nın 2000’li yıllarda Osmanlı Devleti’nin eski topraklarına başlattığı seferler de bunun bir kanıtı. Buna göre, THY bu dönemde Tunus’tan Irak’a bu coğrafyadaki milyonlarca insanı Avrupa’ya uçurdu. Atina’ya göre bu politika Ankara’nın yeni stratejisinin bir parçasıydı ve yeni süreçte sığınmacıların Avrupa’ya yasal yollardan ulaşmasını kolaylaştırılmaktaydı.

‘ANKARA GERİ KABUL ANLAŞMASI’NI UYGULAMIYOR’

Öte yandan Atina, son dönemde Türkiye’nin Geri Kabul Anlaşması’na sadık kalmadığı teorisi üzerinde duruyor. Yunanistan’ın verilerine göre, Türkiye 2012-2014 yılları arasında Avrupa’da göz altına alınan 146 bin sığınmacıdan sadece 3900’ünü geri kabul etti.

Hacidimitriu da Ankara’nın ‘sistemli’ şekilde 2001’de Yunanistan’la, 2013’de de Avrupa Birliği ile imzalanan geri kabul protokollerini görmezden geldiği görüşünde.

‘TÜRKİYE AB’DEN VİZE MUAFİYETİ TALEP EDİYOR’

Hacidimitriu, “Türkiye neden sığınmacı krizinden faydalanarak Atina ve Brüksel’e baskı uygulamaya çalışıyor?” sorusuna işe şu yanıtı verdi: “Ankara, geri kabul anlaşmalarına uymayı önemli bir şarta bağlamış durumda. Türkiye bunun karşılığında AB’den vize muafiyeti talep ediyor.”

‘TÜRKİYE, YUNANİSTAN’IN EGEMENLİK HAKLARINI SORGULUYOR’

Yunanistan gazeteciye göre, Türkiye’nin sığınmacı krizini bir fırsat olarak görmesinin ardında bir neden daha saklı. Krizin bu boyutunun Türk-Yunan ilişkilerinin seyriyle ilgili olduğunu savunan Hacidimitriu, şunları kaydetti:

“Atina, Ankara’nın sığınmacı krizinden faydalanıp Ege Denizi’nde Yunanistan egemenlik haklarını sorgulamayı amaçladığı teorisi üzerinde duruyor. Özellikle Ege’deki arama-kurtarma sahaları ilgili Yunanistan’ın derin kuşkuları var. Atina’ya göre, Ankara bu konularda oldubittilerden faydalanmaya gayret sarf ediyor.”