Görüşmenin ardından yapılan üçlü basın toplantısında konuşan Çavuşoğlu, Konsey'in Türkiye'ye desteğinden ve Türkiye'yle dayanışmasından dolayı teşekkür etti.
‘YOĞUN GÜNDEM NEDENİYLE GÖRÜŞME AYARLANAMADI'
FETÖ'nün askeri darbe girişimi sonrasında Jagland'ın Türkiye'yi ziyaret etmek istediğini ancak, Türkiye'deki yoğun gündem dolayısıyla kendisiyle görüşme ayarlanamadığını söyledi. Kaljurand'ın ise Türkiye'yi ziyaret etme ve yaşananları gözleriyle görme fırsatı bulduğunu kaydetti.
‘TAAHHÜTLERİMİZİ EN ZOR GÜNLERDE BİLE ASLA UNUTMADIK'
Çavuşoğlu, "Biz bu örgüte olan taahhütlerimizi Türk halkı için bu en zor günlerde bile asla unutmadık" dedi.
O gece sadece 30 darbecinin öldüğünü ancak darbecilerin 241 masum insanın hayatlarının sona ermesine neden olduğunu bildiren Çavuşoğlu, darbenin amacının demokratik kurumları yok etmek olduğunu kaydetti.
‘AVRUPA KONSEYİ İLE SÜRECİN ŞEFFAF OLMASI İÇİN İŞBİRLİĞİ YÜRÜTÜYORUZ'
Darbe girişiminin ardından Avrupa Konseyi ile yürütülen görüşmelerin çok faydalı olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "Biz Avrupa Konseyi ile bu sürecin şeffaf olması için işbirliği yürütüyoruz" dedi.
Çavuşoğlu, "Bu sürecin çok şeffaf olacağından emin olabilirsiniz. Avrupa Konseyi İnsan Hakları Mahkemesi'nin gözetimi halen yerindedir. İnsan Hakları Sözleşmesi Türkiye için bu zor zamanda bile bir rehberdir" diye konuştu.
Türkiye'de bundan önce daha kötü darbeler de yaşandığını belirten Çavuşoğlu, ancak bunların hiçbirinin sivilleri hedef almadığını ifade etti.
Daha önceki darbe girişimi sonrasında Türkiye'nin Avrupa Konseyi üyeliğinin askıya alındığını anımsatan Çavuşoğlu, bu kez Türk halkının cesareti sayesinde bu girişimin engellendiğini ve Türkiye'nin üyeliğinin halen devam ettiğini kaydetti.
Çavuşoğlu, Türkiye'de idam cezasının yeniden gündeme gelmesine ilişkin soru üzerine, bu talebin darbe girişiminin ardından Türk halkından geldiğini anımsattı.
O günlerde halkta yoğun bir duygu yükü olduğunu ve darbe girişimi gecesi yaşananların unutulmadığını dile getiren Çavuşoğlu, 241 masum vatandaşın hayatını kaybettiğini 2200'e yakın kişinin yaralandığını pek çoğunun organlarını kaybettiğini belirtti.
‘HALKIN TALEPLERİNİN GÖZARDI EDİLMESİ DEMOKRASİYLE BAĞDAŞMAYAZ'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ise eğer parlamento idam cezasını kabul ederse kendisinin değerlendireceğini ifade ettiğini anımsatan Çavuşoğlu, bu konunun henüz gündeme gelmediğini ancak halkın taleplerinin gözardı edilmesinin demokrasiyle bağdaşmayacağını kaydetti.
"Bugün Türkiye'de bu konuyu daha mantıklı bir şekilde tartışabilecek atmosfer var" diyen Çavuşoğlu, Türkiye'de idam cezasını destekleyen ya da desteklemeyen pek çok politikacı bulunduğunu da anımsattı.
Bu dönemde AB'den gelen açıklamalara da değinen Bakan Çavuşoğlu, "Türkiye'yi Brüksel'den tehdit etmek ve Brüksel'den gelen sert ve negatif açıklamalar Türk halkının hislerini harekete geçirdi" diye konuştu.
Jagland da Türkiye'deki soruşturmalarla ilgili süreç konusundaki kaygılarının sorulması üzerine, duygular yoğun olduğu zaman kimin darbe girişiminin arkasında olduğu, kimin olmadığının karışabileceğini kaydetti.
En önemli konunun Türkiye'de yargılama ile ilgili bütün hükümlerin uygulanması ve delillerin göz önünde bulundurulması olduğunu ifade eden Jagland, Türk yetkililerin bu konuları kendileriyle açıklıkla konuştuklarını belirtti.
‘UÇAKLARININ KENDİ PARLAMENTOSUNU BOMBALAMASI ASLA KABUL EDİLEMEZ'
Jagland, "Bir ülkenin tankının kendi halkını, uçaklarının kendi parlamentosunu acımasız şekilde bombalaması ve bunun Avrupa topraklarında olması asla kabul edilemez" dedi.
Estonya Dışişleri Bakanı Kaljurand ise, Türk halkının batılı ülkelerin terör örgütünün darbe girişimi sonrasında yeteri kadar tepki göstermediğini düşündüğü belirtilerek bu konudaki değerlendirmesinin sorulması üzerine, Estonya, Avrupa Birliği, NATO ve Avrupa Konseyi'nin Türk halkıyla dayanışmasını dile getirdiğini ve bu girişimi lanetlediğini kaydetti.