‘Türkiye’deki ABD üs ve tesislerine yaptırım, masaya bir seçenek olarak konmalı’

Emekli Tuğgeneral Babüroğlu’na göre Türkiye, Suriye’de bir, iki noktada cep oluşturmak için “sınırlı” bir operasyon yapabilir. Ancak öncelikle Süleyman Şah Türbesi’nin Rusya’yla da anlaşarak eski yerine konuşlandırılması gerektiğini belirten Babüroğlu, “Türkiye’deki ABD üs ve tesislere uygulanabilecek yaptırımlar da masaya konmalı” dedi.

İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi, Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun Suriye'de herhangi bir askeri eylemin "yıkıcı sonuçları" olabileceğine dair Türkiye'ye uyarıda bulunduğu açıklamalarını Sputnik'e değerlendirdi.

POMPEO'NUN AÇIKLAMASI: "DİPLOMATİK TEAMÜLLERİN DIŞINDA, GÖZDAĞI"

Bunun Türkiye'ye "gözdağı vermek" anlamına geldiğini ve diplomatik teamüllerin dışında bir açıklama olduğunu kaydeden Babüroğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin aslında Suriye'de özellikle Fırat'ın doğusuna yönelik operasyon için gerekli hazırlıkları yapmış olduğunu kaydetti.
Türkiye ve ABD arasında hem güvenli bölge hem de PYD-PKK konusunda bir anlaşmazlık olduğunu belirten Babüroğlu, "Türkiye'nin istediği güvenli bölge, PYD-PKK terör örgütünden arındırılmış ve Türkiye'nin kontrolünde olan bir bölge. ABD ise PYD-PKK terör örgütünü Türkiye'nin operasyonlarına karşı koruyacak, kalkan görevi yapacak bir tampon bölge tercihinde bulundu. Yani bir uzlaşma olmadı" dedi.

"CİDDİ BİR ANLAŞMAZLIK VAR"

Babüroğlu, öteden beri ABD'nin Türkiye'nin, PYD-PKK'yı hedef alarak Suriye'ye yapacağı operasyona karşı olduğunu, önümüzdeki dönemde de bu tür bir operasyona sıcak bakmayacağını ifade ederek, "Türkiye ile ABD arasında operasyon yönünden önemli ve ciddi bir anlaşmazlık ve uyuşmazlık var. ABD Türkiye'nin operasyon yapmasını istemiyor çünkü PYD-PKK terör örgütüne zarar verilmesini istemiyor, ana konu bu" dedi.

"İFADELER TEHDİT NİTELİĞİNDE"

ABD Dışişleri Bakanı Pompeo'nun "yıkıcı sonuçları olur" ifadelerinin de tehdit niteliğini taşıdığını kaydeden Babüroğlu, "ABD'de de ‘askeri açıdan bir müdahalede bulunabiliriz' demek istiyor. NATO ittifakında yer alan iki ülkeden biri olan ABD'nin bu tür bir dili kullanması hiç uygun değil" dedi.

Babüroğlu'na göre, ABD'nin bu tavrının PYD-PKK'nın yanı sıra bir diğer nedeni de Rusya'dan alım aşamasında olan S-400 hava savunma sistemi ve bu da gün geçtikçe ABD ile ilişkilerdeki gerginliği tırmandırıyor.

"ABD SURİYE'DEN ÇEKİLMEYECEK, MEVZİ DEĞİŞTİRİYOR"

Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, ABD'den gelen bu açıklamalar karşısında Türkiye'nin Suriye'ye operasyonunun mümkün olup olmadığı sorusu üzerine ise şöyle devam etti:

"ABD askerleri Suriye'den çekilmiş değil henüz, ne zaman çekileceği de belli değil, bana sorarsanız hiçbir zaman da çekilmeyecek. ABD sadece mevzi değiştiriyor. Suriye'yi daha etkili bir şekilde kontrol etmek için mevzi değiştirebilir, askerlerinin bir bölümünü Irak'a kaydırabilir ama hiçbir zaman askerilerini tam olarak çekmez. Bir; İsrail'in güvenliği, iki; PYD-PKK terör örgütünün güvenliğinin sağlanması, üç; Fırat'ın doğusunun tamamının Suriye topraklarından koparılması. Onun için hiçbir zaman çekilmez. Bu politikayı izleyen bir ABD de Türkiye'nin operasyon yapmasına hiçbir zaman sıcak bakmaz."

"SINIRLI BİR OPERASYON YAPILABİLİR"

Türkiye'nin ise fiili bir operasyondan önce ABD ile diplomatik yolla bu işi çözmeye çalışacağını ifade eden Babüroğlu, diplomasi başarılı olmadığı zaman ise Türkiye'nin bütün sınır hattı boyunca değil fakat bir, iki noktada ‘cep oluşturmak' için Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı harekatlarına benzer, "sınırlı" bir operasyon yapabileceği görüşünde.

"TÜRKİYE ÖNCE SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİNİ KONUŞLANDIRMALI"

Babüroğlu, sınırlı bir operasyondan önce Türkiye'nin Süleyman Şah Türbesi'ni Fırat'ın kenarı ve Menbiç'in güneyinde olan eski yerine konuşlandırması gerektiğini belirterek, "Çünkü Birleşmiş Milletler 51. madde gereği Süleyman Şah Türbesi Türkiye'nin toprağıdır. Bunu konuşlandırırken elbette Rusya ile görüşecektir, dolaylı olarak Rusya vasıtasıyla da Şam yönetmiyle görüşecektir. Süleyman Şah Türbesi'ni ABD'ye rağmen Rusya ile de anlaşarak konuşlandırdıktan sonra Türkiye şunu da düşünmelidir; ABD üs ve tesislere uygulanabilecek yaptırımları masaya bir seçenek olarak koymalıdır".