'AKSİ HALDE BAYRAMDAN SONRA CİDDİ OLAYLAR YAŞANIR'
"Irak'ta bayram sonrası dönemde ciddi, siyasi olaylar yaşanacak. Bildiğiniz gibi Kerkük'e bayrak asılması nedeniyle oradaki Türkmenler bunun Irak anayasasına aykırı olduğunu öne sürerek Bağdat'taki idari mahkemeye başvurmuşlardı. İdari mahkeme kararını açıkladı; Kerkük'te Irak bayrağı dışında bir bayrak asılmasının anayasaya aykırı olduğuna karar verdi. Ancak Necmeddin Kerim Kerkük Valisi buna uymayacağını açıkladı. Necmeddin Kerim hakkında da Irak Parlamentosu'nda 144 tane milletvekili, özellikle Araplardan Şii ve Sünni Araplardan oluşan 144 milletvekili Irak Başbakan'ına bir mektup göndererek Necmeddin Kerim'in Irak anayasasına aykırı hareket ettiği, hakkında yolsuzluk iddiaları bulunduğu, bayrak krizinde Irak yasalarını uygulamadığı ve Irak'ın bütünlüğüne karşı hareket ettiği gerekçesiyle kendisinin görevden alınması talebinde bulundular. Bayramdan sonra muhtemelen Irak Parlamentosu Necmeddin Kerim'i görevden alabilir. Necmeddin Kerim'in görevden alınması halinde Kerkük'te tansiyon iyice artacak. O bölgede böyle oldu bittilerle, fiili durumlarla bir yasal süreç oluşturulamaz. Umuyoruz bu yanlıştan dönülür. Aksi taktirde Irak'ta ciddi manada Kurban Bayramı'ndan sonra ciddi olaylar yaşanacak."
Telafer operasyonunun bitmesinin ardından buradaki Irak kuvvetleri ile Haşdi Şabi unsurlarının Kerkük'e kaydırılacağını ve bu harekatın da bağımsızlık referandumu ile aynı döneme denk geleceğini ifade eden Yılmaz, "Burada bir Arap, Türkmen ve Kürtleri içine alacak ve bölgeye yayılacak büyük çaplı bir savaş yaşanabilir. Bu maalesef gözardı ediliyor. Umarız bu yanlıştan dönülür." diye konuştu.
'KOZ OLARAK KULLANILMASI EĞİLİMİNE GİRİLDİ, BU ATEŞLE OYNAMAK GİBİ BİR ŞEY'
CHP'li Yılmaz, referandum konusunun Barzani tarafından özellikle bir koz olarak kullanılması yönünde bir eğilime girildiğinin görüldüğünü söyledi. Yılmaz, "Yani biz bağımsızlık referandumuna gidelim, elimizi güçlendirelim, Irak içinde bize karşı olanlar daha dikkatli olurlar ve biz kazanımlar elde ederiz, eğer istediğimiz şartlar o zaman ırak tarafından veya bölgedeki ülkeler tarafından yerine getirilmezse de o zaman aldığımız bağımsızlık kararı uygulamaya sokarız yönünde bir taktiksel boyutu da var bu işin. Ancak bu ateşle oynamak gibi bir şey. Bu konuda dikkatli olunması gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.
Türkiye'nin gerekli tepkiyi gösteremediğini kaydeden CHP'li Yılmaz, "İş bu noktaya neden geldi? Siz Barzani'nin altına kırmızı halı sererseniz, ona her türlü övgüler dizerseniz, Diyarbakır'da Barzani'yi çıkarıp orada halkın, ahalinin huzurunda onu överseniz ve sonuçta da iş bu noktaya geldiğinde de ses çıkaramazsınız doğru dürüst. Türkiye'nin şu andaki tepkisi göstermeliktir ve burada baktığınız zaman doğru dürüst bir tepki olmadığını da görüyorsunuz" dedi.
'NEDEN BÖLGESEL KÜRT YÖNETİMİ İLE SINIRLI KALMADI ÇÜNKÜ…'
CHP'li Öztürk Yılmaz, bugün bu referandumun Irak anayasasına göre oluşturulmuş Bölgesel Kürt Yönetimi'nin kendi sınırları içerisinde cereyan etmediğini, onun ötesine taşındığını söyledi. Referandum karara içinde Musul'un, Kerkük'ün ve ilçelerinin olduğunu vurgulayan Yılmaz, bunun da ‘ben fiili olarak Irak'ı parçalarım bu referandumu da yaparım' demek anlamına geldiğini kaydetti. Yılmaz, bunun son derece yanlış bir adım olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
"Biz Bölgesel Kürt Yönetimi ile Irak'ın toprak bütünlüğü içerisinde ilişkileri geliştirme taraftarıyız. Bu konuda en ufak bir şüphemiz de yok. Ama Irak'ın toprak bütünlüğü içerisinde olacak. Neden Bölgesel Kürt Yönetimi ile bu sınırlı kalmadı da diğer ilçeleri de içerisine alıyor? Biz zaten Bölgesel Kürt Yönetimi'nin de Irak'ın parçası olduğunu görüyor ve bu çerçevede kalmasını destekliyoruz. Neden bu sınırların dışındaki il ve ilçeler de katılmak isteniyor, onunla ilgili bir iki rakam vermek istiyorum. Bölgesel Kürt Yönetimi'nden çıkan günlük petrol 650 bin varildir. Bu 650 bin varil günlük petrolün 300 bini Bölgesel Kürt Yönetimine gidiyor, kaçak ve oradaki iç tüketim için kullanılıyor. Bölgesel Kürt Yönetimi nereden baksanız 400-450 bin varil kaçak petrol ya kullanıyor ya da İran'a kaçak yollarla bir şekilde ve Türkiye'ye satıyor. Bu bölgeler petrol bölgeleri. Musul ve Kerkük petrol bölgeleri. Buradaki petrole konmadan Irak'ta herhangi bir bölgenin bağımsız olarak ayakta kalabilmesi mümkün değil. Bugün bizim bildiğimiz Bölgesel Kürt Bölgesi'ndeki var olan petrol günlük 250-300 bin varil daha fazla değil bunu çok kullanırsanız 400 bin varili geçmez. Ama bir tek Kerkük'te günlük 600 bin varil petrol çıkıyor. Bütün hikayenin özünde de bağımsızlığa giden yolda ekonomik sürdürülebilirlik ekseninin önemi olduğunu unutmamak lazım."
CHP olarak bir önerileri olduğunu vurgulayan Öztürk Yılmaz, "Habur Kapısı bizim Irak'a açılan kapımız ama Bölgesel Kürt Yönetiminin elinde. Bölgesel Kürt Yönetimi 6 tane kapı işletiyor ve 6'sının da gelirlerinin çok büyük bir bölümünü cebine atıyor. Halbuki Irak merkezi yönetimine vermesi lazım. Habur kapısı ile bu bölgeyi biz zenginleştirdik, biz büyüttük. Habur Kapısı, Bölgesel Kürt Yönetimine giden ticarette yine kullanılsın ama bizim Irak'ta da bir kapımızın olması lazım. Yani, Irak'la da doğrudan bir kapımızın olması lazım. O kapı da daha önce çeşitli vesilelerle gündeme gelen ama Bölgesel Kürt Yönetiminin freni nedeniyle bir türlü uygulanamayan, Bağdat'a yapmış oldukları baskı nedeniyle uygulanamayan Ali Rıza Bey Sınır Kapısı yani Zaho'yla Suriye'nin kesiştiği nokta. Burada bu sınır kapısının açılması gerekir diye düşünüyoruz. Çünkü bu Telafer'e 70 km'lik bir uzaklıkta, oradan da Bağdat'a inilir ve kapı mutlaka açılmalıdır. Bu kapı açıldığı zaman bir noktada taşlar yerine oturur" diye konuştu.
Irak anayasasına göre bütün gümrüklerin ve sınır kapılarının iradesinin Bağdat yönetiminin uhdesinde olduğunu ifade eden Yılmaz, "Bağdat buna izin verdiği sürece buna kimsenin karşı çıkamaz. Kaldı ki, Bağdat'ın gümrük memurları burada yer alacaktır. Bununla ilgili düzenleme biran önce yapılmalıdır" dedi.
