Amerikan yetkililerinin Türkiye’de görüştükleri konulardan biri, Suriye’de güvenli bölgelerin oluşturulması meselesidir.
Bilindiği üzere Ankara, güvenli bölge önerisini 2013’ten bu yana dile getirmekte. ABD, son haftalarda konuyu gündemine alsa da, buna ilişkin henüz net bir planının olmadığı görünüyor.
Uzmanlar, Suriye’de güvenli bölgelerin oluşturulabileceğini, ancak bunun Suriye hükümetiyle işbirliği içinde ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararıyla yapılması gerektiğini savunuyor.
Güvenlik bölgelerinin oluşturulması ile ilgili devam eden tartışmalara ilişkin Sputnik’e konuşan CHP Dış İlişkilerden Sorumlu eski Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin Kürtlere yönelik, özellikle Suriyeli Kürtlere yönelik politikasının ana ekseni, PYD’nin, PKK’nın uzantısı olduğu ve PYD ve YPG’nin terör örgütleri olduğu yönünde. Fakat bu, meselenin bir parçası. Bundan daha büyük mesele, bölgede bir Kürt realitesi var. Türkiye’nin öncelikle kendi içindeki meseleyi halledip bölgede Kürtlere el uzatacak bölgesel güç olması gerektiğini düşünüyorum. Bu, hem Irak Kürtleri bakımından hem Suriye Kürtleri bakımından böyle olması gerekir diyorum. PYD’nin, hem barış müzakerelerinde hem de Anayasa müzakerelerindeki yeri ise, Suriye halkının bileceği bir iştir.
Amerika Birleşik Devletleri henüz güvenli bölgelerden ne anladığını, bunların nerede olacağını, güvenlik bölgeleri ne ve kimi koruyacağını, bunun bir uçuşa yasak bölgelerle birlikte gelip gelmeyeceğini ve bunun bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararına dayanıp dayanmayacağını bütün bu hususlar henüz belirsiz. Başkan Trump, Dışişleri ve Savunma Bakanlıklarına talimat verdi. Bu konuda bir plan hazırlayın diye. Bunlar ondan sonra çıkacak.
Bence güvenli bölgelerin, Suriye’deki gelişmeler ışığında artık ihtiyacı geçti. Çünkü kaçan kaçtı. Rakka gibi operasyonlar nedeniyle kaçmak durumunda olacak diğer insanlara ilişkin, onları koruyacak adımlar atılabilir diye düşünüyorum.
Amerika Birleşik Devletleri’nin bu konuda ne ve nasıl yapmak istediğini, Trump’a yapılacak öneri ve Trump’ın o konuda alacağı karara bağlıdır. Şimdi burada dikkat çekici bir şey var. Bu güvenli bölgeler konusunu Trump, Suudi Arabistan’la konuştu, Ürdün’le konuştu. Fakat Türkiye ile henüz bu konu ele alınmadı. Onun için beklememiz ve görmemiz gerekiyor. Türkiye bu konuda yıllardır hep ısrarlı olmuştu. Zamanında yapılsaydı, bundan yaklaşık 2-3 sene önce, belki yararlı olurdu. Ama bunun uluslararası koalisyon tarafından ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararıyla yapılması lazım. O olmazsa o zaman Suriye hükümetinin, Suriye devletinin izniyle yapılması lazım.