Markov, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la, ABD’nin yeni başkanı Donald Trump arasındaki görüşmeyi Sputnik’e değerlendirdi.
'OBAMA, ERDOĞAN’I DEVİRMEK Mİ İSTEDİ?'
Türkiye’nin 15 Temmuz darbe girişimindeki rolünden dolayı ABD’nin eski yönetiminden kuşku duyduğunu belirten Markov, Sputnik’e yaptığı açıklamada, ABD – Türkiye ilişkilerindeki zorluklara dikkat çekerek şunları söyledi:
“Türkiye-ABD ilişkileri zor ilişkilerdir. ABD, Türkiye’yi müttefik olarak gördüğünü söylüyor. Ankara ise bundan kuşku duyuyor. Öncelikle Ankara 15 Temmuz gecesi başarısız darbe girişiminde Amerikan istihbarat güçlerinin katılıp katılmadığını araştırmak istiyor. ABD eski Başkanı Barack Obama, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek istedi mi? Darbe girişiminde ABD yanlısı Türk askerlerin yer aldığı biliniyor. Burada Fetullah Gülen’in de aktif rol oynadığı biliniyor. Gülen ise ABD’de yaşıyor. Gülen ABD istihbarat güçleri ile sıkı işbirliği yapıyor. Türkiye yönetimi, ABD istihbarat güçlerinin başarısız darbe girişiminde yer alması nedeniyle çok kızgın. Dolayısıyla Ankara, Washington’dan böyle bir operasyonun bir daha tekrarlanmayacağına yönelik garanti almak istiyor. Nitekim bu da yapılacak işbirliği koşullarından biri olacak.”
‘ABD GÜLEN’İ İADE ETMEZ’
Rus uzman açıklamalarına şöyle devam etti:
“Gülen’in iadesi konusuna gelince, bence ABD, Gülen’i Ankara’ya iade etmez. Aslında Gülen’in iade edilmesi Türkiye yönetiminin işine de gelmez. Yaşlı haliye düşünün cezaevine gireceğini. 45 veya 60 yaşındaki bir general olsa neyse. Gülen’in ABD kalması ve orada bloke edilmesi Türkiye için en iyisi. Gülen şu anda Ankara için 'iyi bir düşman.' İkinci konu NATO’nun geleceği… Suriye sorununun çözümü de Türkiye-ABD ilişkilerindeki önemli konulardan biri. IŞİD terör örgütüne karşı ortak mücadele konusunda taraflar hemfikir. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’a yönelik Ankara’nın tutumunun değişmesi de önemli gelişmelerden biri. Suriye Kürtleri konusu da önemli meselelerden biri. Türkiye ve ABD arasında bu konuyla ilgili görüş ayrılılıkları var. Hatta ikili ilişkiler açısından bu konu, Gülen konusundan daha önemli.”