Yeni Zelanda'nın Güney Adası'ndaki Christchurch kentinde iki camiye cuma namazında düzenlenen ve 50 kişinin hayatını kaybedip, bir o kadar insanın da yaralandığı saldırıların ardından gözler, Yeni Zelanda saldırganına ve yayımladığı manifestoya döndü. Pek çok ırkçı grubun kullandığı ‘Büyük Yer Değiştirme' terimini kullanan Brenton Tarrant, yayımladığı manifestoda Türkiye'yi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı da hedef aldı. Bildirisinde "Yüksek profilli düşmanları öldür" başlıklı bölüm açan Tarrant, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan'ı da hedef gösterdi. Erdoğan'la ilgili bölümde saldırgan "Erdoğan da insanımızın en eski düşmanının ve Avrupa'daki en büyük İslamcı gruplardan birinin lideridir. Bu savaş ağası, şu sıra Avrupa'yı işgal etmiş durumdaki etnik askerlerini ziyaret ederken kanının son damlasını vermeli. Ölümü halihazırda topraklarımızı işgal etmiş Türk istilacılar ile etnik Avrupa halkları arasında yarılmaya yol açarken aynı zamanda Türkiye'nin bölgedeki nüfuzunu zayıflatacak, Rusya'nın baş düşmanlarından birini ortadan kaldıracak ve NATO'yu istikrarsızlaştırıp parçalayacak" ifadelerini kullandı.
‘YENİ ZELANDA'DAKİ TERÖRİSTİN ARKASINDA AŞAĞILIK BİR AKLIN OLDUĞU KESİN'
Peki, Türkiye ve Erdoğan neden saldırganın hedefi oldu? Konuyu Sputnik'e değerlendiren eski AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış "Yeni Zelanda'da 50 kişinin şehit olmasına yol açan saldırıyı planlayan hain teröristin tek başına hareket etmediği arkasında çok daha kapsamlı bir aşağılık aklın olduğu yayınladığı manifestodan, saldırı öncesi yaptığı planlamadan ve cinayetleri işleyiş tarzından çok bariz bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Norveç'te birkaç yıl evvel 70 küsür çocuğun ölümüyle sonuçlanan bir başka hain saldırının yeni bir versiyonuyla karşı karşıyayız. Bugüne kadar böylesine bir vahşetle hiç anılmamış olan Yeni Zelanda'da böylesine hunharca gerçekleştirilen saldırının asıl amacı; sadece Yeni Zelandalıları değil insanlığı ürkütmek ve oradan da dünyaya bir mesaj vermek. Her vesileyle İslam kelimesiyle terör kelimesini bir araya getiren Batı medyası hala bu saldırıyla ilgili ‘terör' kelimesini kullanmakta tereddüt gösterirken bunu bir ‘Hristiyan terörü' ya da ‘İslamofobik saldırı' diye adlandırmamak konusunda da büyük bir titizlik sergiliyor" değerlendirmesinde bulundu.
‘ERDOĞAN SADECE İSLAM ALEMİNİN DEĞİL TÜM MAĞDUR HİSSEDENLERİN İLHAM KAYNAĞIDIR'
Saldırganın hedefleri arasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunun da altını çizen Bağış "Saldırganın hedefleri arasında Sayın Cumhurbaşkanımızın olması ve Türkiye'ye yönelik bir takım mesajlar veriyor olması çok enteresandır. Aslında Türkiye ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sadece İslam aleminin değil, kendini öteki ve mağdur hisseden tüm insanlığın ilham kaynağı haline gelmiştir. Çünkü Türkiye'nin kendi kültürünü, değerlerini yaşatarak demokratikleşmesi, zenginleşmesi, ifade özgürlüğünü artırması, Avrupa Birliği yolunda ilerlemesi birçok ulus için de örnek teşkil etmiştir. Bu saldırgan ve arkasındaki onu destekleyen aşağılık aklın, ülkemizdeki hainleri besleyen aşağılık akıldan farklı olmadığı konusunda eminim. Dikkat ederseniz, 15 Temmuz'u planlayan zihniyet de Asya'dan Avrupa'ya geçişi yasaklamak amacıyla köprüleri tanklarla kapatmaya kalkmışlardı. Bu saldırganın sözde manifestosu da Türklerin Asya'dan Avrupa'ya geçmemesi gerektiğini vurguluyor" diye konuştu.
‘KÜRESEL AKLIN PİYONLARI DEVREDE'
Bağış "Bu saldırganın, ülkemizdeki birçok karanlık saldırının gerçekleştiği tarihlerde, ki buna 15 Temmuz dahil, ülkemizde bulunuyor olması da aslında bunun küresel suç örgütlerinin ve küresel aşağılık aklın piyonu olduğu tezini güçlendirmektedir. Ama şundan emin olsunlar ki, Çanakkale'de kendinden kat be kat güçlü olan düşmanı püskürten ecdadın torunları 15 Temmuz'da olduğu gibi bu ülkeye zarar gelmesine asla izin vermeyeceklerdir. Türkiye onların bütün çabalarına rağmen büyümeye, gelişmeye, zenginleşmeye ve bölgesinin parlayan yıldızı olmaya devam edecektir. Çünkü Türk milleti Mustafa Kemal Atatürk'ün de altını çizdiği gibi asildir, çalışkandır, inançlıdır ve kendi geleceğini başkasına tayin ettirmez, kendi geleceğini kendi tayin eder" diye ekledi.
