'Eşin kim' adlı kampanyanın kapsamında, kadınlara bu adımın onlar ve çocukları üzerindeki olumsuz etkileri anlatılıyor. Bu yanlışa düşen kadınlar genel olarak elinde çocukla yalnız kalıyor, zira eşleri ya ülkelerine dönüyor ya da yeni çatışma bölgelerine gidiyor veya çatışmada ölüyor. Çocuklar ise Suriye vatandaşlığını ve eğitim hakkını alamıyor. Ayrıca çocuklar, babaları yüzünden yaşıtları tarafından hor görülüyor ve alay konusu oluyor.
Kampanyanın koordinatörü Asım Zeydan, militanların kontrolündeki topraklarda yaşayan Suriyeli kadınları, çok sayıda soruna yol açabilecek bu istikrarsız evliliğe karşı korumak istediklerini söyledi. Zeydan, aşırılıkçıların evlendikleri kadınlara meta olarak yaklaştığını kaydetti.
Şam Yüksek Mahkemesi Başkanı Mahmud el-Maaravi, Sputnik’e açıklamasında, “Kriz ve bu türden evliliklerin çok sayıda olmasından dolayı, evliliklerin resmi kayda işlenmesi ve bu evliliklerden doğan çocukların haklarının korunması amacıyla özel kurum oluşturulmalı” dedi. Bu evliliklerin büyük kısmının, militanların kontrolündeki bölgelerde yapıldığına ve Suriye mevzuatı açısından yok olduğuna dikkat çeken el-Maaravi, gereken tüm işlemlerin yapılması durumunda bunun kadın ve çocuklarına haklar vereceğini kaydetti.
Ön belirlemelere göre Suriye’nin kuzeyinde 1750 Suriyeli kadın yabancı militanla evlendi. Bu evliliklerden 1124 çocuk doğdu. Toplamda ise Suriye’ye gelen militanlardan 1826 çocuk dünyaya geldi.
