Bitmek bilmeyen Russiagate isterisi, yabancı düşmanlığıyla süslü, kötü tasarlanmış bir ‘kremlinoloji' efsanesi üretti, ama New York Times'da yayınlanan ‘Tanımış Olduğum Putin; Tanıdığım Putin' başlıklı yazı, çöp karıştırmakta en maharetli sokak köpeğinin bile nadiren bulacağı türden bir parça.
Alman yazar, ‘teori'sini, "Yolsuzluk, tıpkı Putin'in olduğu gibi Rusya'nın da genlerinde," sözleriyle dile getiriyor. Rusya'nın bu genetik zaafına dair küstahça ahkam kesen Sedelmayer, daha sonra, "Ruslar paylaşmayı bilmezler," diyerek ‘espri' de yapıyor.
Kimileri, kendi süslü imalarını gizlemeye gerek görmediği için Sedelmayer'i alkışlayabilirler, ama en sert Rusya eleştirmenleri bile onun bu gelişigüzel genellemelerini fazlasıyla mide bulandırıcı buluyor.
NPR'in Moskova muhabiri Luciam Kim, tepkisini şu sözlerle ifade ediyor:
"Yolsuzluk, Rusya'nın DNA'larında demek, analiz diye maskelenen bir ırkçılıktır."
"Corruption is in Russia's DNA." This is racism masquerading as analysis. It also undermines the author's "argument," because if true, who can blame "Volodya"? (Scary photo, btw.) https://t.co/XpSZb8I1a7
— Lucian Kim (@Lucian_Kim) February 5, 2019
Putin karşıtı Open Democracy adlı blogun eski editörü Maxim Edwards ise, yazıyı klişelerden oluşmuş bir tür açık büfe olarak niteliyor.
✅ “Understand Putin’s mind and you understand Russia”
— Maxim Edwards (@MaximEdwards) February 4, 2019
✅ Corruption as congenital Russian trait
✅ Ominously italicised Russian words
*slaps roof*
“This bad boy can fit clichés like you’d never believe”https://t.co/gilTCU9eZA
Gazetenin internet sitesinde yayınlanan versiyonunun altındaki yorumlar bölümünde de bu Alman işadamının hakikatten uzak iddiaları için New York Times'ın platform sunmuş olması eleştiriliyor.
Yorumlardan biri şöyle:
"Yolsuzluk, Rusya'nın DNA'larındaymış… Başka bir etnik gruba karşı böyle bir ifade yöneltildiğini hayal edebiliyor musunuz? Veya NYT bir DNA stüdyosu işletiyormuş, Rusya karşıtı olduğu takdirde bağnazlığın sorun olmadığını mı keşfetmiş?"
It’s extremely cool that every single article like this has a gem like “corruption is in Russia’s DNA” and is written by an animated sack of room temperature potato starch posing as a human and trying to hawk a book. Wonderful to read about it and be educated! pic.twitter.com/9YCsgXtW0E
— Mdan Rand (@DanBoeckner) February 5, 2019
Yazıda özür kabul etmez önyargılar bununla da sınırlı değil. Sedelmayer, Rusya'ya ilgili derin bilgisini ve bu ülkenin demokrasiye olan genetik tiksintisini gösterme girişiminde bulunurken Rusçada ‘yalanlar' için ‘ürkütücü' bir dizi kelime olduğunu bildirerek bize listesini sunuyor:
"Eski bir KGB subayı olarak Putin, dezenformasyonu (deza), yalanları (vranyo) ve tavizi (kompromat) nasıl kullanacağını biliyor."
Ne var ki ‘vranyo', KGB'de üretilen bir kelime değil; bu sadece ‘yalan' anlamına geliyor. ‘Kompromat' kelimesi için de Sedelmayer'in hiç değilse Google Translate'i tıklaması yerinde olurdu. (Bedava bir Rusça dersi: компромат, Rusçada, taviz malzemesi, tavize zorlamak üzere kullanılan malzeme anlamına geliyor, taviz değil.)
Sedelmayer'in bu etkileyici Rusça bilgisi, sosyal medyada da takdir görmüş. Julia Ioffe gibileri, New York Times'in vasat çeviri yeteneğine dair hoşnutsuzluklarını ifade ediyorlar.
Also, kompromat…doesn’t mean “compromise.”
— Julia Ioffe (@juliaioffe) February 4, 2019
Eski Sovyet, günümüzde ABD vatandaşı olan gazeteci Yasha Levine ise, Sedelmayer'in bu boş laf salatasını anlamlandırmaya çalışırken rahatsız edici bir varsayım ileri sürüyor:
"NYT'da ‘rüşvet, Yahudilerin DNA'sındadır,' diyen bir konuk yazar makalesi yayınlandığını düşünebiliyor musunuz? Ama Ruslar hakkında konuştuğumuz müddetçe bu türden toptancı yabancı düşmanlığı tamamen hoşgörülür."
Imagine a NYT op-ed casually stating: “corruption is in the Jewish DNA.” But as long as we’re talking about Russians, this kind of gross xenophobia is totally fine. https://t.co/loIJQow3fZ
— Yasha Levine (@yashalevine) February 5, 2019