Sözlerine "Sadece bizim için değil siyaset yapmaya çalışan herkes için zor günler. Sabaha kalktık, yine bir KHK. 18 vakıf, 550 derneğin kapatılması, çok sayıda kamu personelinin işten çıkartılması… Gayet zor, parlamentoda bir şey yapmak da zor, bu ülkede yaşamak da zor" diyerek başlayan Bilgen, HDP'ye yapılan operasyonun ardından önce Meclis çalışmalarını durdurma, sonra da katılma kararı almalarına dair de konuştu.
‘KOLTUKLARA YAPIŞMIŞ DEĞİLİZ'
"Biz bütün seçenekleri tartışmaya devam edeceğiz. Koltuklara yapışmış değiliz" diyen Bilgen, "Hiçbir arkadaşımız kişisel hesapla bu kavgayı vermiyor ama meydanı onlara bırakmayacağımızı göstereceğiz" dedi.
Meclis Genel Kurulu'nu yönetmesi gereken Pervin Buldan'ın son anda İsmail Kahraman tarafından görevden alınmasına ilişkin, "Sadece dün gece yapılan darbe bile gösteriyor ki, bunu istismar yasasını Meclis'ten geçirmek için yaptılar. Dolayısıyla biz kalmakla dışarıda mücadele etmek arasında bir tercihten öte bir tavır sergilemek zorundayız" ifadelerini kullanan Bilgen, şöyle devam etti:
Ayhan Bilgen, 7 Haziran'da zor bir sınav verdiklerini söyleyerek, "Ama şu andaki tablo tüm bu tartışmaları birlikte yapmayı gerektiriyor" dedi.
‘BARIŞI ERDOĞAN'IN KİŞİSEL HESAPLARI EKSENİNDE KONUŞMASAYDIK…'
Operasyonlar ve tutuklamalarla noktalanan çözüm süreciyle ilgili pişman olup olmadıklarının sorulması üzerine konuşan HDP Sözcüsü, "Biz Türkiye'nin barışı için konuştuk. Sorunları siyaset yoluyla çözmek mümkün mü, bunun yolunu zorlamak için konuştuk. Muhatabımız AKP değildi" dedi. "İktidarda AKP vardı ama, muhatabımız sonuçta devletti, devletin bürokratlarıydı ve tabii şüphesiz hükümetti. Başka bir iktidar olsaydı da aynı şeyleri yapmak zorunda olurduk" diyen Bilgen, "Bugün bunu bir işbirliği olarak tarif edenler şimdi tam da Anayasa konusunda sergiledikleri performansla aslında doğrudan başkanlığa hizmet edecek bir rolü oynuyorlar. Mesela MHP bizi o zaman bunla suçladı, CHP başkanlık tartışılamaz bile dediği halde şimdi teklifi getirin görelim diyor. Oysa bu meseleyi Erdoğan'ın kişisel hesapları ekseninde değil de Türkiye'nin geleceği ekseninde konuşabiliyor olsaydık şimdi ciddi bir mesafe alırdık" ifadelerini kullandı.
Bilgen, "Başkanlık diye yürütülen tartışma bugün hukuksuzluğun geldiği noktanın, Anayasa'yı tasfiye etmenin geldiği noktanın, bugün gelinen noktanın kalıcılaşması ve bir yasal statüye kavuşturulmasıdır. Dolayısıyla bunun zaten karşısındayız ve karşısında olmaya devam edeceğiz" dedi.
‘PARLAMENTER SİSTEM FİİLİ OLARAK İŞLETİLMİYOR'
Bilgen, "Genel başkanlar da, kendi içinde bulundukları koşuldan ziyade Türkiye'nin içinden geçtiği koşullara yoğunlaşmayı ve o eksende bir tartışma yapmayı gerekli gördüklerini, bunu önemsediklerini ifade ediyorlar" dedi.
‘ARTIK ŞU OLMAZ DİYEBİLECEĞİMİZ BİR NOKTA KALMADI'
Hükümetin HDP'ye dönük bir sonraki hamlesinin ne olacağıyla ilgili konuşan Bilgen şunları kaydetti:
‘ÜLKEDE ÖCALAN'LA İLGİLİ ÖNERİDE BULUNACAK SİYASİ İRADE YOK'
Bilgen, "Abdullah Öcalan'ın gelinen süreçte bir rolü olabilir mi?" sorusuna "Biz bulunduğu her noktadan barış sürecine katkı yapmasının ülkenin geleceği için zorunlu olduğunu düşünüyoruz. Avukatlarıyla görüşmesi bile engelleniyorken bizim bir siyasi odak olarak görüşme taleplerimize tabii ki yanıt verilmeyecek, bu çok açık" dedi ve ekledi: "Şu an Öcalan ile ilgili görüşme için somut öneride bulunacak bir durum yok. Ülkede bu anlamda siyasi irade yok."