Cenevre’de 25 Ocak’ta yapılması planlanan ancak hangi grupların davet edileceği konusunda uzlaşmaya varılamaması nedeniyle ertelenebileceği belirtilen görüşmelere PYD’nin davet edilip edilmediği sorusunu yanıtlayan Müslim, “Her şey yarın belli olacak. Kimlerin katılacağı. Biliyorsunuz iki bakanın görüşmeleri oluyor, Sayın (Rusya Dışişleri Bakanı Sergey) Lavrov ile Sayın (ABD Dışişleri Bakanı John) Kerry. Bunlar artık karar verecek nasıl olacağına. Bir de De Mistura ile beraber. De Mistura’nın (BM’nin Suriye özel temsilcisi) yetkisi var. Kimi katacağına kimi uzaklaştıracağına… Ama şimdiye kadar bir davetiye yok” diye konuştu.
Cenevre görüşmelerine katılmalarının, Türkiye ve Suudi Arabistan gibi Kürtlerin bir statüye kavuşmasını istemeyen ülkeler tarafından engellendiğini söyleyen Müslim, Ahrar’uş Şam, Nusra Cephesi gibi Suriye’de siyasi çözüm istemeyen gruplar dışında tüm Suriyeli örgütlerin görüşmelere davet edilmesi gerektiğini ifade etti.
‘GÜÇLÜ OLDUĞUMUZ BİR GERÇEK’
Müslim, ABD ve Batı ülkelerinin sahada işbirliği yaptıkları Kürt güçlerin, siyasi çözüm masasına davet edilmelerinin engellemesini neden kabul ettikleri sorusu üzerine, “Beş seneden beri belli bir algı meselesi var. Türkiye’nin Kürt fobisi var, Arabistan’ın bazı şeyleri var. Bunlardan kurtulması zaman ister. Yoksa herkes gerçeği görüyor. Sonra bir realitedir, yani var olduğumuzu, güçlü olduğumuzu herkes görüyor. Türkiye’nin empoze ettiği bazı şeyler var. Türkiye demeyelim de AKP’nin… AKP’nin bazı politikaları bunu artık çeşitli hesaplarla sultanlık rüyalarıyla falan çelişiyor, onun için karşı çıkıyorlar” dedi.
ABD ile hem Türkiye’nin hem de Kürt güçlerinin işbirliği yapmasının zorluk yaratmadığını ve farklı stratejik nedenlere dayandığını kaydeden Müslim, “Bunlar birbirlerine ters değil ancak AKP’nin dayatmasıyla sorun çıkabiliyor. Yoksa başka bir çelişki ben görmüyorum. AKP’nin, DAEŞ’le (IŞİD) sıkı fıkı ilişkileri var. Hiçbir zaman bunların yenilmesini istemiyorlar. Bundan sorunlar çıkıyor. Amerika, DAEŞ bıçağı boğazımızdayken kalkıp bizi kurtardı. Biz bunları unutmayız” ifadelerini kullandı.
‘BARZANİ YÖNETİMİ, IŞİD PETROLÜ TİCARETİNİ İNKAR ETTİ’
Türkiye’nin IŞİD ile ilişkisi olduğu iddialarının hâlihazırda dünya çapında kanıtlandığını savunan Müslim, IŞİD petrolünün önce Kuzey Irak’a girdiği ve Mesut Barzani’ye yakın iş adamları tarafından Türkiye’ye satıldığı iddiaları içinse şunları söyledi:
“Özellikle DAEŞ’in Kürtlere düşmanlığı ve gizli bir planı var. Maalesef hala sürüyor. Biz zaten (Irak Bölgesel Kürt yönetimi ile) çeşitli görüşmelerde yetkililere gündeme getiriyoruz ama bunu resmi olarak inkar ediyorlar. ‘Biz DAEŞ’le savaşıyoruz şurada, burada’ diyor. Gizli olduğu için bir şey söyleyemiyoruz. Spekülasyonlardan ibaret olduğunu söylüyorlar.”
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksey Meşkov’un “Suriye’de Kürt güçler müzakere sürecinden dışlanmamalı” açıklamasını ve Moskova yönetiminin siyasi çözüm için tutumunu değerlendiren Müslim, “Rusya, Suriye krizinin başından beri içinde ve en iyi tanıyanlardan. Teröristleri daha iyi biliyor. Sanırım onların görüşü biraz daha Suriye gerçekliğine yakın. Onun için biz de destekliyoruz; Kürtler olmadan veya Demokratik Suriye Güçleri ya da Demokratik Suriye Konseyi olmadan bu görüşmeler olmaz, siyasi çözüm olmaz” dedi.
Müslim, ‘özerk yönetim’ olarak Moskova’da temsilcilik açacaklarını belirterek şunları söyledi:
“Demokratik özerklik yönetimi adına bir temsilcilik açılacak. Teknik bir sorun vardı, yer meselesinin hangisinin daha uygun olduğu konusunda. Bugün ya da yarın açılacak. Yer de bulundu. PYD olarak bizim zaten temsilciliklerimiz var. Şimdi demokratik özerklik büroları açmaya çalışıyoruz. Moskova’da oluyor, başka yerlerde de açmaya çalışıyoruz.”
YPG’NİN SAVAŞ SUÇU İŞLEDİĞİ İDDİASI: ABARTILIYOR
Uluslararası Af Örgütü’nün, PYD’nin askeri kanadı YPG’nin Suriye’de savaş suçu olarak nitelendirilebilecek eylemlerde bulunduğu yönündeki raporuna ilişkin soruyu yanıtlayan Müslim “Bu iddialar gerçeği yansıtmıyor” dedi.
Politikalarını herkesin bir arada yaşaması üzerine kurduklarını savunan Müslim, Uluslararası Af Örgütü’nün raporda yer verdiği görgü tanıklarının dışarından olduklarını söyledi. Tüm kurumların ve birimlerin araştırmaya açık olduklarını ifade eden Müslim, “Biz her zaman olmaması gerektiğini hatırlatıyoruz. Ancak savaş durumunda bazı sivillerin yerlerinden olup bir hafta sonra, 15 gün sonra döndükleri de oluyor. Bunlar sadece bizi kirletmek için abartılıyor” dedi.
