'Trump’ın ve Ankara’nın dillendirdikleri güvenli bölgeler farklı şeyler'

ABD, bir yandan Suriye’de askeri üsler kurarken bir yandan da güvenli bölge oluşturacağını açıklıyor. Rusya, Türkiye ve İran’ın büyük katkılarıyla Suriye’nin genelinde kalıcı bir ateşkesin sağlandığı bir ortamda ABD Başkanı Donald Trump’ın güvenli bölgelerden söz etmesinin anlamı ne olabilir?

Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı, Müttefikler-Arası İhtiyat Subaylar Konfederasyonu eski Başkan yardımcısı, (E) Tuğgeneral Haldun Solmaztürk şu değerlendirmelerde bulundu.

Bugün geldiğimiz aşamada yeni göreve gelen Başkan Trump’ın dillendirdiği güvenli bölgelerle Suriye’deki krizin başından beri zaman zaman Türkiye Cumhurbaşkanı’nın dillendirdiği güvenli bölgeler farklı şeyler. Her iki tarafın aklında farklı şeyler var. 4-5 senedir tartışılan güvenli bölge veya uçuşa yasak bölge gibi projeler artık uygulanabilir değil. Suriye’de durum çok değişti. Ve bu mevcut durumda Suriye’nin geneliyle ilgili siyasi bir çözüme ulaşılmadan veya bu konuda bir mutabakata ulaşılmadan ne güvenli bölgenin ne uçuşa yasak bölgenin ne de başka bir şeyin konuşulabileceğini zannetmiyorum.

Ve yine zannediyorum ki, şu anda Amerika’nın kontrolündeki bazı güçlerin ki, bunlara Suriye Demokratik Güçleri diyorlar ama esas olarak bunlar Kürt güçleri, yani PYD/YPG güçleri, işte bunların kontrolündeki bölgeye münhasır olmak üzere, yani sadece o bölgeyle sınırlı olmak üzere böyle bir uçuşa yasak bölge gibi bir şey kafalarında canlandırmaya çalışıyorlar. Tabi, bu bir spekülasyon.

Tekrar başkan Trump’ın ifadelerine dönersek, işte ‘Avrupa bu kadar milyonlarca mülteciyi kabul etmekle hata yaptı’, ‘bu mültecilerin tekrar geri dönmesi lazım’, ‘bunun için de güvenli bölgeler lazım’ demesine bakarsak bunun da uygulanabilirliği yok.
Başkan Trump tabi göreve yeni geldi. Uluslararası güvenlik, uluslararası siyaset, Orta Doğu’da ne olup bittiği konularını doğal olarak çok iyi bilmiyor. O bir iş adamı. Ve kafasında bu konuda muğlak bazı görüşler var. Sanıyorum zamanla ilgili askerler ve diplomatlar kendisine bunun olamayacağını anlatacaklardır. 
Son olarak da şunu vurgulamak istiyorum. Şayet Trump’ın kafasında PYD güçlerinin veya işte Suriye Demokratik Güçleri’nin kontrolündeki bölgeyi kapsayacak ve Amerika’nın gözetiminde ve himayesinde bir bölge yaratmak varsa bu tabi vahim bir durum, bu endişe verici bir gelişme olur diye düşünüyorum.