MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 6-8 Ekim olayları ile ilgili Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianameyi temel alarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın HDP’nin kapatılması için dava açabileceğini belirtti.
Bahçeli, 11 Ocak’ta yaptığı yazılı açıklamada ayrıca Yargıtay’ın herhangi bir dava açmaması durumunda ise "Milliyetçi Hareket Partisi’nin Siyasi Partiler Kanunu’nun 100’üncü maddesine müzahir olarak gereğini zamanı geldiğinde inanmışlıkla yapacaktır” dedi.
'AK Parti’nin milli meselelerde MHP ile ortak bir tavır alacağı kanaatindeyim'
Konuyla ilgili Sputnik’in sorularını yanıtlayan MHP Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu, Bahçeli’nin bu çıkışının 'partinin tabanından gelen sese kulak verme' olduğunu savundu.
HDP’nin hiçbir milli meselede 'Türkiye’nin yanında yer almadığını' ileri süren Fendoğlu, Bahçeli’nin tavrının başka yöne çekilmemesi gerektiğini belirtti. 'Eskiden olduğu gibi yine partilerin kapatıldığı döneme mi dönülüyor' eleştirilerine de yanıt veren Fendoğlu, "Dünkü şartlar ile bugünkü şartlar farklıdır. Elma ile armut birbirine karıştırılmasın. Elimizi vicdanımıza koyup soralım, karanlık işlerini görmezden mi gelmemiz gerekiyor?” dedi.
Kamuoyunda en çok merak edilen konuların başında ise AK Parti’nin, MHP’nin bu tavrına nasıl yaklaşacağı geliyor. Ancak AK Parti, Bahçeli’nin çıkışlarına karşı şimdilik sessizliğini koruyor.
MHP Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu da “AK Parti’nin nasıl bir tavır alacağını bilmiyorum fakat milli meselelerde ortak bir tavır alacağı kanaatindeyim” dedi.
'Parti kapatmak halkı cezalandırmaktır'
Sputnik’in sorularını yanıtlayan AK Parti Van Milletvekili Osman Nuri Gülaçar ise Türkiye’nin daha önce defalarca parti kapatma tecrübesi yaşadığını, bu kapatmaların birçoğunun olumlu bir sonucunu görmediklerini söyledi.
Gülaçar, “Üstelik bir de halk desteği varsa parti kapatma kararı halkı cezalandırmak manasına geliyor. Ayrıca istenilen maksat da tam olarak hasıl olmuyor. Zira halk da ilk seçimde kapatılan partinin ardılı olan partiye daha fazla destek veriyor” dedi.
'Seçmen zaten o partilere gereken dersi verecektir'
1960 darbesinden sonra kapatılan Demokrat Parti yerine kurulan Adalet Partisi ya da art arda kapatılan Milli Nizam Partisi, Fazilet ve Refah partilerinde konuyu tecrübe ettiklerini kaydeden Gülaçar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Seçmen şunu söylüyor, ben vatandaşlık hakkım gereği bir oy kullandım. Bu oyu da illegal bir partiye vermedim. Yasaların müsaade ettiği partilere oy verdim. Partiyi kapatırsan benim vatandaşlık hakkıma sınır çekmiş olursun.”
Seçmenler, parti kapatma yoluna gidilirse illegal bir şekilde hareket eden parti ve yöneticilerine hesap sormaktan çok partizan duygularla ya da mağduriyet söylemleriyle hareket eden partiye bile desteğini artırabileceğini belirten Gülaçar, “Dolayısıyla parti kapatmak yerine suçu sabit siyasilerin hangi suçlara bulaştığını, Türkiye aleyhine nasıl faaliyetler içinde olduğu, masum binlerce genci manipüle ederek hayatlarını nasıl heder ettiğini ortaya koymak gerekiyor. Böylece seçmen zaten o partilere gereken dersi verecektir” diye konuştu.
