Türkiye ve Yunanistan'ın Azeri doğalgazını Avrupa'ya taşımak için 2007'den bu yana çalışmalara başladığını vurgulayan Thomadakis, "Rakipmiş gibi davranmayı bırakmalı ve nasıl daha yakın çalışırız ve nasıl birbirimizi tamamlarız şeklinde düşünmeliyiz" dedi.
'TÜRK AKIMI, İSTİHDAM VE TİCARET İÇİN ÖNEMLİ'
Thomadakis, enerji merkezi olmanın doğalgaz boru hatlarını birleştirmek ve ticaretini sağlamak gibi iki yönü olduğunu dile getirerek, "İki ülke Avrupa'ya fiziki olarak bir enerji merkezi sunmuş olacak. Bu gerçekleştiğinde ve piyasa kuralları uygulanmaya başladığında, Zürih'teki veya Helsinki'deki biri ticaretin nerede yapıldığını önemsemez" ifadelerini kullandı.
Thomadakis, Yunanistan'ın yıllık 3 milyar metreküplük doğalgaz ihtiyacıyla görece küçük bir pazar olduğunu ve bunun yakın gelecekte en iyi ihtimalle ikiye katlanabileceğini hatırlattı. Sadece TANAP'ın devamı niteliğindeki Trans Adriyatik Boru Hattı Projesi'nin (TAP) 20 milyar metreküplük doğalgazı arzı sunabileceği bilgisini paylaşan Thomadakis, Türk Akımı'nın Yunanistan için doğalgaz arzından öte büyüme, istihdam ve ticaret açısından önem arz ettiğini sözlerine ekledi.
Türk Akımı'nın Avrupa Birliği tarafından engellenebileceği ihtimalini yorumlayan Thomadakis, Rusya'nın AB kurallarına uyduğu takdirde iki taraf arasındaki politik gerilimlerin hiçbir şekilde projeyi durduramayacağını savundu. Thomadakis, Türk Akımı'ndan önce planlanan Güney Akımı projesinin iptal edilmesinin Rusya'nın AB kurallarına uygun hareket etmemesinden kaynaklandığını öne sürerek, bu şartlarda Türk Akımı'nın sadece Türkiye'ye doğalgaz taşıyacak kısmının yapılmasının kesin olduğunu ifade etti. Türk Akımı'nın Türk pazarına doğalgaz taşıyacak kısmı haricindeki kapasitesi için ise kimin talip olacağının netleşmediğini vurgulayan Thomadakis, "Gazprom ve potansiyel alıcıların bir araya gelmeli ve anlaşma sağlamalı" dedi. Thomadakis Türk Akımı'nın gerekli olup olmadığının da tartışma konusu olması gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Ruslar doğalgazını Türkiye ve başka yerlere satmakta oldukça hevesli oldukları kesin. Boru hattının Türkiye'ye gelecek kısmının inşa edileceği kesin. Ancak, geri kalanı için alıcılar nerede? Bu hattın inşasından kaynaklanacak ekstra maliyeti karşılamak için ne kadar ödemeyi düşünüyorlar? Neden halihazırda çalışan Ukrayna hattını ticari olarak düşünmesinler? Neden aynı kapasiteye sahip olabilecek Ukrayna hattı için 5 milyar dolar fazla harcamayı istesinler? Ukrayna hattının yenilenmesinin masrafı belki 1 milyar dolar. Bence politik meseleler neyin ticari olarak makul olduğunu net bir şekilde görmemizi engelliyor".