Siyasi analiz dergisi Asia Times için makale kaleme alan Hindistanlı deneyimli diplomat ve dış politika uzmanı Melkulangara Bhadrakumar'a göre, Ortadoğu'da İran ile imzalanan nükleer anlaşma gibi diplomatik faaliyetlerin yoğunlaşması, bölgedeki ana aktörlerin daha önce yine kendileri tarafından yaratılan kalıpları yıkmaya hazır olduğunu gösteriyor.
‘MOSKOVA-RİYAD İŞBİRLİĞİ DEĞİŞİMİN SESİ'
Öncelikle Rusya, Suudi Arabistan ve İran'ın Ortadoğu'da hakim olan eski siyasi kalıpları ortadan kaldırmak istediğini belirten uzman, Moskova ve Riyad yönetimlerinin stratejik işbirliği kurma niyetini buna örnek gösterdi. Bhadrakumar, "Rusya, Riyad yönetiminin kendi bölgesel nüfuzu için Vahabi grupları bir araç kullanan ‘eski Suudi Arabistan' olmayı artık bırakmasını umuyor" yorumunu yaptı.
ABD'nin de Rusya ile aynı amaca sahip olduğunu ancak bunu eyleme geçiremediğini kaydeden Hindistanlı diplomat, Washington yönetiminin Suudi Arabistan'ın aşırılık yanlısı gruplarla olan bağlarını Afganistan, Yemen ve Suriye'de kullanmış ve hala kullanmakta olduğuna dikkat çekti.
‘ARAP ÜLKELERİNİN SURİYE YAKLAŞIMLARI DA DEĞİŞİYOR'
Bölge ülkelerinin Suriye ile ilişkilerinde de ciddi değişimler yaşandığını kaydeden Melkulangara Bhadrakumar, şu ifadeleri kullandı: "Beşar Esad rejimi ve Arap dünyası arasındaki yabancılaşma, eskiden sanıldığı gibi artık geri döndürülemez bir şey değil. Suriye Ulusal Güvenlik Bürosu Başkanı Ali Memluk, temmuz sonunda Riyad'a giderek Suudi Savunma Bakanı Muhammed bin Salman'la görüştü. Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim de şu anda Umman'ın Muscat kentinde ve birkaç gün içinde Tahran'ı ziyaret edecek."
‘SUUDİ ARABİSTAN'IN İRAN TUTUMU EN ÖNEMLİ İŞARETTİ'
Bhadrakumar'a göre bölge siyasetinde gelecekte yaşanacak değişiklerin en önemli işareti, Arap ülkeleri ve İsrail'den oluşan Tahran karşıtı bir cephe oluşturmasından endişe edilen Suudi Arabistan'ın İran ile imzalanan nükleer anlaşmaya engel olmaması.