Rus yapımı Oscar II sınıfı K-141 model Kursk nükleer denizaltısı, Rusya donanması için gücünü sembolize eden bir gurur kaynağıydı. 1994 yılında suya indirilen 154 metre uzunluğundaki nükleer denizaltı, 12 Ağustos 2000'de Barents Denizi'nde düzenlenen askeri tatbikata, taşıdığı torpillerden birinin patlaması üzerine battı.
Nükleer denizaltı, tatbikat sırasında 24 kruz füzesi ve 24 torpil taşıyordu.
Genel kabul gören teoriye göre, denizaltıdaki torpil odasına patlayıcı etkisine sahip hidrojen peroksit maddesinin sızması, bir torpilin patlamasına yol açtı. Yaklaşık iki dakika sonra başka bir torpil daha patladı. İkinci patlamanın 6 ton TNT etkisine sahip olduğu ve Kuzey Avrupa’daki deprem ölçüm aletleri tarafından bile kaydedildiği belirtiliyor.
Patlamalarda, Gennadiy Lyaçin komutasındaki denizaltıda görev yapan 118 kişiden çoğu yaşamını yitirirken, denizaltının yüz metreye kadar battığı esnada bazı kişiler hâlâ hayattaydı.
‘KURTARMA OPERASYONU HEMEN BAŞLATILSAYDI SAĞ KURTULANLAR OLABİLİRDİ’
Sağ kalan mürettebat, henüz hasar görmeyen ikinci acil durum odasına sığındı. Ama odadaki oksijen seviyesi dramatik biçimde düşmekteydi. Bazı uzmanlara göre, kurtarma operasyonu hemen başlatılsaydı bazı denizciler sağ kurtarılabilecekti.
Denizaltıdaki mürettebata ulaşmak amacıyla başlatılan uluslararası arama-kurtarmaçalışmaları 10 gün sürdü, ancak hiç kimse sağ çıkarılamadı. Günler sonra denizaltıya girmeyi başaran dalgıçlar, mürettebatın cansız bedenleriyle karşılaştı.
Denizaltının enkazı, trajediden bir yıl sonra su yüzeyine çıkarıldı. Tehlike potansiyeli taşıyan silah ve nükleer reaktör kalıntıları da denizden çıkarıldı.
PUTİN DÖNEMİNİN EN BÜYÜK ULUSAL TRAJEDİLERİNDEN BİRİ
Dünyanın en büyük denizaltı kazalarından biri olarak tarihe geçen Kursk faciası, Vladimir Putin’in başkanlığı döneminde Rusya’da yaşanan en büyük ulusal trajedilerden biri olarak kabul ediliyor.
Putin’in başkanlık koltuğundaki ilk aylarında yaşanan kaza, hem denizaltının batması hem de başarısızla sonuçlanan kurtarma çalışmaları nedeniyle sadece mürettebat yakınları arasında değil, Rusya’da büyük bir öfke ve hayal kırıklığına neden oldu.
ÜÇ MÜRETTEBATIN CANSIZ BEDENLERİ HALEN BULUNAMADI
Denizaltına hayatını kaybeden 115 kişinin naaşı su altından çıkarılarak Rusya’da toprağa verilirken, üç mürettebatın cansız bedeni ise bulunamadı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kursk denizaltısının yaşamını yitiren tüm mürettebatına ‘Cesaret Madalyası’ verdi, Kaptan Lyaçin de ‘Kahramanlık Madalyası’ ile onurlandırıldı.
Denizaltının enkazının büyük kısmı, işlenerek yeniden kullanıma sokuldu. Hiç dokunulmadan anıt olarak korunan güverte kamarası şu anda Rusya’nın kuzeyindeki Murmansk Limanı yakınında bulunuyor. Rusya’nın diğer kentlerinde de facia anısına dikilen çok sayıda anıt var.
KAZAYA İLİŞKİN TEORİLER
Denizaltıdaki patlamaya neyin sebep olduğu konusunda birçok varsayım var. Bir teoriye göre Kursk, Barents Denizi’ndeki tatbikat sırasında bir Amerikan denizaltısı ile çarpıştı. Bir diğer teoriye göre ise, denizaltı 2. Dünya Savaşı’ndan kalma bir mayına çarpmış olabilir.