Yaşadıkları sıkıntıları Sputnik’e anlatan KABARE Sözcüsü Oğul Aşkın, “Kafe-bar benzeri işletmelerin tümü kapalı ve çöküşe terk edilmiştir. Toplum sağlığı her şeyden önce geliyor fakat idari eşitsizlikler, özlük haklarının ihlali ve insani-ekonomik değerleri hiçe sayan yaptırımlar, işletmeleri yok etmek üzere” dedi.
Aşkın, salgınla birlikte mekân sahipleri ve işletmecileri olarak sıkıntılarına çözüm aramak için bir araya geldiklerini, işletmelerde çalışanların da katılımıyla birlikteliklerinin önemli bir platforma evrildiğini söyledi.
‘Ya bizi de açın ya da haklarımızı verin!’
İşletmelerin kapalı olmasına rağmen elektrik, su, doğalgaz faturalarının geliyor olmasından şikâyet eden Aşkın, bunların aboneliklerini iptal etmek istediklerinde ise “cayma bedeli” ödetildiğini ileri sürdü.
“Salgının psikolojik ve sosyolojik gerilimi bir yana, yalnız bırakıldık, sıkıntılarla uğraşmak ve sorumluluğumuzdaki çalışanları da ayakta tutabilmek hiç kolay olmadı” diyen Aşkın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İşletmelerin açılmasının gerçekten tehlike olduğu söyleniyorsa kapalı kalırız ama otel barlarının açık olduğu, kayak merkezlerinde partilerin yapıldığı ve spor salonlarının dolu olduğu bir durumda mesajımız çok net: Ya bizi de açın ya da haklarımızı verin!”
