Harekat sonlandırılmasa da, harekatı durdurmaya yönelik her şans gibi Türkiye ile ABD arasındaki anlaşmayı 'artı' işaretli bir gelişme olarak niteleyen Kosaçev, şöyle devam etti: "Kürt milislere güçlerini Türkiye sınırından 30 kilometre öteye, yani Erdoğan'ın harekatın amacı olarak belirlediği sözde 'güvenli bölge'nin dışına çekme imkanı veriliyor. Bu, ilk olarak, ABD'nin Türkiye'nin böyle bir bölge kurma hakkını tanıması anlamına geliyor. İkinci olarak, daha fazla kayıp vermekten kaçınılması için Kürtlere ve Şam'a da bunu tanımayı öneriyorlar."
Bu açıdan bakıldığında, anlaşmayı 'büyük bir başarı' olarak niteleyen ABD Başkanı Donald Trump'ın betimlediğinin aksine herkesin o kadar da neşeli olmadığını düşünen Rus senatör, "Trump, durumu kontrol altında tuttuğunu, 'dostu' Erdoğan'la sorun olmadığını, her şeyin plana göre ilerlediğini tüm dünyaya göstermek istiyor. Ancak Kongre, Trump'a çok inanmıyor ve yeni Türkiye karşıtı yaptırımlar hazırlıyor" ifadelerini kullandı.
"Kürtlerin anlaşmaya bakışı belli değil, zira kimse onlara fikrini sormadı" diye devam eden Kosaçev, ABD'nin Kürtlerin üzerindeki nüfuzunun da son zamanlarda anlaşılır nedenlerle azaldığını vurguladı.