Güvenli bölgenin insani, askeri ve siyasi açıdan olumlu etkilerinin olacağının kaydedildiği açıklamada, bu projenin, ‘Suriye devriminin başlamasından itibaren uluslararası toplumun suskunluğu önünde rejim tarafından vahşice ve sistematik bir şekilde öldürülen halkın talebi’ olduğu savunuldu.
'ANKARA'NIN SURİYE POLİTİKASI AKILLICA'
"Esed rejiminin mezhepçi politikası ve terör örgütü DAEŞ'in yaptıkları, Suriye'yi uluslararası çatışma sahasına ve vekaleten savaşa dönüştürdü" ifadesi kullanılan açıklamada,Ankara’nın Suriye politikasının ‘akıllıca’ olduğu, bu nedenle de Türkiye’nin ‘devrim’in en önemli müttefiği haline geldiği belirtildi.
Açıklamada ayrıca, iki ülke halkının aynı sorunlarla mücadele ettiği vurgulanarak IŞİD’in bu sorunların sonuncusu olduğu kaydedildi.
'REJİM ÜLKEYİ MEZHEPSEL OLARAK BÖLÜP İRAN'A TESLİM ETME NİYETİNDE'
“Safevi projesi karşısında Sünnilerin haklarının korunabilmesi, Suriye’nin kuzeyindeki vatandaşlarımızın durumlarının iyileştirilmesi, evlerini terk ederek Suriye dışına çıkmak zorunda kalan muhacir halkımızın vatanlarına geri dönebilmesi ve Suriye Direnişinin düşmanlarını püskürtmek için Türkiye’nin desteği, sahadaki Direniş Gruplarıyla işbirliği içerisinde Suriye’nin kuzeyinde oluşturulacak olan Güvenli Bölge Projesinin gerekli olduğunu bildirir ve bu projeyi desteklediğimizi ilan ederz" denilen açıklamada, Şam yönetiminin ülkeyi bölerek İran'a teslim etme niyetinde olduğu da iddia edildi.