'AZ KALSIN ADAM DEĞİLSİN DİYECEKSİN SANDIM'
İnsanın tabiatında, özünde yaratıcıdan gelme bir yaratma, üretme özelliğinin bulunduğunu ifade eden Zeybekci, şunları söyledi:
"Biraz önce Ziya Altunyaldız konuşmasında, 'üretmiyorsan, tasarlamıyorsan, bir önceki günden bugün daha iyi noktada değilsen…' derken 'az kalsın adam değilsin diyeceksin sandım' dedim. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 'üretmeden, tasarlamadan, büyümeden, refah peşinde koşanlar, hazır peşinde olanlar önce bağımsızlıklarını, sonra onurlarını ve kişiliklerini kaybeder' diye genel anlamda buna tekabül eden güzel bir sözü vardır. Cumhuriyetimizin 100. yılına yaklaştığımız süreçte muhteşem dönüşüm ve maceralardan geçtik."
Zeybekci, Türkiye'nin ekonomik başarı sürecini anımsatarak, Türkiye'nin geldiği bu noktanın bir Türk mucizesi olduğunu söyledi.
‘FASONCUYDUK'
Hiçbir şeyinin kontrol edilmediği, belirleyici olunmadığı bir ekonomik ikliminde bunların başarıldığını anlatan Zeybekci, "Tasarımını, dizaynını başkalarının yaptığı, patenti başkalarına ait olan, markası başkalarının olan, tüketim alışkanlıkları başkaları tarafından belirlenen, dağıtım kanalları başkaları tarafından kontrol edilen, hammaddenin ve enerjinin başkalarınca hükmedildiği, finans piyasalarının ve kaynaklarının başkalarının olduğu bir atmosferde bunları başardık. Yani fasoncuyduk. Bu anlayışla bunu bu kadar başardık" diye konuştu.
‘TÜKETİM ALIŞKANLIKLARINI BİZ BELİRLEYEBİLİRİZ'
Zeybekci, 2023 hedeflerini hatırlatarak, fasoncu bir ülke olarak gidilebilecek yerin buraya kadar olduğunu dile getirdi.
"Dünyada bizim kontrol etmediğimiz, hakim olmadığımız her şeyi kontrol edebilmek, bir şekilde kontrolünde etkin, etken olmaktır, edilgen bir ekonomi değil, etken bir ekonomi haline gelmektir. Öyle bir coğrafyanın öyle bir ecdadın torunlarıyız ki dünyada bizden daha şanslı bir ülke yok. 1.5 milyarlık nüfusun orta yerinde tüketim alışkanlıklarını biz belirleyebiliriz. Buradaki kastım şu, hangi filmin seyredileceği, hangi dizi kahramanının popüler hale geleceği, onların üzerinden insanların tüketimiyle ilgili nasıl bir noktaya gidebileceğimiz, kılık kıyafetin nasıl olacağı, arabanın hangi marka olacağı, arka fonda tüketim yapılan mağazanın, sepete doldurulan ürünlerin ne olacağı, illaki o sepeti doldururlar o filmin içinde. Onlar o ülkenin bayrağı, başkanlık, kongre binası kaç defa gösterirlerse o kadar destek verilir."
Zeybekci, çocukların kullandığı çarşafların üzerine bakıldığında tüketim alışkanlıklarının ne demek olduğunun anlaşılacağını vurgulayarak, dağıtım ve tüketim kanallarında Türkiye'den daha avantajlı başka bir ülkenin bulunmadığını söyledi.
Türkiye'nin tamamının, dağının, taşının, ovasının, ormanının paketlenerek kilogram olarak satıldığında bugünkü ortalama ihracatın kilogramının 1.50, 1.60 dolar ile varılacak yerin bu kadar olduğunu anlatan Zeybekci, bunu artırmak için ihraç ürünlerinde tasarımın, dizaynın, marka ve patentin, buluşun farkını ortaya koyması gerektiğini kaydetti.
Zeybekci, çeşitli destek ve teşvik sistemleri hakkında da bilgi verdi.
‘GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDAYIZ, BİZİ RAHAT BIRAKMAZLAR'
‘DURMAK YOK TASARIMA VE DİZAYNA DEVAM'
"Yari güzel olanın başı belasız olmaz" sözünü anımsatan Zeybekci, Türkiye'nin buna hazırlıklı olacağını dile getirdi.
Zeybekci, şimdiki gençlerin daha çok imkâna sahip olduğunu ifade ederek, "Sizler çok daha başarılı bir ülkenin başı dik, alnı açık bir ülkenin gençlerisiniz, durmak yok tasarıma ve dizayna devam" dedi.