15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlayan idam tartışmalarını değerlendiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, "İdamla ilgili bir çalışma yok. Ama vatandaşın talebi var. İdam cezasının çok düşünülmesi lazım. Bizim adli mekanizmamızın çok şeffaf işlemesi lazım. Uygulanan bir cezada bir adli hata varsa idam cezası ise geri dönüşü yok" dedi.
Habertürk TV'de Aysun Torun'un sorularını yanıtlayan Hayati Yazıcı, "Vatandaşlıktan çıkarma olabilir mi?" sorusu üzerine "Vatandaşlıktan çıkarma olabilir. Uluslararası hukukta var. Biz sözleşmelerin tarafıyız. Onlarla ters düşmememiz lazım" diye konuştu.
İdam cezası ile ilgili AK Parti olarak bir çalışmaları olmadığını ancak vatandaşın talebi olduğunu vurgulayan Yazıcı, vatandaşlıktan çıkarmanın bir alternatif olabileceğini söyledi. Yazıcı'nın açıklamaları şöyle:
‘HASSAS ALANLARDA PAT-KÜT TASARRUFTA BULUNAMAZSINIZ'
("Dere geçilirken at değiştirilmez" sözünün hatırlatılması üzerine) Hassas alanlarda pat-küt tasarrufta bulunamazsınız. Kendi içinde değerlendiriliyor. Türkiye tarihinde hiç karşılaşmadığımız bir yapının silahlı eylemiyle karşılaştık. Bu yapı birden sıyrıldı, 15 Temmuz gecesi milletin topuyla tüfeğiyle sokağa çıktı. Sorumluluk konusunun elbette sorgulanması gerekir ama cumhurbaşkanımızın sözünü de anlamlı buluyorum.
‘SAYIN BAŞBAKAN İLE YAPTIĞIMIZ GÖRÜŞMEDE 'BİR TEMAS KURUN'
Anayasa değişikliği konusunda bir yaklaşım olduğu ifade edildi. Gündem çok yoğun. Önümüzdeki hafta içinde bu konuyla bağlantılı partiler arasında temas başlayacak. Sayın Başbakan ile yaptığımız görüşmede 'Bir temas kurun' dedi. Onu henüz sağlayamadık. Önümüzdeki hafta içinde bu temaslar başlayacak. Heyet için isimler henüz belirlenmedi.
‘HDP'YE GİDİLMESİ DOĞRU OLUR'
Reel bakmak lazım konulara. HDP'nin terörle mücadelede eleştirilecek çok noktası var. Duruş farklılığı var. Ama her ne olursa olsun milletin meclisinde oturduklarına göre, Meclis'te bir grup da HDP grubu olduğuna göre herhalde biraz daha sıcak yaklaşım içinde bulunmak gerekiyor. HDP'ye gidilmesi doğru olur diye değerlendiriyorum.
Çok küçük bir anayasa değişikliği paketi olur. Ne olabilir mesela? Yargı birliği önemlidir. Kişilere göre ayrı yargı olamayacağına göre kurumların da ayrı yargısı olmamalı. Askeri yargının, askeri yüksek idare mahkemesinin kaldırılarak yeniden yapılandırma olabilir. Askerin içinde hiçbir mahkeme kalmayacak anlamına gelmiyor. Disiplin mahkemeleri elbette olur. HSYK'nın yapısı değişebilir. Hakimler ve savcılar için ayrı kurul oluşturulabilir. Anayasa Mahkemesi'nin yapılanmasında bir sorun yok gibi görünüyor, o devam eder.
‘GENELKURMAY BAŞKANI'NIN DA BAŞKOMUTANA BAĞLI OLMASINI AKLIN GEREĞİ DİYE DÜŞÜNÜYORUM'
Bunları konuşmak gerekir. Sayın Cumhurbaşkanı'mız kanaatlerini paylaştı, 'Bunları tartışın' diye. 'Muhalefet de kabul ederse' diyor. Bunları konuşmalıyız. Kuvvet komutanlıkları Milli Savunma Bakanlığı içinde, Genelkurmay Başkanı'nın da başkomutana bağlı olmasını aklın gereği diye düşünüyorum. Dış istihbarat ile bilgi akışını sağlayacak, Türkiye'nin, risklerini avantajlarını devleti temsil eden düzeye kavuşturulması da doğru olur diye düşünüyorum. Siyaset daha etkin olacak.
‘İDAM CEZASININ ÇOK DÜŞÜNÜLMESİ LAZIM'
İdamla ilgili bir çalışma yok. Ama vatandaşın talebi var. İdam cezasının çok düşünülmesi lazım. Bizim adli mekanizmamızın çok şeffaf işlemesi lazım. Uygulanan bir cezada bir adli hata varsa idam cezası ise geri dönüşü yok. İdam cezası olsaydı Balyoz'da yargılananlara idam cezası verilecekti. Biz onları asmış olacaktık. Karmaşık bir konu. Belki vatana ihanet gibi belli suçları kapsayacak şekilde düşünülebilir.
("Vatandaşlıktan çıkarma olabilir mi?" sorusu üzerine) Vatandaşlıktan çıkarma olabilir. Ululararası hukukta var. Biz sözleşmelerin tarafıyız. Onlarla ters düşmememiz lazım.