‘Batı, enformasyon savaşında Rusya’ya yenilmekten korkuyor’

Batı’nın ‘Rus istilası’ paranoyası, şimdi de medya alanına sıçrıyor. ABD ve Avrupalı müttefikleri, sadece askeri kapasitelerini güçlendirmekle kalmayıp, kitlesel ve sosyal medyada da Rusya’ya karşı büyük bir savaş için hazırlanıyor.

Ukrayna krizinin başlamasından bu yana, Batılı ülkeler, Rus basın organlarının haberlerini birçok kez ‘propaganda’ olarak niteleyip, Rusya’yı uluslararası toplum için bir ‘şeytan’ olarak tasvir ederken, medyada karşı hamle girişimleri de başlattı. ABD’nin Litvanya Büyükelçiliği, geçtiğimiz günlerde resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada, ‘Kremlin propagandası’ olarak tanımladığı Rus medya organlarıyla 'mücadele' için Baltık ülkelerinde gazeteci eğitim programı başlatacağını duyurdu. 500 bin dolar hibeyle yürütülecek program, deneyimli ve mesleğe yeni başlayan Rusça bilen gazetecilere özel eğitim verilmesini öngörüyor. Programın resmi amacının, gazetecilere ‘Ukrayna krizinin başlamasıyla katlanan dezenformasyonla’ nasıl baş edebileceklerini öğretmek ve medya çeşitliliğine katkı sunmak olduğu belirtiliyor.

‘ASIL AMAÇ ABD YANLISI TUTUM EMPOZE ETMEK’

Ancak Alman yayın kuruluşu Der Tagesspiegel, gazeteci eğitim programının asıl amacının sözde ‘Kremlin propagandasına’ karşı koymak değil, bu kişilere ABD yanlısı bir tutum empoze etmek olduğu görüşünde.

Bu arada Avrupa Birliği (AB) de, ‘Rus propagandasına’ karşı koymak için Rus basınını izlemek ve AB kurumlarının faaliyetlerini teşvik etmekle görevli özel bir birim kurdu.

‘ABD VE AB’NİN MEDYA ADIMLARI TERS ETKİ YARATTI’

Ne var ki, hem ABD hem AB’nin bu adımlar, ters etki yaratmış gibi gözüküyor. Çek Cumhuriyeti’nde yayınlanan Nova Republika gazetesinin haberine göre, Avrupa ve ABD’de birçok kişi ‘yanlış tarafı’ seçerek, Rusya ve Ukrayna’nın doğusundaki bağımsızlık yanlısı milislere sempati duymaya başladı.

Politika uzmanı Andranik Migranyan’a göre Batı enformasyon savaşında Rusya’ya yenilmekten korktuğu için Baltık ülkelerinde ve Avrupa’da medya atılımı başlatıyor. Zira büyük bir Rusça konuşan nüfusa sahip Baltık ülkeleri, enformasyon savaşının en kırılgan noktalarını oluşturuyor.