Ekonomist Özlem Derici Şengül, RS FM'de reform paketine ilişkin beklentilerle, kısa vadede ekonomiyi canlandırıcı para ve maliye tarafında atılabilecek adımları değerlendirdi.
‘TÜRKİYE, ORTA VADEDE ÖNCELİKLİ SEKTÖRLERİ VE YATIRIM SAHALARINI BELİRLEMELİ'
İş dünyasının uzun süredir yapısal reformlara ilişkin yol haritasını beklediğini hatırlatan Özlem Derici Şengül, "Bunun fiziki yatırım, finansal yatırım, istihdam bacağı var, kurumsal yapının yanı sıra hukuk bacağı var, yani madde çok" dedi. 2001 krizinden sonra da o dönemin ihtiyaçları doğrultusunda Uluslararası Para Fonu (IMF) programı ile yol alındığını belirten Şengül, şimdi de, IMF'li ya IMF'siz, bir önceliklendirme ile reformların hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti.
Teşvik politikasının önemine de vurgu yapan Şengül, Türkiye'nin önümüzdeki orta vadede ya da 3-5 yıllık dönemde kalkınmaya hizmet edecek, öncelikli sektörlerinin belirlendiği, hangi yatırımların yapılacağının ortaya konduğu bir plana ihtiyacı olduğunu söyledi.
Ekonomist Özlem Derici Şengül, reformların yanında ekonomide şu anki tıkanıklığı çözmek için atılması gereken adımlar olduğuna da dikkat çekti. Türkiye'nin ekonomide önceliklerin ötelenmesine yol açan üst üste seçimler ve finansal türbülansların yaşandığı birkaç yıldan geçtiğinin altını çizen Şengül, kısa vadede konjonktürel önlemlerin alındığı politikalara ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Para ve maliye politikasının yine başrolü oynayacağına vurgu yapan ekonomist Şengül, beklentileri anlattı:
"Para politikası tarafında faiz indirimi anlamında şimdilik ekonomiyi rahatlatacak bir adım gelmesini beklemiyoruz. Faiz indirimi biraz ötelenmiş vaziyette, volatiliteyi atlatmamız gerekiyor. Ama maliye politikası tarafında yapılabilecek çok fazla şey var. İkinci çeyrek ve yılın ikinci yarısı için maliye politikaları çok önemli olacak. Mali sıkılaştırmaya, yani harcamaların kısıldığı, vergi gelirlerinin artırıldığı, bütçe açığının kontrol altına alındığı, bu sayede borçlanma ihtiyacı ve faizler üzerindeki yükün biraz hafifletildiği bir maliye politikasına dönmemiz gerekiyor. Bu biraz zorlayabilir ama sonrası için, bunlar 2020'yi de kaybetmemek için bugünden alınması gereken önlemler."
Ekonomist Özlem Derici Şengül, Türkiye'de yatırımcı güvenini sağlayıcı bir para ve maliye politikası kompozisyonu oluşturulmasıyla finansmana erişim sorununun da hafifleyeceğine dikkat çekti. Bütün gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışı olduğunu anımsatan Şengül, seçimden önce, özellikle yurt dışı swap piyasasında, yaşanan gelişmelerin Türkiye ekonomisine özgü kırılganlıkları fazlaca ortaya çıkardığını söyledi.
Özlem Derici Şengül, "Tahvil faizlerinin yüzde 20'lerin altına çekildiği dönemden yeniden faiz konuşulan bir sürece gelindi. Sermaye akışının biraz daha normalleşmesi ve piyasada oluşan tedirginliğin atlatılmasıyla yeniden o patikaya, hatta yüzde 15'lere geri dönülebilir. Bu, iş dünyasının finansmana erişimini de borçlanma maliyetlerini de pozitif etkileyecek bir gelişme" diye konuştu.
‘MERKEZ BANKASI, HAZİRANDA ÖLÇÜLÜ FAİZ İNDİRİMİ YAPABİLİR'
Özlem Derici Şengül, yılın ikinci yarısı için çok daha umutlu.
Şengül'e göre kur tarafında stabilizasyonun sağlanması, faizlerin ve enflasyonun aşağı çekilmesi ile resim ikinci yarıda biraz daha iyileşebilir:
"Ben enflasyondaki düşün nisan-mayıs aylarında belirginleşmesi ile Merkez Bankasının nisan ayı toplantısında ölçülü bir faiz indirimi yapmasını bekliyordum. Ancak yaşadığımız son volatilite gösterdi ki halen daha kırılganlıklara çok hassas bir yapımız var, kur birden bire sıçrayabiliyor. Buna izin vermemek ve dolayısıyla enflasyon üzerinde kurun negatif etkisini sınırlamak için Merkez Bankasının artık daha temkinli, bekle-gör politikasıyla devam edeceğini düşünüyorum. Dolayısıyla haziran ya da temmuz toplantısında, 50 ila 75 baz puan gibi ölçülü bir faiz indirimi yapılabilir. Tabii her şeyin normale döndüğü, siyasi belirsizliklerin de ortadan kalktığı bir senaryoda."
