Sovyetler Rusyası’nın Meşhed (şimdiki İran), Cidde (şimdiki Suudi Arabistan), Sana (Yemen) Başkonsolosu olup, genç Sovyet diplomasisinin yaşamından olaylarından tam bir asır bu kişinin biyografisine yansımış durumda.
Kitabın yazarı Oleg Ozerov ise Rus diplomat, Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın Özel Görev Elçisi, Rusya-Afrika Ortaklık Forumu Sekreterya Başkanı, Rusya Federasyonu’nun Suudi Arabistan Tam Yetkili Büyükelçisi'dir (2010-2017).
Tanıtım etkinliğinin açılışını yapan Başkent Kültür Sanat Dostluk Derneği Başkanı Aleksandr Babayev, seleflerimizin büyük amellerini hatırlattıkları için bu tür etkinliklerin kamu kuruluşları düzeyinde Rus-Türk ilişkilerinin gelişimi bağlamında önemine dikkat çekti ve Andrey Karlov Anıt Müzesi’nde bu tür toplantıların iyi bir gelenek haline geleceği umduğunu dile getirdi.
Kitabın tanıtımını ise ‘Avrupa ve Asya’ Ulusal Kültür Merkezi Başkanı Radik Amirov yaptı. Amirov, yaptığı konuşmada Hakimov'un yürüttüğü diplomatik faaliyetlerin sadece Rusya'da değil, aynı zamanda Ortadoğu ülkelerinde ve özellikle de Suudi Arabistan ve Yemen'de hala minnetle anıldığını ifade etti. Oleg Ozerov'un kitabının sadece diplomasi tarihiyle değil, genel tarihle ilgilenenler de dahil olmak üzere geniş bir okur kitlesinin ilgisini çektiğini dile getiren Ozerov, zira geçmişi bilmeden geleceği inşa etmenin mümkün olmadığını vurguladı.
Hem Karim Hakimov’un, hem de Andrey Karlov’un doğu ülkelerinde çalıştığı ve her ikisi de mesleki kariyerlerinin en verimli döneminde trajik bir şekilde hayatlarını kaybettiği için iki diplomatın kaderlerinin benzerliğine dikkat çeken Amirov, sözlerini şöyle sürdürdü:
“‘Karim Hakimov. Hayat Hikayesi’ kitabı, Rusya'daki iç savaşın hemen ardından en zor zamanlarda, Sovyet devleti tarafından önce İran, sonra Suudi Arabistan ve Yemen olmak üzere siyasi ilişkiler geliştirmek üzere Doğu ülkeleriyle gönderilen seçkin Sovyet diplomatına adandı. Bu seçkin kişi her yerde, hala bu ülkelerle ve her şeyden önce Suudi Arabistan ile ilişkilerimizi olumlu etkileyecek şekilde iz bıraktı. Zira Karim Hakimov'un çabaları sayesinde Sovyetler Rusyası’nın bir dizi devlet tarafından tanınması sağlandı.”
Kitabın sadece Karim Hakimov'a değil, aynı zamanda yaşadığı döneme de adanmış olduğunu dile getiren Amirov, özellikle de günümüz ile Hakimov'un yaşadığı ve çalıştığı dönem arasında kurulabilecek paralelliklerin dikkate değer olduğunu vurguladı:
“Bu kitabı okurken Hakimov'un yaşadığı ve çalıştığı zaman ile günümüz arasında birçok paralelliğin oluştuğunu görebilirsiniz. Kitapta İslam ve komünizm arasındaki etkileşim konularını da ele alınıyor. Genel olarak, 20. yüzyılın ilk yarısında hakim olan, ancak etkisi günümüzde hala devam eden İslam akımları hakkında çok şey anlatılıyor. Bugün, o zamanlar ortaya çıkan ideolojik akımların sadece Ortadoğu'da değil, aynı zamanda Sovyet sonrası coğrafyasındaki ülkelerde de modern hayatı nasıl etkilediğini görüyoruz.”
‘Karim Hakimov. Hayat Hikayesi’ kitabının tanıtımında ayrıca arşiv fotoğraf ve videolar da sunuldu.
