'HÜKÜMET TERÖRÜ' NİTELEMESİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ÖTESİNDE
"Avusturya, Almanya, Danimarka, İtalyan ve İspanya Ceza Kanunu'nda benzer düzenlemeler mevcuttur. Sanığın, halk iradesini yansıtan seçmenlerin oyları ile iş başına gelmiş meşru hükümetin icraat ve politikalarını 'hükümet terörü' olarak nitelemesi, ifade özgürlüğü ve parlamenter eleştiri hakkının çok ötesinde olup 'T.C. Hükümetini alenen aşağılama suçunun' ihlali kapsamında olduğu açıktır. Sanık konuşmasını yaptığı sırada dinleyiciler adını sayısız şiddet eylemleri ile duyurmuş PKK terör örgütü lideri lehine sloganlar atmışlardır. Sanığın şiddetle kaim olmuş örgüt ve kişiler lehine sloganların atıldığı bir ortamda bu sloganları engellemeye matuf bir hareket sergilemeden meşru anayasal hükümeti terör taaliyeti yürütmekle itham etmesi 'Hükümeti alenen aşağılama' suçuna vücut vermektedir."
Terör suçlamasının 'tüm ülke hukuklarında en ağır yaptırımlara bağlanmış, insanlık suçu olarak kabul edilen, ahlaki, vicdani ve insani bakımdan hiçbir kural ve kaidesi olmayan en adi suçlardan biri olduğu' ifade edilen kararda, "Sanığın konuşmasındaki hükümete yönelik terör ithamının aşağılama iradesini barındırdığı açıktır. Sanık ifadeleri devletin her kademesine çöreklenmiş FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarının uygulamalarına yönelik olarak söylediğini savunmuş ise de, 'AK Parti'nin hukuk dışı uygulamaları', 'AK Parti'de hükümet terörü var" sözlerinin doğrudan hükümete yönelik olması ve FETÖ/PDY'ye yönelik herhangi bir eleştiri ve ithamın bulunmaması, hatta FETÖ'nün bahsinin dahi geçmemesi nedeniyle sanığın suçtan kurtulmaya dönük savunmasına itibar edilmemiştir" denildi.
Kararda, Demirtaş'ın hakkında 'yargılamanın ertelenmesi kararı' verilen çok sayıda dosya bulunduğu, adli sicil kaydında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların olduğunu da kaydetti. Demirtaş'ın iddianameye konu sözlere ilişkin kendini savunmak zorunda hissetmediğini belirttiği ifade edilen kararda şöyle denildi:
"Sanığın adli sicil kaydından ve UYAP sisteminde kayıtlı olduğu dosyalardan anlaşılan suça eğilimli kişiliği, sanığın işlediği suç ile ilgili herhangi bir pişmanlık göstermemesi ve tekrar suç işlemeyeceğine ilişkin mahkememizde olumlu kanaat oluşmaması sebebiyle hükmün ertelenmesine, kısa sürekli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiştir."
Kararda, Demirtaş'ın kasten işlemiş olduğu suç nedeniyle hapis cezasına mahkumiyetinin yasal sonucu olarak hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesine göre hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verildiği belirtildi. Buna göre, 5 aylık hapis cezası Bölge Adliye Mahkemesi'nde onanırsa Demirtaş, seçme ve seçilme hakkından ve diğer siyasî hakları kullanmaktan, çocukları üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyumluğa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılacak. Demirtaş'ın avukatları karara Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi'nde itiraz etti.