Erdoğan, Katar krizinin daha fazla uzamasının kimseye bir faydası olmadığını, “mevcut krizden istifade edenler, bölgenin geleceğini ipotek altına almaya çalışan, kardeş kavgasının alevlenmesi için fırsat kollayan hasım çevreler” olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı ayrıca Kuveyt Emiri Şeyh Sabah’ın yürüttüğü arabuluculuk çalışmalarını desteklediğini ve bölge ülkelerinin yanı sıra diğer aktörlerin de bu çabalara güçlü destek vermesi gerektiğini belirtti.
Bazı bölge ülkelerinin, Türkiye’nin Körfez’de attığı adımlarına kuşkuyla baktığı bilinmektedir. Uzmanlara göre, Katar’a verilen ültimatomdaki 13 talep içinde Türkiye’nin El Rayyan Askeri Üssü’nün kapatılıp Türk askerlerinin Körfez bölgesinden uzaklaştırılması talebi, bunun açık kanıtıdır.
Ankara’nın Körfez’deki imajı göz önünde bulundurularak Erdoğan’ın Katar kriziyle ilgili son adımları Doha’da nasıl algılandı?
Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan Katar’ın Moskova Büyükelçisi Fahad Mohammad Al-Attiyah, şu değerlendirmelerde bulundu.
Doha, Ankara ile ilişkileri konusunda dışarıdan yapılmakta olan dikteleri reddetmektedir. Katar, Türkiye ile işbirliğinin devamını savunarak, bu konuda diğer ülkelerin emirlerini yerine getirecek değil. Türkiye, Suriye konusunda devam eden Astana görüşmelerinde garantör ülkelerinden biri ve bölgede ağırlığı olan bir ülke. Doha, Ankara’nın Astana görüşmelerinde sergilediği yapıcı rolünü destekliyor. Türkiye, Körfez’de kiminle işbirliği yapacağını kendisi karar vermektedir. Dolayısıyla Doha, siyasi, askeri ve ekonomik yönünden bölgede önemli rolü olan Ankara’nın, Körfez’deki son adımlarını olumlu bularak destekliyor.