YSK, 6 Mayıs kararıyla 31 Mart yerel seçimlerinde İBB Başkanı seçilen CHP'li Ekrem İmamoğlu'nun mazbatasını geri aldı ve seçimlerin 23 Haziran'da yenilenmesine karar verdi.
AK Parti'nin 23 Haziran stratejisini 'mağduriyet' üzerine kurduğunu yazan Altaylı'nın yazısının ilgili bölümü şöyle:
"31 Mart Seçimleri'nde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sonuçlarının YSK tarafından iptalinin CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nu 'Mağdur' durumuna düşüreceğini ve bunun Ekrem İmamoğlu’na olan sempatiyi arttırıp yaygınlaştıracağını yazdım seçimlerin hemen ardından.
Çünkü seçimlerin iptal ettirileceğinden zerre kuşkum yoktu. Diyeceksiniz ki, 'Nasıl emindin. Medyum musun?'
'İMAMOĞLU 'ULAN BEN HİLEBAZ ADAMMIŞIM' DİYECEK'
Medyum olmadığım aşikâr. Sadece demokrasilerin tarihini biliyorum.
Basit iş yani. Ne medyum olmaya gerek var ne alim... Mağduriyetin İmamoğlu’na yarayacağını bilmek için de kâhin olmaya gerek yok.
Tarihte hep böyle olmuş. Bugünkü iktidardan daha iyi kimse bilemez bunu. Ve 23 Haziran öncesi yeni stratejilerini de bunun üzerine kuruyorlar. Çok açık biçimde.
Önümüzdeki 40 gün boyunca 31 Mart Seçimleri'nin mağdurunun AK Parti ve adayı Binali yıldırım olduğunu okuyacaksınız, dinleyeceksiniz.
CHP’nin seçimde hile yaptığını, bu yüzden de AK Parti’nin mağdur olduğunu o kadar çok duyacak, o kadar çok dinleyeceksiniz ki, sonunda inanacaksınız.
Hatta belki Ekrem İmamoğlu’nun bizzat kendisi bile 'Ulan ben hilebaz adammışım' diyecek.
'Yahu YSK’ya kamu görevlisi listelerini veren CHP değil, YSK’da CHP’nin ağırlığı olsa seçim iptal kararı çıkmazdı. Bu tezgahı CHP nasıl kursun' gibi zararlı düşüncelerin aklınıza girmesine bile mahal verilmeyecek.
Ekrem İmamoğlu ağız tadıyla bir mağdur bile olamayacak. Abartıyor muyum? Hadi var mısınız iddiasına."
