Prof. Dr. Tükek: Vakalarda artış var, İstanbul kısa sürede büyük rakamlara ulaşabilir

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, koronavirüs salgınındaki son durumu Haber Global'de değerlendirdi. Tükek, "PCR testlerinin yüzde 30'unda pozitiflik görüyoruz. Bu da bizi endişelendirmeye başladı" dedi.

İstanbul'daki artışın kendilerini endişelendirmeye başladığını belirten İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, tedbirlere uyulmaması durumunda 15-20 gün içinde hastanelerin yoğun bakım servislerinde doluluklar yaşanacağını belirtti.

Avrupa'da önlemlerin geri getirildiğini söyleyen Tükek, böyle bir durumda İstanbul için de tedbirlerin yeniden getirilebileceğini vurguladı.

‘PCR testlerinin yüzde 30'unda pozitiflik’

Tükek'in değerlendirmeleri şöyle: “Eylül ortasında şehrin kalabalıklaşması ile PCR pozitifliklerinde artışlar yaşamaya başlamıştık. Yaz aylarında yüzde 7-8'e düşen pozitiflikler 15'e kadar yükselmişti. Sonra bir iki hafta yatar seyir izledik ve tekrar artış trendine ulaştı. Yüzde 25-30 civarına kadar ulaştı. PCR testlerinin yüzde 30'unda pozitiflik görüyoruz. Bu da bizi endişelendirmeye başladı.

‘Özel hastaneler tekrar pandemi hastanesi olarak dahil olabilir’

İstanbul çok büyük bir şehir. Kısa süre içine bu çok büyük rakamlara ulaşabilir. Bir iki haftadan itibaren nefes darlığı olan hastalarda da artış olmaya başladı. Bizde 8 hasta yatış bekliyor. Yatan hasta sayısının artması önümüzdeki günlerde yoğun bakımda artışı beraberinde getirecek. Bakan Bey’in İstanbul'a gelişi ile burada ciddi bir çalışma yürütülüyor. Özel hastaneler zannedersem tekrar pandemi hastanesi olarak dahil olacak.

'Hastalıkla ilgili duyarsızlaşma ciddi boyutta’

Benim gözlemim, şu anda gördüğünüz gibi herkes sokakta dolaşmaya devam ediyor. Hastalıkla ilgili duyarsızlaşma ciddi boyuta ulaştı. Bu dönem herhalde biraz daha farklı tedbirler almak gerekecek yoksa bu şekilde devam ederse hastanelerimiz, yoğun bakımlarımız dolmaya başlayacak.

‘Çocuklarda bile yoğun bakım ihtiyacı gözlüyoruz"

'Bana bir şey olmaz' yaklaşımı doğru değil. Çocuklarda bile yoğun bakım ihtiyacı olduğunu gözlüyoruz. Erişkinde de her yaş grubunda, hastalık olmasa bile vücudun virüse karşı oluşturduğu bir hadise, tetik çekilerek bir organizmanın, hayatın sonlanmasına neden olabiliyor.

‘Bulaşıcılık hızı yüksek, piyangonun kime isabet edeceğini öngörülemez’

Geçen nisan aylarına göre, vurdumduymaz tavır, bazı kişilerin hastalığı hafif seyirle geçirmesinden kaynaklanıyor. Bulaşıcılık hızı çok yüksek. Hastalar içinden piyangonun kime isabet edeceğini öngöremiyoruz. Daha yoğun bir virüs ile karşılaşanlar, geçirenler, tekrar hastalık sırasında ciddi olarak hastalığı geçirebilirler.

‘Zaman aleyhimize işliyor, 15-20 gün sonra yoğun bakımlarda doluluk artacak’

Bakanımız her gün vurgu yapıyor, Cumhurbaşkanımız vurgu yapıyor, bilim insanları vurgu yapıyor ama toplumda karşılık bulunamıyor. Toplumda büyük bir grup 'Böyle bir hastalık yok' gibi paranoyak düşünceye sahip. 'Gelin sizi tanıştırayım bu hastalıkla' diyorum. Söz ve tavsiyelerle olacak gibi gözükmüyor bu. Biz birinci aşamayı yasaklarla söndürebildik. Toplumun birçok bölümünü etkileyen yasaklar konusunda yöneticiler karar alabilir. Avrupa'nın bir kısmı yasakları yeniden oluşturmaya başladı. Şu anda çok büyük sıkıntı yok ama 15-20 gün sonra yoğun bakımlarda doluluk olacak, hemen hemen bütün hastanelerimiz Kovid ile uğraşacak. Önlemler almak gerekecek. Çok iyi İstanbul ama İstanbul dışında da artışlar var. Bu kışa girmenin getirdiği bir şey. İstanbul belki bununla baş edebilir ama başka şehirler bunu kaldıramayabilir. Topluma yayılacak, insanları bunaltmayacak tedbirler ne varsa, şu andan itibaren yapılması gerekir. Zaman aleyhimize işliyor.”