Sisi, Macron'la 'terörle mücadele, sürdürülebilir kalkınmayı sağlamama gerekliliği ve tarihin idrakını yansıtan geniş çaplı bir çerçevede insan haklarının korunması' konularını ele aldıklarını söyledi.
"Güven içinde yaşama ve ifade özgürlüğünü kullanma birbirinden ayrılamaz haklardır ve Mısır bunlara büyük değer vermektedir" diyen Sisi, şöyle devam etti:
"Terörizm, ırkçılık, nefret suçları hem Avrupa hem de Ortadoğu'da yükselişte. Ama bu bizi kalkınma sorumluluğunu üstlenmekten alıkoymamalı."
Hapisteki kişiler içinden Fransa açısından önem arz edenlerin listesini Sisi'ye verdiğini açıklayan Macron, belli bazı websiteleri üzerindeki yayın yasağının kadırılmasını talep etti. Fransa Cumhurbaşkanı, Sisi'nin ardından Mısır sivil toplum temsilcileriyle da biraraya geleceğinin altını çizdi.
Mısırlı gazeteci Muhammed el Baz, Mısır Cumhurbaşkanı'nın 2017'deki Paris ziyaretinde basından böyle sorular yöneltildiğinde Macron'un "Diğer devlet başkanlarına kendi ülkelerini nasıl yöneteceklerini dikte etmeyeceğim" dediğini hatırlattı. Macron'un Kahire ziyaretinde insan hakları konusunu gündeme getirmesinin bu politikasının değiştiği anlamına mı geldiğini sordu.
"Fransa'nın politikası değişmedi. Halklar kendi kaderlerine karar verir. Ben seçildiğimden beri Fransa hiçbir ülkeye seçim, tercih dikte etmedi. Biz toplumsal uzlaşma ve insanların mahrum bırakıldıkları haklara kavuşmasını istiyoruz. İnsan hakları bizi ilgilendiriyor"
"2017'de Mısır'ın istikrara kavuşma ihtiyacını takdir ettik. O zamandan beri blogcular ve entelektüeller hapse atıldı. İşler yolundan saptı. Bir blogcyu hapse atması benim sevdiğim bu ülkenin imajına zarar vermektedir. En parlak zihinler, tartışmaya ve özgürlüğe ihtiyaç duyar. Sivil toplum faaliyetleri yaşamsal önemdedir…"
"…Eskiden berbat haldeki evlerde insanlıkdışı koşullarda 250 bin aile yaşıyordu. 5 yıldır terörle savaşmamıza ve ekonomik zorluklara rağmen biz onlara doğru düzgün, dayalı döşeli apartman daireleri verdik. Eskiden yılda sadece 10.000 hasta tedavi edebiliyorduk. Şimdi o kadar hastayı bir ayda tedavi edebiliyoruz. Kanser gibi zalim hastalıkların pençesinde bekleme listelerinde tutulan hastalara en pahalı tedavileri sağlıyoruz. Mısır blogcular tarafından inşa edilmeyecek. Biz siyasi, ekonomik, toplumsal reformlar yapıyoruz. Yurttaşlık ve hoşgörüyü teşvik etmek için çalışıyoruz."
"Her yıl 1 milyon kişi mezun oluyor. Onlar için nasıl iş yaratabiliriz? Her yıl 2.5 milyon yeni dünyaya gelen için ne yapmalıyım? Blogcular bizim gerçekliğimizden çok uzaklar… Mıısır'da içsavaş çıksa siz ne yapardınız? Siz bizim için ne yapardınız? bizim meselelerimize sizin gözünüzden bakarak bize haksızlık yapıyorsunuz. Benim varlığımı reddeden bir Mısırlı var mı ki? Ben Mısır halkının iradesiyle buradayım."
Mısırlı bir gazetecinin Sarı Yelekler'le ilgili sorusu üzerine Fransa Cumhurbaşkanı şunları söyledi:
"Protestolarda farklı türlerde öfke dışa vuruyor. Biz protestoyu anaysal hak olarak koruyoruz. Ama bazıları vandallığa ve polise yönelik şiddete karışıyor. O yüzden yakalanıyorlar, yoksa bağırdıkları şeyler yüzünden değil. Haklarındaki kararı mahkeme verecek."
11 Fransız yurttaşının ölümünden üzüntü duyduğunu ifade eden Macron, "Sadece biri polis yüzünden, diğerleri insan aptallığı yüzünden öldü" diye ekledi.
Bir Fransız gazetecinin Mısır'da protestoculara karşı güvenlik güçlerinin Fransız silahı kullanıp kullanmadığı sorusuna Macron şu yanıtı verdi:
"Onlar 2010 ve 2011'de satılmış silahlar. 200 olaydan sadece birinde, 2013'te bir zırhlı araç kallanıldığında Kahire'den açıklama talep etmiştik. Halihazırda devam eden silah müzakereleri ise savunma amaçlı ve stratejik ortaklığın parçası. Mısır'a sattığımız 24 Rafale savaş uçağından 23'ünü yanıtladık."
Sözü Sisi devraldı:
"Kiliselere saldırılarda 100'den fazla, tek bir camiye saldırıda 300'den fazla yurttaşımız öldü. Bizim ülkelerimizin durumları birbirinden farklı. Bizim, çok sayıda teröristin yuvalandığı Libya ile 1200 kilometrelik sınırımızı güvende tutmamız gerekiyor."