Sputnik’e konuşan Karaaslan şu ifadeleri kullandı: “Ne yazık ki Ortadoğu bölgesi kan gölüne çevrildi. Türkiye’de darbe girişimi başarılı olsaydı inanılmaz bir iç savaş olacaktı. Yaşanabilecek faciayı hayal etmek bile mümkün değil. Gerçekten Türkiye büyük bir olay atlattı. Etnik ve mezhep çatışmaları çıkabilirdi. Ordu bölünecekti. Ben 1980 darbesini çok iyi hatırlıyorum. Kendi halkını öldürmek, kurşun sıkmak beklenecek olaylar değildi. Bununla birlikte Türk Silahlar Kuvvetleri’nin zan altında bırakılması ve imajının zedelenmesi planlı şekilde yapıldı. Türkiye ciddi bir sınav verdi ve bunu başarıyla geçti. Önemli olan halkın dayanışma sağlaması. Parlamentoda tüm partiler iktidara bu konuda destek verdi. Türk halkı demokrasiye olan inancını böylece ortaya koydu. Türkiye halkı şöyle bir mesaj da verdi: Kendi kaderimizi silahla, darbeyle değil, sandıkla belirlemeliyiz. Halk demokrasiye, meşru iktidara ve cumhurbaşkanına sahip çıktı. Biz iş dünyası olarak barış ve huzurdan yanayız. RTİB olarak bu kanlı darbe girişimini sert şekilde kınıyoruz! Devlet için hiç bir yapı ve devlet olamaz.”
'PUTİN'İN ERDOĞAN'I ARAYIP DESTEK VERMESİ ÇOK OLUMLU'
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı telefonla aramasını çok olumlu bulduğunu belirten RTİB Başkanı açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bu anlamlı bir destek. Zaten Rusya böylece kendi duruşunu ortaya koydu. Rusya ve Türkiye stratejik ortaktır. Bu yedi ayda çok sıkıntı çektik. Malum uçak krizi yüzünden ilişkiler bozuldu. Bu olay zamanla daha da iyi anlaşılacak. Şimdiden bir şey söylemek doğru değil. Gerçek olan şu: Bu kriz ilişkilerimizi berbat etti. İş dünyası ve ortak aileler çileler çekti, fakat bugün barış sağlandı. Rusya ve Türkiye bölgedeki güç dengesi için vazgeçilemez ortaklar. İki ülke arasındaki stratejik ortaklığı geliştirmeliyiz. İş dünyası da bundan memnun olur. Bölgede stratejiler geliştirmeliyiz."
