Ele geçirilen belgelerden, militanların namaz sırasında alışveriş yapanlara ve sandalet giyenlere sinirlendikleri, başarısızlıklarını da halifeliğin sözde başarıları ile ilgili haberlerle kapatmaya çalıştıkları anlaşıldı.
Musul’un yıkıntıları altında IŞİD’in çeşitli yasaklar için gösterdiği gerekçeler içeren kitaplar bulundu. IŞİD’in ‘şeytan icadı’ oldukları gerekçesiyle uydu kanalların izlenmesini, sigara satışını da ‘yolsuzluk yapıldığı’ bahanesiyle yasakladığı ortaya çıktı.
Militanlar, medya araçlarının önemini de anlayabiliyordu ve An-Naba (Haber) adlı bir gazeteyi yayınlıyordu. Gazetenin 11 Mart – 8 Nisan 2016 tarihleri arasında yayınladığı çok sayıda haberde, IŞİD’in Suriye, Irak, Yemen gibi çeşitli faaliyet bölgelerinde militanların ve intihar bombacılarının elde ettikleri ‘başarılara’ yer verildiği anlaşıldı. IŞİD’in giderek kontrolünü kaybettiği alanlar hakkındaki haberlerinse yapılmadığı belirlendi.
YENİ ADAYLAR İÇİN ANKET
Örgüte yeni katılanlar için 29 maddeden oluşan bir anket kullanılır, adaylar, büyük bir kısmı militan adayının eşinin akrabalarının ‘kafir’ olup olmadıklarını öğrenilmesini amaçlayan kısımlardan oluşan maddeleri eksiksiz yanıtlamak durumundaydı.
Adaylardan ayrıca savaş sanatları hakkında ne gibi bilgilere sahip oldukları ve örgüte katılmanın amaçlarını açıklamaları da isteniyordu.
NAMAZ YERİNE ALIŞVERİŞ
Belgelerin arasında bulunan ‘şeriat polisinin’ tuttuğu kayıtlardan, bir ay içinde konulan kuralların 12 bin kereden fazla ihlal edildiği anlaşıldı. Düzeni bozanların yüzde 31’inin namaz sırasında alışveriş yaptıkları, bin kişiden fazlasının ise sigara içmeyi cüret ettikleri anlaşıldı. İhlallerin yarısından fazlasının da giysilerle ilgili olduğu ortaya çıktı. Örneğin militanlar, sandalet giyen erkeklerin İslami kuralları ciddi bir şekilde ihlal ettiklerini düşünerek bu kişilere çok sinirleniyordu.
Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM) Uyuşturucu ve Suç Ofisi Müdürü Yuriy Fedotov, daha önce Sputnik’e verdiği demeçte IŞİD’in kendi ihtiyaçları ve dışarıya satmak için Captagon adlı bir uyuşturucu ürettiğini, bu tableti kullanan militanların daha saldırgan ve acımasız hale geldiklerini aktardı.
Kayıtlardan militanların sakallara da büyük önem verdikleri anlaşılıyor. Bazı broşürlerde erkeklerin sakal bırakmaları ve büyütmeleri gerektiğini kanıtlamak üzere hazırlandığı belirlendi. Kullanılan ikna yöntemlerinden bazılarınınsa şu şekilde olduğu görüldü: “Sadece laikler, haçlılar ve demokratlar sakal keser.”
