MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM'de yaptığı basın toplantısında Cumhurbaşkanının anayasa yapım süreciyle ilgili olarak birtakım sivil toplum örgütleriyle parlamentoya dayatma yapma arayışında olduğunu belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanı milletin anayasasını TBMM'de değil yandaş STK'lara havale ediyor. Siz kim oluyorsunuz TBMM'nin iradesine el koyuyorsunuz? Paralel bir meclis mi oluşturdunuz? TBMM'yi baypas etme girişimine başlanmıştır. Bu milletin anayasanın oy almış seçimlerle gelmiş TBMM yapar ve kararı aziz milletimiz verir. Bu Meclis dayatma kabul etmez. Derneklerin dayatması altında çalışan bir meclis değildir" dedi.
TBMM'nin milletin temsilcisi olduğunu vurgulayan Vural şunları söyledi: "Amaç ben TBMM'nin üstündeyim. TBMM'yi yönetmek ve yönlendirmek gayretinden öteye anlam taşımıyor. Rabbena Rabbena hep bana hep bana. Doğru konuşmayı unutmuş 2011 yılında anayasa masasından kalkan kendisi olmuştur. Tek amacı olmuştur. Başkanlık sistemi konusu bu komisyonda değerlendirilmeyince ya başkan olurum ya da anayasa istemiyorum diye masayı ortadan kaldırmıştır. Parlamenter sistem yerine STK sistemini mi getireceksin? Kooperatif sistem mi önereceksin? Miadını dolduran parlamenter sistem değil, milleti iradesini yok sayan TBMM dışında egemenlik platformları oluşturmak isteyen zihniyettir. Yani başkan olmasam anayasa olmaz. Dert anayasa değil, başkan olma kariyeridir. Asıl kararı millet vermelidir. Peki, bu meclis nereden oluşuyor? TBMM milletin temsilcisi değil mi? 13 yıl boyunca TBMM'yi milli irade gördün de şimdi niye görmüyorsun? Şimdi milli iradeye darbe vurmak istiyor. Nerede meclis başkanı? Anayasayı kim yapacak Sayın Meclis Başkanı? TBMM'yi yok sayan bu zihniyete karşı milli iradenin kalbinin neresi olduğunu hatırlatmalıdır. Elbette milletimiz karar verecektir.
Kimse TBMM'yi sinek ikili yerine koyamaz. Millet ve parlamentoyu birbirine düşman kılan bir zihniyet olabilir mi? Türk tipi anayasa yapacağım iddiası son derece ironiktir. Buna Türk tipi değil münafıklık tipi anayasa denir. Sayın Erdoğan'ın derdi başkan olayım da ne olursa olsun diyor. Bundan sonra Sayın Cumhurbaşkanı muhtarlarla, STK temsilcileriyle yapacağı açıklamaların sonunda 'Ne mutlu Türk'üm diyene' diyerek konuşmanı bitir. Eğer Türk tipi bir anayasa istiyorsan bu veciz sözle söylemini bitir. Buna göre millet kalbin ve sözlerin arasındaki uyumu görsün. "
‘BAŞKANLIK SİSTEMİ KÜRDİSTAN OLUŞTURMAK AMACIYLA SERGİLENMİŞ BİR TEZGÂHTIR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başkanlık sistemiyle ilgili röportajlarını toplantıda izleten Oktay Vural, "Başkanlık sistemi Kürdistan oluşturmak amacıyla sergilenmiş bir tezgâhtır. Türkiye'de bir Kürdistan olmayacaktır. Federasyon olmayacaktır. Hep beraber vatanın her köşesinde birlikte yaşayacağız. Bu tuzağa düşmememiz gerekiyor. Onun için bu milleti başkanlık sistemi adı altında kutuplaştırarak tamamen Kürdistan talebinin meşrulaştırılmasına yönelik bir adımdır. Takke düşmüştür kel çoktan görünmüştür. Anayasa yapım sürecine gölge düşürmeyin Sayın Cumhurbaşkanı. TBMM çalışmalarına gölge düşürmeyin. Bırakın bu milleti biraz rahat bırakın. Parlamentoda bu komisyon çalışsın bırakın. Siyasi partiler arasında diyalog ve uzlaşma olsun bırakın" diye konuştu.
