Hazar Denizi'ndeki Rus gemileri çarşamba günü Suriye'de IŞİD'e roket saldırısı düzenlemişti. Rusya Savunma Bakanlığı da dört savaş gemisinden fırlatılan 26 roket ile vurulan tüm hedeflerin imha edildiğini açıklamıştı.
'YERLERİNİ TERK ETMEDEN DOĞU KARADENİZ VE BASRA KÖRFEZİ'NDEKİ HERHANGİ BİR HEDEFİ VURABİLECEKLERİ GÖRÜLDÜ'
Kalibr roketlerinin hedeflerini vurmadan önce 1.500 km yol aldığına dikkat çeken İşenko, şöyle devam etti: ''Bu nedenle hem Hazar hem de Karadeniz filolarının konuşlandırıldıkları yerleri terk etmeden Doğu Karadeniz ve Basra Körfezi'ndeki herhangi bir hedefi imha edebilecekleri görüldü. Nitekim Baltık Filosu'nun da Kuzey Denizi, Manş Denizi ve Norveç Denizi'nin bir bölümünü 'görüş alanında' tuttuğu da anlaşılmış oldu. Kuzey Filosu'nun da Kuzey Atlantik bölgesini kontrol edebileceği anlaşıldı.''
'ABD, NÜKLEER SİLAH OLMADAN KİMSENİN KARŞI KOYAMAYACAĞINA İNANIYORDU'
''Hazar Denizi'nden Kalibr roketlerinin fırlatıldığı 7 Ekim'e kadar Washington, Rusya'nın ABD'nin askeri faaliyetlerine nükleer silah kullanmadan karşı koyamayacağından emindi. Nitekim ABD'nin uluslararası politikadaki küstahlığı da bu inancına dayanıyordu.''
'RUSYA GERİ HAMLEDE BULUNABİLECEĞİNİ GÖSTERDİ'
'ASKERİ-POLİTİK DURUMU KÖKTEN DEĞİŞTİRDİ'
''ABD tarihte ilk kez kendini sıradan (nükleer olmayan) silahlar karşısında savunmasız hissetti'' diye devam eden İşenko, Rusya'nın 7 Ekim'deki deniz saldırısının da dünyadaki askeri-politik durumu kökten değiştirdiğini savundu.