Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, dün Bakanlar Kurulu toplantısı sürerken gazetecilere yaptığı açıklamada, "Yargı kurumlarının Cumhurbaşkanlığı'na bağlı olduğunu" savundu.
Kurtulmuş şöyle dedi: "Yargı kurum ve kuruluşları son olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en üst makamı olan Cumhurbaşkanlığı makamına bağlıdır. Yüksek yargı mensupları başkanlarının herhangi bir şekilde Cumhurbaşkanı çağırdığı zaman bir toplantıya katılırlar. Yargı başkanlarının Cumhurbaşkanımızın bulunduğu bir toplantıya katılması hiçbir şekilde yadırganacak bir husus değildir. Cumhurbaşkanı ne bu toplantılarda onların yargı faaliyetlerine müdahale etmiştir ne de çay toplama faaliyetlerine katıldıkları zaman yargı bağımsızlıklarını ihlal etmişlerdir. Son derece normal son derece insani bir durum vardır. Ortada yargı bağımsızlığını ihlal eden bir mesele yoktur."
Kurtulmuş'un bu açıklamasının, yasama, yürütme ve yargıyı birbirinden bağımsız kılan ‘güçler ayrılığı' ilkesine aykırı olduğu, dolayısıyla Anayasa'ya da aykırı olduğu yorumları yapıldı.
SEV: YARGI-CUMHURBAŞKANI İLİŞKİSİ HİYERARŞİ ÜZERİNDEN KURULAMAZ
soL'a konuşan Sayıştay eski Denetçisi Kadir Sev, şunları söyledi: "Yargı ile cumhurbaşkanlığı ilişkisi hiyerarşi üzerinden kurulamaz. Eğer bu ilişki hiyerarşi üzerine kurulursa, cumhurbaşkanının işlem ve eylemleri bu yargı tarafından yargılanamaz hale gelir. Hiçbir yargıçtan bunu isteyemezsiniz. Üçlü kararnameler var, bakanlar kurulu kararları var; tüm bunların altında cumhurbaşkanının imzası var. Öte yandan cumhurbaşkanı sürekli 'Bana hakaret ediyorlar' diye davalar açıyor. Eğer yargı ile cumhurbaşkanı ilişkisi hiyerarşi üzerinden tanımlanırsa, tüm yargıçlar cumhurbaşkanından yana tavır koyar. Bu ilişkiyi hiyerarşi üzerinden tanımlamak yanlıştır. Numan Kurtulmuş'un bu çıkışı da yanlıştır."