Röportajında, Çarlık ve Sovyet döneminde Sibirya ile Uzakdoğu bölgelerinin nasıl kalkındırıldığına da değinen Şoygu, Sibirya'nın demografik durumunun nüfusun bir bölümünün Rusya'nın Avrupa parçasındaki bölgesinden Ural bölgesine yerleştirilmesi sayesinde değiştirildiğini belirtti.
Şoygu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yerleşimcilere krediler verilerek, bazı vergilerden muaf tutuldu, ulaşımları ücretsiz hale getirildi. Ailelere arazi tahsisi dışında, bir inek ve bir de at verildi. Trans-Sibirya Yolu ile Çin Doğu Demiryolları'nın inşa edilmesi de insanları etkileyen bir başka faktör oldu".
Şoygu, tüm bu yapılanların güzel sonuçlar verdiğini ve o dönemlerde yaklaşık 5 milyon kişinin Sibirya'ya yerleştiğini söyledi.
Şoygu, Sovyetler döneminde Sibirya bölgesinin özellikle Norilsk, Dudinka, Komsomolsk na Amure, Kamçatka ve limanların inşasında çalıştırılan binlerce mahkum sayesinde kalkındığını da sözlerine ekledi.
Şoygu, İkinci Dünya Savaşı döneminde fabrikaların Sibirya'ya nakledildiğini, daha sonra komsomol projeleri döneminin başladığını, Krasnayar Aliminyum Fabrikası, Sayano- Şumenskaya Elektrik Santrali, Baykal-Amur Otoyolu'nun yapıldığını da hatırlattı.
Sibirya ve Uzakdoğunun kalkındırılmasının devam etmesi gerektiğini ifade eden Şoygu, "İnsanlar buraya nasıl çekilir? Her şeyden önce normal hayat şartlarının oluşturulmasıyla. Bana göre, bunun başka da bir yolu yok" dedi.
'BOŞ BULDUĞUM ZAMAN RESİM YAPIYORUM'
Şoygu, röportajda yaptığı resim çalışmalarından da bahsetti:
"Boş zaman bulduğumda resim yapıyorum. Hatta bazen hükümet toplantısı öncesinde de resim yaptığım oluyor. Sonra bu çalışmalardan bazılarını çok eski arkadaşım Sergey Lavrov'a ve resimlerimin geniş bir koleksiyonuna sahip olan Elvira Nabiullina'ya hediye ediyorum".
Naibullina'nın resimlerinden iki albüm bastırdığını, bunlardan birini doğum gününde kendisine hediye ettiğini, diğerini de kendine aldığını belirten Şoygu, "Tek nüshası olan şeyler yapmak mutluluk verici, fakat resimlerimi büyük sanat çalışmaları olarak görmüyorum" dedi.
Resim yapmaya çocukluğunda katıldığı saha kampları sırasında başladığını belirten Sergey Şoygu, şunları söyledi: "İnsanın bir de kendi iç dünyası vardır. Ve işte burada bir kurşun kaleme ihtiyaç duyuyorum. Bu fazladan bir güç sarfetmeyi gerektirmeyen bir duygu çıkışıdır. Çiziyorsun, çünkü kağıt yaprağı seni çekiyor, çünkü bununla yaşıyorsun."
