'ALMAN KURUMLARI, TÜRKİYE'DEKİ REFERANDUM TARTIŞMALARINI ALMANYA'YA TAŞIMAK İSTEMİYORLAR'
'TÜRKİYE'YE YÖNELİK OLUMSUZ HAVA, DENİZ YÜCEL'İN TUTUKLANMASINDAN SONRA DAHA DA ARTTI'
Almanya'da 1.4 milyon civarında Türkiye'deki referandumda oy kullanma hakkına sahip seçmen olduğunu, daha öncede Cumhurbaşkanı Erdoğan dâhil olmak üzere Türk siyasetçilerin Almanya'ya gidip miting yaptıklarını kaydeden Bağcı, şöyle konuştu:
'ÇAVUŞOĞLU VE BOZDAĞ'IN AÇIKLAMALARI GERGİNLİĞİ TIRMANDIRICI AÇIKLAMALAR'
'TÜRKİYE'DE OHAL DEVAM ETTİKÇE GERGİNLİK KADEMELİ OLARAK ARTACAK'
Almanya ile Türkiye arasında çok özel ilişkiler var, tarihsel anlamda ilişkiler olduğunu, son dönemde Almanya Başbakanı Angela Merkel'in altı defa Türkiye'ye geldiğini kaydeden Bağcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada temel sorun şu; 15 Temmuz sonrasında Almanya'nın Türkiye'ye yönelik olarak çok çabuk bir tepki vermemesi, aramaması, sormaması, Türkiye'de hükümetin gönül koymasına da neden oldu. Buna bir de PKK başta olmak üzere Fethullah Gülen grubundan ilticaların, Can Dündar gibi gazetecilerin, akademisyenlerin oraya gitmeleri ve Almanya'nın koruması altına girmeleri Türk hükümetini rahatsız etti ve mutsuz etti. Türkiye'de olağanüstü hal devam ettikçe de öyle görünüyor ki Almanya bu politikasından vazgeçmeyecek. O nedenle Türkiye, olağanüstü hal devam ettiği müddetçe Almanya ile Türkiye arasındaki gerginlik kademeli olarak artacak gibi görünüyor. Burada kimin doğru, kimin yanlış yaptığı sorusundan çok iki farklı algılamanın olduğunu görmek lazım. Türkiye kendi açısından baktığında tabii ki Almanya'dan daha fazla destek görmek istiyor. Ama Almanya açısından bakıldığında da Türkiye'nin vakit geçirmeden normal demokratik hukuk koşullarına, yani olağanüstü halin kaldırılma durumuna dönmesi gerekiyor. Olağanüstü hal devam ettiği müddetçe Alman mantığı açısından Türkiye ile demokratik anlamda ilişkilerin yürümesi zor gibi görünüyor. O nedenle sadece Almanya değil bütün AB, Türkiye'de olağanüstü halin bir an evvel kaldırılmasını bekliyor. Türkiye ile Almanya arasında bu gerginlik devam ederken tarafların pozisyonlarında bir değişiklik olmayacak gördüğüm kadarıyla."
'ALMANYA SEÇİMLERİNİ SOSYAL DEMOKRATLAR KAZANIRSA GERGİNLİK DAHA DA ARTAR'
Almanya'da Eylül ayında yapılacak olan genel seçimlerde Martin Schulz liderliğindeki Sosyal Demokrat Parti'nin seçimleri kazanması durumunda Türkiye ile Almanya arasındaki gerginliğin artacağını ifade eden Bağcı, "Çünkü Martin Schulz, AP başkanı olarak Türkiye'ye geldiğinde vermiş olduğu mesajlarda zaten önemli bir görüş ayrılığını ortaya koymuştu. Almanya Başbakanı olduğu takdirde ise bana göre Türkiye ile ilişkilerin daha da gerginleşmesi kaçınılmaz olacaktır. Çünkü sosyal demokratların duyarlılığı Hıristiyan demokratların duyarlılığından biraz daha farklıdır" dedi.
'TÜRKİYE'YE YÖNELİK OLUMSUZ ALGI SÜRECEKTİR'
'ALMANYA, ERDOĞAN'I ENGELLEYEMEZ'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın olası Almanya ziyaretini de değerlendiren Bağcı, "Türkiye Cumhurbaşkanı'nın Almanya'ya gitmesini Almanya engelleyemez. Çünkü Türkiye Cumhurbaşkanı orada bulunan vatandaşlarıyla görüşme hakkına sahiptir. Bakanlarla ilgili olarak ise tabii ki muhataplarıyla görüşeceklerdir ama Türkiye'nin bu özel ilişkisi nedeniyle ve 3 milyona varan insanı nedeniyle tabii ki bu referandum süreci esnasında böyle bir talebin Türk hükümeti tarafından gelmesi ve orada bir kampanya yapmak istemesi anlaşılabilir bir durumdur. Ama Almanya tarafından anlaşılmayan durum, Almanya kendi toprakları içinde Türk iç siyasetinin bir aktörü olma niyetinde değil. Alman kamu düzeninde yerel yönetimlerin daha etkili olduğu bir yapı var. O nedenle Türkiye gibi ‘Biz Türkiye'de bunu yapıyoruz, orada da böyle olmalıdır' şeklinde bir düşünce biçimi Alman mantığı açısından doğru değil" dedi.