Erdoğan'dan sert Kur'an çıkışı: Kılıçdaroğlu'nda yeri malum

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Batman ve Diyarbakır'dan sonraki durağı Siirt oldu. Toplu açılış töreninde halka seslenen Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun, "Evren gibi Kur'an'ın istismarını yapıyor" sözlerine cevap verdi: "Sayın Kılıçdaroğlu, ben Kur'an ile büyüdüm, Kur'an ile yaşıyorum. Kendi şahsında Kur'an'ın yerinin ne olduğu malum."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özel uçak "CBK" ile saat 12.42'de Siirt'e geldi. Erdoğan'ı Siirt Havalimanı'nda Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, Vali Mustafa Tutulmaz, İl Emniyet Müdürü Metin Özkan, Siirt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Erman ve öteki yetkililer karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açılış konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

Siirt iki kez benim hayatımda dönüm noktası oldu. Birincisi 17 Aralık'ta okuduğum Ziya Gökalp'e ait bir şiirle başlayan ve cezaevinde sonlanan bir süreçtir. Bu şiiri bir kez daha okur muyuz? Ne diyordu o şiirde? Minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız. Müminler asker, bir şey beni sindiremez, gökler yerler açılsa, üzerimize tufanlar yanardağlar saçılsa, biz oyuz ki imanımızla övündüğümüz ecdadımız hiç kimseye diz çökmemiş.

Bu yolda böyle yürüdük, buralara böyle geldik. 1912 yılında yazılmış bu şiiri okuduğumuz için 1999'da Pınarhisar Cezaevi'nin yolunu tuttuk. Aradan aylar, yıllar geçti, devran döndü. Partimizi kurduk ama 42 bin kişiyle bir kamuoyu araştırması yaptık. Bakalım ne diyor millet dedik. Millet "Partiyi kurun" dedi, nasıl kurmamız gerektiğini de söyledi. Kurduk, 16 ay sonra iktidara geldik, 12 yıl iktidarda kaldık ve sonra tekrar bir kamuoyu araştırması, bu defa da cumhurbaşkanlığı dedi millet. 10 Ağustos'ta tekrar huzurunuza geldik, yüzde 52'yle bu defa bizi cumhurbaşkanlığına gönderdiniz.

'İPİN UCUNU 1997 YILINDA KESMEK İSTEDİLER'

Peki ikincisi neydi? Siirt'te başlayan bir başka yolculuk. Yüzde 85, 8 oyla bu kardeşinizi parlamentoya gönderdiniz. Egemen güçlerin değil milletin dediği olur dediniz. Çünkü egemenlik bu dünyada kayıtsız şartsız milletindir. Oradan başbakanlık, cumhurbaşkanlığı dediniz. Bu bizim için bir hizmet yoluydu. İpin ucunu 97 yılında kesmek istediler, 6 yıl sonra yine burada yeniden başladı. Şair ne diyordu, "Sakın kader deme, ne yapsalar boş." Gün batsa ne olur, geceyi onaran bir mimar vardır. Gönüller böyle birleşince bak neler oluyor. Biz kaderin üstündeki kadere iman ettiğimiz için yeise kapılmadık.

'KENDİ ŞAHSINDA KUR'AN'IN YERİNİN NE OLDUĞU MALUM'
Ana muhalefet partisinin başındaki zat benimle ilgili dün Kayseri'de bir ifade kullanmış. Cevap vermeye değmez ama Siirt'ten Kayseri'ye, Kayserili kardeşlerim cumhurbaşkanlığını çok iyi tanırlar. "Cumhurbaşkanı Kur'an'ın istismarını yapıyor" diyor. Sayın Kılıçdaroğlu ben Kur'an'la büyüdüm, Kur'an'la yaşıyorum, onu sen kendine söyle, kendi şahsında Kur'an'ın yerinin ne olduğu malum. Beyefendi nereden buraya geldi? Hani ben dedim ya "Diyanet İşleri Başkanlığı Kürtçe Kur'an meali yayınladı" dedim ya bundan beyefendi rahatsız olmuş. Bu bir istismar mı? Biz inşallah her dilde, bu da Kürtçe Kur'an meali.

'İMAM HATİPLİ 1 MİLYONA ÇIKINCA RAHATSIZ OLDULAR'

Malum terörün beslediği siyasi parti ne diyor? Maalesef çok ilginç, "Diyanet İşleri'ni kapatacağız" diyor. Bunlar maalesef cami duvarına pislemeye başladılar. Her türlü yol bunlarda var. Ana muhalefet diyor ki imam hatipleri kaldıracağım. Dün diyor ki ben öyle demedim, 1+8+4 dedin. Bir cumhurbaşkanı olarak bana yanlışları düzeltmek düşer. Bir defa o yetkiyi sen nereden alıyorsun, milletin verdiği yetkiyle bu parlamentodan 12 yıllık zorunlu eğitim geçti, imam hatiplerin, meslek liselerinin önündeki engeller, barajlar kaldırıldı. Siz orta kısmı kapattınız ve imam hatiplerin öğrenci sayısı 60 bine düşmüştü. Şimdi 1 milyona çıkınca rahatsız oldular. Hani özgürlükten yanaydınız, anne baba nereye gönderirse göndersin, karışma. Terör destekli olan siyasi parti benim inançlı Kürt kardeşlerimi istismar ediyor. Ben buradan inançlı, inançsız Kürt kardeşlerime sesleniyorum. 7 Haziran'da bu oyunu bozun.

'EVET TARAFIM MİLLET NEREDEYSE ORADAYIM'

"Taksim bizim Kabemiz'dir" diyor. Sevgili kardeşlerim, bizim Kabemiz bellidir. Bir zamanlar CHP'liler ne diyordu? "Kabe Arap'ın olsun bize Çankaya yeter". Bunlar da "Kabe Arap'ın olsun bize Taksim yeter" diyor. Bunlara 7 Haziran'da bir ders gerekmiyor mu? Diyorlar ki Cumhurbaşkanı taraf. Evet tarafım ama ben millet neredeyse oradayım, milletin tarafındayım. Gönlümde bir parti var ama her partiye eşit mesafedeyim. Burada herhangi bir partinin pankartı yok, sadece Türk bayrağı dalgalanıyor. Her gittiğim yerde ne diyorum, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Siirt şimdi hep beraber söyleyelim, Türkiye duysun.

'70 YIL ÖNCE TÜRKÇE, ŞİMDİ KÜRTÇE EZAN DAYATILIYOR'

Milletin inancına, dinine, eğitimine, kılık kıyafetine, tüm değerlerine düşman bir anlayış yıllarca millete kan kusturdu. Daha sonra aynı zihniyettekiler hep aynı yoldan yürüdü ama milletimiz bu zihniyete ‘dur' dedi. En büyük ‘dur'u da 3 Kasım 2002'de başlayan süreçte her seçimde, referandumda ortaya koyduğu iradeyle gösterdi. Yeniden tek parti zihniyeti türedi. Bir de terör destekli malum parti var. 70 yıl önce Türkçe ezan dayatılıyordu, şimdi Kürtçe ezan dayatılıyor. 70 yıl önce bu millete Türkçe ibadet dayatılıyordu, şimdi Kürtçe ibadet dayatılıyor. 70 yıl önce "Kabe Arap'ın olsun bize Çankaya yeter" deniyordu. Bunlar aynı faşist kafanın farklı tezahürleri, arada zerre kadar fark yok. Tek parti CHP'si kendi ideolojik saplantılarına uygun yeni bir toplum inşa etmeye çalışıyordu onun taklitçisi parti de Kürt kardeşlerimi tarihinden medeniyetinden koparıp kendi ideolojik saplantılarının esiri haline getirmek istiyor. Bölgede pek çok din görevlisi katledildi, örgüt mensupları Kur'an kurslarına saldırdı. Okulları yaktılar, pansiyonları yaktılar. Bunların yandaşları İstanbul'da sakallı insanlara saldırdı. Onlar sadece kendi ideolojilerine saygı gösterilmesini isterler. Geçenlerde bir muhtarımızı öldürdüler. Yardım yataklık yapanlar belli. Hani sen Kürttün? Niye bir Kürt muhtar kardeşimizi öldürüyorsun? Sevgili kardeşlerim hep birlikte bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız ve hep birlikte Türkiye olacağız.