Milli Gazete'den Muhammed Kurtar'ın haberine göre, Ankara'nın göbeğinde yer alan tarihi Ulus İş Hanı'nda yer alan esnaf bir bir hanı terk ediyor. Daha önce bölgenin en işlek hanlarından olan ve eskiden kent ekonomisinin en önemli yerlerinden olan tarihi binada zor günler yaşanıyor.
Son dönemde yaşanan ekonomik daralma ve hanın hukuki statüsüyle ilgili yaşanan sorunlar, handaki esnafı derinden etkiledi. Handa yer alan yaklaşık 300 dükkanın 240'ı şimdilerde kapalı durumda.
Boşaltılan dükkanların yeniden kiraya verilmediği iş hanında 17 yıldır kuyumculuk yapan Tolga Soyalp, hanının hukuki statüsü ile ilgili sorunların da bunda etkili olduğunu söyledi.
'Terk edilen dükkanlar yeniden kiraya verilmiyor'
Soyalp, "Bundan 15 yıl önce iş hanı Emekli Sandığı'na bağlıydı. Emekli Sandığı'ndan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesine geçti. İş yapamaz duruma gelip terk edilen dükkanlar yeniden kiraya verilmiyor. Eski başkan Melih Gökçek döneminde iş hanımız için 2 kez yıkılma kararı alındı ve mahkeme kararları ile iptal edildi. Yeni Belediye Başkanı Mansur Yavaş’tan durumlarımızın iyileştirmesi yönünde adımlar bekliyoruz” dedi.
Hanın 47 yıllık esnaf tecrübesi olan ve son 8 yıldır çay ocağında çalışan Mehmet Yakut ise neredeyse tüm esnafın 4-5 aydır kiralarını ödeyemez hale geldiğini söyledi.
'Tebligatlar arka arkaya geliyor'
"Her geçen gün tebligatlar arka arkaya geliyor, hiç kimse bizlerle ilgilenmez oldu" diyen Yakut, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu iş hanında 300 dükkan var. Bu 300 dükkanın 240’ı kapalı durumda. Esnaf arkadaşlarımız buradaki zanaatkârlar ya mesleğini bıraktı ya da buradan taşınmak zorunda kaldı."
'AVM kültürü belimizi bükmüş vaziyette'
İş hanının 30 yıllık esnaflarından çay ocağı işletmecisi Şevki Aslan, handaki esnafın dükkan kapatmasını şu sözlerle değerlendirdi:
"Ben burada 30 yıllık esnafım, son 8 yıldır çay ocağı işletiyorum, tüm esnaf arkadaşlarımın durumu her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Her geçen sene bir önceki seneyi aratıyor, son dönemin popüler kültürünün bir parçası olan AVM kültürü belimizi bükmüş vaziyette.”
