Rusya Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Yakın ve Orta Doğu Merkezi Başkanı Vladimir Fitin, Sputnik’e açıklamasında, Suriye petrol yataklarındaki ortak çalışmanın Rusya ve Türkiye için aralarındaki işbirliğine ek altyapı kazandırma dahil bazı faydalar sağlayabileceğini, ama burada durumun, Suriye’yle ilgili her şeyde olduğu gibi basit olmadığını ve birkaç önemli hususun dikkate alınması gerektiğini söyledi.
Fitin, “Suriye’nin petrol yatakları çoğunlukla Kamışlı ve Deyr ez-Zor’da bulunuyor. Bu bölgeler şu anda Amerikalılar tarafından kontrol ediliyor. ABD aynı zamanda YPG’ye patronluk yapıyor. Eğer Türkiye, Amerikalı askerlerin bu bölgeden çekilmesi yönünde ABD ile anlaşmaya varırsa elbette Rusya, Türkiye ile birlikte çalışmayı reddetmez” ifadelerini kullandı.
'Türkiye, Suriye hükümetinin meşruiyetini tanımıyor'
Diğer yandan Türkiye’nin, mevcut Suriye hükümetinin meşruiyetini tanımadığına işaret eden uzman, bu durumda ülke yönetimine başvurmadan kaynaklarının nasıl işletileceği yönünde soru işaretlerinin olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Muhtemelen Türkiye bu amaçla Rusya’nın aracılığından yararlanmayı ve yataklarla ve gelirlerle ilgili sorunu bu şekilde çözüme kavuşturmayı öngörüyor. Plan ancak bu şekilde hayata geçirilebilir. Bu durumda Türkiye’nin ABD ve YPG sorununu çözmesi, Rusya’nın da Ankara ile arası bozuk olan Şam yönetimiyle anlaşması gerekecek”.
Bununla birlikte Erdoğan’ın dile getirdiği olasılığa rağmen Türkiye’nin ABD’ye ortaklaşa petrol yataklarını geliştirme teklifinde bulunmayacağı görüşünü dile getiren Fitin, “Buna şüpheyle bakıyorum, çünkü ABD tam da Türkiye’nin hiçbir şekilde tahammül etmeyeceği YPG’yi koruyor. YPG, ABD’nin yardımıyla bu bölgeyi ve dolayısıyla petrol üretimini kontrol ediyor. Suriye’de petrol üretimi kapsamında iki azılı düşmanı birleştirmek oldukça zor olacak. Ayrıca ABD’nin Şam ile gereken temasları yok, bu temaslar olmadan da sorun çözümlenemez” yorumunda bulundu.
Bu noktada sadece ekonomik değil politik çıkarların da söz konusu olduğunu söyleyen Fitin, bu yüzden Türk idaresinin bir şekilde bu konuyu halledeceği tahmininde bulunarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Sanırım Erdoğan bu şekilde, YPG’yi zayıflatmak için Suriye’nin doğusundaki konumunu güçlendirmeye çalışıyor, zira YPG büyük ölçüde Suriye petrol sahalarının yasadışı işletilmesine bağımlı”.
