“CAMMU KEŞMİR BÖLGESİ DÜNYANIN EN BÜYÜK TOPLAMA KAMPINA DÖNÜŞMÜŞ DURUMDA”
Stratejik Düşünce Enstitüsü tarafından düzenlenen konferansta konuşan Pakistan’ın Ankara Büyükelçisi Gazi, bugün dünyadaki en ciddi insani krizlerden birinin tam da uluslararası toplumun gözleri önünde yaşandığını belirterek, “Neredeyse bir aydır Hindistan işgalindeki Cammu Keşmir bölgesi, dünyanın geri kalanından tamamen bloke edilmiştir, insanların internet erişimi, medya erişimi, her türlü iletişimi kesilmiştir, bölgeye insan hakları kuruluşlarının gelmesi engellenmektedir. Bizler, dünya tarihinde ‘demir perde’ye şahit olduk. Keşmir’de de ‘safran perde’ yaşanıyor” diye konuştu.
Keşmirlilerin ilaca, gıdaya erişimlerinin olmadığını, sistemli olarak her türlü insani haklarının engellendiğini, bölgedeki siyasi liderler ve aktivistlerin ya tutuklandıklarını ya da ev hapsinde olduklarını kaydeden Gazi, “Bir başka deyişle Hindistan işgali altındaki Cammu Keşmir bölgesi, hali hazırda dünyanın en büyük toplama kampına dönüşmüş durumdadır” ifadelerini kullandı.
Hindistan hükümetinin 5 Ağustos’ta Cammu Keşmir’e özel statü tanıyan anayasa maddesini iptal ettiğini anımsatan Büyükelçi Gazi, “Hindistan, Cammu Keşmir bölgesindeki anlaşmazlığın barışçıl yollardan çözümünü istemediğini bir kez daha göstermiştir, aynı zamanda da bölgenin demografik yapısını değiştirmeye yönelik niyetini de açıkça ifşa etmiştir” diye konuştu.
“ULUSLARARASI BARIŞ VE GÜVENLİK İÇİN BÜYÜK YARA”
Bölgedeki bu durumun bölgesel barış ve güvenliği de tehdit ettiğini kaydeden Gazi, “Uluslararası arenada kabul gören bu ihtilafın çözümsüz kalması akabinde iki ülke arasında savaşlara ve ya savaşa benzer durumlara yol açmaktadır. Filistin’de yaşananların da uluslararası gündemde yanıt bulmaması, uluslararası barış ve güvenliğe olan tehdidi, bu benzerlik unutulmamalı. BM Güvenlik Konseyi’nin kararlarının, ki bu kararlar bildiğiniz üzere işgal altındaki toplulukların haklarını garanti altına alır, bunların zaman içinde sistemli bir şekilde ihlal edilmesi de içinde bulunduğumuz durumu ortaya çıkarmıştır” dedi.
Hindistan güçlerinin kontrol hattındaki ateşkes ihlallerinin gün geçtikçe arttığını ifade eden Büyükelçi Gazi, “Bölgedeki gerginliğin hiç olmadığı kadar yüksek olduğu bir zamanda, Hindistan’ın liderliği nükleer tehdit oluşturmaktadır. Hindistan Savunma Bakanının demiş olduğu üzere, ‘Hindistan’ın bundan böyle nükleer silah kullanmama ilkesi duruma göre değişebilir.’ Seçim kampanyası sırasında; oy toplamak için bir taktik olarak benzer ifadeler Hindistan Başbakanı tarafından da kullanılmıştır. Pakistan Başbakanı; Keşmir ve halkına yönelik Hint saldırısını durdurmak için dünya hiçbir şey yapmazsa nükleer silahlı iki devletin askeri karşılaşmasının, yakınlaşmasının tüm dünya için sonuçları olacağı konusunda uyarı yapmıştır” diye konuştu.
ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI
Uluslararası topluma “soruna dahil olarak sorumluluklarını yerine getirme çağrısında” bulunan Gazi, şöyle devam etti:
“Bu şartlar altında, uluslararası toplumun soruna dahil olması ve Hindistan’ın gerçekleştirdiği insan hakları ihlallerine karşı etik, ahlaki ve yasal sorumluluklarını yerine getirmesi zaruridir. Cammu ve Keşmir’deki işgalin acilen kaldırılması için çağrıda bulunulması, durumun yerinde değerlendirilmesi için uluslararası insan hakları örgütlerinin ve gözlemcilerin bölgeye erişimine izin verilmesi, cezasızlığın sonlandırılması, yıllarca süren insan hakları ihlallerine yönelik faillerin sorumlu tutulması için BM ev sahipliğinde bağımsız bir araştırma yürütülmesi gerekmektedir. Kendisini dünyanın en büyük demokrasisi olarak tanımlayan Hindistan’ı, Keşmirlilerin isteklerini anlamak için BM yönetimli demokratik bir plebisit aracılığıyla gerekeni yapmaya ve BM Güvenlik Konseyinin kararlarını uygulamaya çağırıyoruz.”
Büyükelçi Gazi, Keşmirliler dahil olmak üzere Pakistan halkı ve hükümetinin, “insan hakları ihlallerinin sonlandırılması ve Keşmirlilerin kendi kaderlerinin tayin hakkının temin edilmesi için” uluslararası toplumun önemli bir üyesi olan Türkiye’nin desteğini de önemsediklerini kaydetti.
“KEŞMİRLİLER KENDİ KADERLERİNİ KENDİLERİ TAYİN ETMELİ”
Konuşmasının ardından soruları da yanıtlayan Büyükelçi Gazi, 5 Ağustos’ta olanların Hindistan’ın Keşmir sorununda attığı en son adım olduğunu ifade ederek, Hindistan’ın Keşmir topraklarını, Keşmirliler olmadan bünyesine katmak istediğini belirtti. Gazi, “Nihai amaç o bölgeyi topraklarına katmak. Buradaki referandumlar hayata geçirilmiş olsaydı tüm problemler zaten son bulacaktı. Belki de Keşmirliler Hindistan’ın bir parçası olmak isteyecekti. Biz de buna saygı duyacaktık ama bunu hiçbir şekilde yapmıyorlar. Neden bu kadar az sayıda insan için bir refandum yapmak, yenilemek bu referandumu ve sonuçlarını uygulamak zor geliyor?” diye konuştu. Gazi, bir 10 yıl sonra da Keşmir’deki bu çözümsüz durumdan bahsediliyor olunacağını söylerken, “Çünkü bu sorunun çözümü uygulanmıyor; uygulanışı belli Keşmirlilere soracaksınız, kendi kaderlerini onlar tayin edecek. Neden Hindistan Keşmirlilere sormuyor, biz ‘onlara sorun’ diyoruz. Siz baskı kurup işgal altına alıyorsunuz” değerlendirmesinde bulundu.
