4 eski bakanın Yüce Divan'a gönderilmemesi kararına iktidar ve muhalefet partilerinden ilk tepkiler geldi.
Hükümet Sözcüsü Arınç, "Karara saygı duyulmalı" derken, Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Bu AK Parti'nin değil, komisyon üyelerinin hür ve bağımsız kararıdır" dedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Yüce Divan'a gidilmemesi yolsuzluğun kabulü" iddiasında bulundu. MHP'nin Meclis Soruşturma Komisyonu üyesi Dedeoğlu, "4 bakan ikince kez töhmet altında bırakıldı" dedi.
ARINÇ: SAYGI DUYULMALI
4 eski bakanla ilgili komisyon kararının ara karar olduğunu kaydeden Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, "Gerekçelerini göreceğiz. Bunun için neden acele ediyoruz" dedi.
"Bakınız grup kararı alınamıyorsa gruplarda toplantı bile yapılamıyorsa bu tam bir tarafsızlık, hukuka ve adalete bağlılık demektir" diye konuşan Arınç, kendisinin daha önce komisyon üyelerini oylarını kullanmadan önce görüşlerini belirtmemeleri yönünde uyardığını söyledi.
Arınç, "Burada yapılacak tek şey, soruşturma komisyonunun kararına saygı duymaktır ve Genel Kurul'un vereceği karar ne ne olursa olsun buna saygı duymaktır. Çünkü adli görev yapan, yargısal süreci ifa eden Soruşturma Komisyonu adeta Anayasa Mahkemesi gibi çalışan bir komisyondur. Bu komisyon şahit dinler, dinlemiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırır, yaptırmıştır. Delilleri toplayabilir ve ondan sonra bu konuyu oylamaya sunar. Başka mahkemelerin de yapacağı bundan farklı değil zaten" diye konuştu.
AKDOĞAN: KARAR, AK PARTİ'NİN DEĞİL
Muhalefetin karara yönelik tepkilerini eleştiren Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "AK Parti'nin değil, Komisyon üyelerinin hür ve bağımsız kararıdır" dedi.
Akdoğan, hükümet olarak komisyona müdahalede bulunmadıklarını söyledi. Başbakan Yardımcısı Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"AK Parti, yargılamadan kaçtı diyenler şunları bilmeli:
1. Soruşturma Komisyonu'nu kuran ve iddiaların araştırılmasını isteyen AK Parti'dir.
2. Ceza Muhakemeleri usulüne göre hukuki işlem yapan Komisyon adli/hukuki bir fonksiyon görmüştür.
3. Adli yargının takipsizlik kararı neyse Komisyon'un verdiği Yüce Divan'a göndermeme kararı da odur.
4. Komisyon, savcı vasfıyla delilleri ve iddiaları incelemiş, hukuki bir karar vermiştir.
5. Bu karar, AK Parti'nin değil, Komisyon üyelerinin hür ve bağımsız kararıdır. Komisyon'a hiçbir müdahale mevzubahis olmamıştır.
6. Bazı muhalefet sözcüleri soruşturma sürecini adalet arayışı için değil, AK Parti'yi itibarsızlaştırma için kullanmaya çalışmıştır.
7. Muhalefetin bu süreçte peşin hükümle suçlayıcı ifadelerde bulunması, Komisyon'un iradesine açık saygısızlık olmuştur.
8.Komisyon kararına saygı duymayanların Anayasa Mahkemesi kararlarına saygı duyması da beklenmez.
9. 'Git aklan' demek, masumiyetini ispat et demektir, bu hukukun en temel ilkesine aykırıdır. Komisyon yargı sürecinin zaten bir parçasıdır.
10. Gerekçeli kararı görmeden hüküm verenlerin ve suçlayıcı ifadelerde bulunanların samimiyetsizliği çok açıktır.
Hukuki değerlendirme yapan Komisyonun kararına rağmen siyasi sebeplerle Yüce Divana gidişi savunanlar adalet arıyor olabilirler mi?"
KILIÇDAROĞLU: YOLSUZLUĞUN KABULÜ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'dan da bir değerlendirme geldi.
"Suçsuz olan şerefli adamların, hesap verme korkusu olmaz" diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Yüce Divan'a gidilmemesi yolsuzluğun bizzat kabulünden başka bir şey değildir."
CHP lideri Twitter'dan yaptığı açıklamada ayrıca, "Halkı makaraya aldığınızı sanıp, yalanlarınızın aklandığına inanmayı aklınızdan geçirmeyin. Çaldığınız her kuruşun hesabını vereceksiniz" ifadelerini kullandı.
DEDEOĞLU: BAKANLAR, İKİNCİ KEZ TÖHMET ALTINDA BIRAKILDI
"4 bakan mahkemelerden kaçırıldı" söyleriyle kara tepki gösteren MHP'nin Meclis Soruşturma Komisyonu üyesi Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Siyasetin, hukuka müdahalesi olarak görüyoruz. Gelecek nesillere kötü örnek oldu. Bu 4 bakana imkan verilmeliydi ve aklanmalıydı. Vicdanlar, sorumluluklar, maalesef yara almıştır. Toplanan delillerin hukuka aykırı olduğu savunulmuştur. AKP'li üyeler 4 bakanın avukatlığını yapmışlardır. vicdanlarda aklanmamıştır. 17/25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk olaylarının açığa çıkarılması konusunda hükümet, hukuka, vicdanlara müdahale etmiştir. Türk milletini, 77 milyonu derin bir üzüntüye sevk etmiştir. Bunun böyle olmaması, mahkemeye gidip orda aklanmaları gerekiyordu. Ama maalesef bunu yapmadılar. Kaçış yolu olarak mahkemeden kaçmayı seçtiler. MHP olarak 10 gün içinde gelecek sonuçları, Yüce Divan'a gitme konusunda çalışmaya devam edeceğiz. Sayısal çoğunlukla Yüce Divana göndermediler ama vicdanen uyumayacaklar, gönül rahatlığıyla seçim bölgelerine gitmeyecekler. Sokağa çıkamaz hale gelecektir. Bunun da böyle olmaması gerekiyordu. 4 bakan ikince kez töhmet altında bırakıldı. Burdan anlaşılıyorki korktukları bir nokta var, başka yerlere dayanacak, iş büyüyecek. Bugünü yolsuzlukları saklama günü olarak değerlendiriyoruz. Gün gelecek bunların hesabını verecekler. Rahat uyuyamayacaklar."
