Türkiye, Başika kampını boşaltacak mı?

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun açıklamaları, Başika'nın ABD öncülüğündeki koalisyona devredileceği iddiasını tekrar gündeme getirdi. Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu, 'Türkiye'nin diplomatik gerilimi baştan düşünmesi' gerektiğini belirterek, kampın bir pazarlık kozu da olamayacağını söyledi.

Irak’ın Musul kenti yakınlarındaki Başika kampı, Ankara ile Bağdat arasında gerilim yaratmayı sürdürürken, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun dün yaptığı açıklama Türkiye’nin geri adım atabileceğine dair işaretler barındırıyordu. Irak’ın toprak bütünlüğüne önem verdiklerini savunan Çavuşoğlu, "Başika kampı gereksiz bir gerginlik yarattı. Olmaması gereken bir gerginlikti ama biz bunu yoluna koymak için de diplomatik çabalarımızı sürdürüyoruz" dedi.

El Cezire, Ankara heyetinin Bağdat’ı ziyaret etmesinin ardından, diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberinde, Türkiye’nin "Başika, ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerine devredilsin" önerisinde bulunduğunu ileri sürmüştü. Buna paralel bir iddia ise Lübnan basını tarafından gündeme getirildi. Al-Safir gazetesi, Ankara tarafından Suriye’nin kuzeyinde bir askeri üs için girişimlerde bulunulduğunu ileri sürdü.

'GÜNLÜK HAVAYA GÖRE HAREKET EDİLİYOR'

Konuyu Sputnik’e değerlendiren emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu, "Bugüne kadar Türkiye’nin ifadesi Başika kampını boşaltmayacağı yönündeydi. Bundan sonra birtakım sıkıntılara yol açtığı ve diplomatik hoşnutsuzluğa yol açtığı gerekçesiyle Başika kampının boşaltılması Türkiye açısından doğru bir yaklaşım olmaz. Eğer böyle bir şey varsa, bunun baştan itibaren düşünülmesi lazımdı" dedi.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun sözlerinin günlük olarak değişen havaya göre hareket edildiğini gösterdiğini ve Türkiye’nin prestij kaybetmesine yol açacağını belirten Kuloğlu, "Bugüne kadar Başika kampını kesinlikle terk etmeyeceğini söyleyen Türkiye’nin, 'diplomatik sıkıntı yarattı, koalisyona devrederiz' demesi, pek anlaşılır bir durum değildir" ifadelerini kullandı.

'BAŞİKA, RAKKA OPERASYONU İÇİN PAZARLIK UNSURU OLAMAZ'

Bu nedenle kamptan kolay vazgeçilmeyeceğini, ancak farklı gelişmeler doğrultusunda Başika’nın boşaltılmasının söz konusu olabileceğini ifade eden Armağan Kuloğlu, Türkiye’nin "Rakka operasyonunda Kürt güçleri yer almasın, biz katılalım" talebi için de kampı pazarlık unsuru olarak kullanamayacağını söyledi:

"ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin, Başika’nın devredilmesi karşılığında PYD’nin Rakka operasyonuna katılmaması konusunun pek itibar görecek bir durum olmadığını düşünüyorum. Çünkü Rakka operasyonuna Türkiye’nin katılmasını Amerika istemiyor. PYD’yle birlikte Rakka operasyonuna katılmayı da Türkiye istemiyor. Hatta ABD, Türkiye’nin Rakka’yla hiç ilgisinin olmasını dahi kabul edemiyor. ‘Ben burada kara gücü olarak PYD’yi kullanacağım’ diyor. Onun için Türkiye’nin ‘Ben Başika’dan çekileyim, sen de PYD’yle bu işi yapma’ diyecek bir durumu yok. Çünkü Amerika’nın kendi kara gücünü oraya getirip Rakka operasyonunu gerçekleştirmesi mümkün değil. Bir kara gücü lazım. Bu kara gücü ya Türkiye ‘ben olayım’ diyecek, ki oraya büyük kuvvet tahsis etmesi lazım, bu da zor bir konu. O zaman Rakka operasyonunun Özgür Suriye Ordusu vasıtasıyla, ABD ve Türkiye’nin katkısıyla, yapılması mümkün. Ama Özgür Suriye Ordusu’nun kara gücü, Rakka operasyonunu gerçekleştirecek büyüklükte değil."

'ÜS KURMAK YERİNE SURİYE, RUSYA VE İRAN’LA İŞBİRLİĞİ YAPILMALI'

Armağan Kuloğlu, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde bir üs kurmasına ise gerek olmadığını söyledi. Fırat Kalkanı operasyonuyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin zaten bölgede olduğunu ifade eden Kuloğlu, Suriye’nin parçalanması ve bir Kürt bölgesi oluşması ihtimali nedeniyle bölgede bir üs edinme girişiminin etkili olmayacağını belirtti ve "Sonradan ortaya çıkacak bir tek üs bu konuyu halletmez. Onun için baştan bu bölgede kontrolü sağlamak gerekir. Burada yapılacak en sağlam iş Türkiye’nin Suriye yönetimiyle, Rusya’yla, İran’ı da yanına almak suretiyle bir işbirliği içerisinde bu kendisine tehdit olacak konuyu ortadan kaldıracak planı gerçekleştirmesidir" dedi.