CHP Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, 2016 Nisan ayı ödemeler dengesini yaptığı yazılı açıklama ile değerlendirdi. 2016 Ocak-Nisan döneminde ihracatın yüzde 7, ithalatın ise yüzde 11 azaldığına dikkat çeken Böke, bunun sonucunda cari açığın yüzde 25 azalarak 10.78 milyar dolara gerilediğini belirtti.
'TÜRKİYE KIRILGAN BEŞLİ İÇİNDE EN YÜKSEK CARİ AÇIĞIN GSYİH'YE ORANINA SAHİP'
Cari açıktaki düşüşe rağmen cari açığın GSYİH’ye oranın yüzde 4.5’in üzerinde olduğunu ifade eden Böke, "Bu oran Türkiye’nin de içinde bulunduğu 'Kırılgan Beşli' ülkelerinden Hindistan’da 1.25, Endonezya’da 2.06, Brezilya’da 3.32 ve Güney Afrika’da 4.4 olarak gerçekleşmiştir. Kısacası Türkiye 'Kırılgan Beşli' içerisinde en yüksek cari açığın GSYİH’ye oranına sahiptir" dedi.
Böke, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cari açıktaki düşüş kendi başına değerlendirildiğinde Türkiye ekonomisinin kırılganlıklarının azaldığı görüşünü ortaya çıkartırsa büyük hata olur. Cari açığın düşüş sebeplerine, finanse ediliş yöntemine ve cari açığın ödeme kapasitemize oranla olduğu düzeyin uluslararası karşılaştırmasına baktığımızda Türkiye ekonomisinin yapısal sorunlarının devam ettiği açıkça gözüküyor. Cari açıktaki bu düşüş iktidarda ve politika yapıcılarda temeli olmayan bir rehavete yol açacak gibi gözüküyor, böyle olmamalı.
Cari açıktaki bu düşüşün altında yatan sebep enerji fiyatlarındaki düşüş. Uluslararası piyasalarda önümüzdeki aylarda enerji fiyatlarının artması bekleniyor. Bu artışın gerçekleşmesi halinde Türkiye’nin cari açığı da aratacak demektir. Ekonomimizi uluslararası rüzgarlara teslim etmek yerine ipleri kendi elimize almalıyız! Hükümet ihracatın miktarını ve değerini arttıracak, üretimin ithalata bağımlılığını azaltacak politikalarla yapısal problemleri gidermeli ve cari açığın düşmesini kalıcı kılmalıdır. Hükümet bu yönde bir adım atmadıkça ihracat azalmaya devam eder, ithalattaki düşüş de kalıcı olamaz."
'BUGÜN, YARININ İYİ OLACAĞINA İŞARET ETMİYOR'
Böke, yanlış dış politika ve bir türlü alınmayan önlemlerin turizm sektörünü vurmaya devam ettiğini de vurguladı. Böke, "Turizmde yaşanan kayıplar ülkeye giren döviz miktarını da azaltıyor. 2016 Ocak-Nisan döneminde net hizmet gelirlerinde yaşanan yaklaşık 1.6 milyar dolar azalmanın 1.3 milyar doları net seyahat gelirlerindeki azalmadan kaynaklanıyor. Turizm kan ağlıyor, bu eğilim sürdükçe cari açığı arttırıcı etki yapmaya devam edecektir. Bugün, yarının iyi olacağına işaret etmiyor. 2016 yılının tamamı dikkate alındığında turizm kaynaklı gelir kaybımızın 10 milyar doların üzerinde olacağı hesaplanıyor. Sırf bu kayıp yüzünden cari açığın şimdiki düzeyinin iki katına çıkmasına yol açabilir" dedi.
Böke'ye göre cari açığın finansmanının kalitesindeki bozulma da devam ediyor: "10.78 milyar dolarlık cari açığın 6.2 milyar doları yani yaklaşık yüzde 57’si net portföy girişleri ile finanse ediliyor. Buna karşılık net doğrudan yabancı yatırımlar Ocak-Nisan döneminde yarıya indi ve cari açığın sadece 1.7 milyar dolarını finanse ediyor. Cari açık da finanse ediliş biçimi de kısa vadeli gelişmelere bağlı ve dolayısıyla sürdürülebilir değil. Bu da Türkiye’nin ekonomik kırılganlığını sürekli kılıyor."
'AKP HÜKÜMETİ POPÜLİST POLİTİKALARLA GÜNÜ KURTARMAYA ÇALIŞIYOR'
Bu yapıyı değiştirecek ekonomik reform paketlerinin oluşturulması ve bir an önce uygulamaya sokulması gerektiğini belirten Böke, AK Parti hükümetinin, adına 'reform ve vaat'’ dedikleri, popülist politikalarla günü kurtarmaya çalıştığını söyledi.
'SORUNLAR AÇIK, ÇÖZÜMLER BELLİ'
Böke, sorunların açık, çözümlerin belli olduğunu vurgulayarak, "İhracatın hem miktar hem de değer olarak artması için yüksek katma değerli bir üretim modeline geçiş için vakit kaybedilmemeli. Üretimin ve dolayısıyla ihracatın enerji ve ara malı ithalatına olan bağımlılığı azaltılmalı. Yatırım ortamı iyileştirilerek, tüketim temelli büyüme yerine verimli yatırım temelli büyüme modeline geçilmeli" dedi.