Emekli Tümgenaral Yavuz: Asker, siyasetin emrindedir

Ergenekon ve Balyoz davalarında yargılanan emekli askerler ‘Hayır’lı Konvoy’ adını verdikleri proje ile referandumda neden ‘Hayır’ demek gerektiğini anlatacaklar. Konvoyda yer alan isimlerden Emekli Tümgenaral Ahmet Yavuz, ‘Hayır’lı Konvoy’ projesini Zafer Arapkirli ile Seyr-ü Sabah’a anlattı.

Konvoyun bugün Ankara'da toplanacağını, yarın sabah Anıtkabir'de törenden sonra yola çıkacağını söyleyen Ahmet Yavuz, "Amacımız, bizler aldığımız eğitimler gereği milletin emrinde kendisini hisseden insanlarız ve kendimizi onlara borçlu hissederiz. Dolayısıyla bu anayasa referandumunda gerçekleri milletimize anlatmaya biz görev addettik. O nedenle yola çıkacağız.

‘2010 REFERANDUMU DA AYNI ESPRİYLE BAŞLATILMIŞTI'

Anayasa referandumu çerçevesinde kalmayı düşünüyoruz. Bu değişikliğin ülkenin yararına olmayacağını, 2010 referandumununda aynı espriyle başlatıldığını, işte bağımsız ve tarafsız bir yargı gelecek demişlerdi. O 2010 referandumunun değişikliğinden nasıl büyük bir acıyla çıktığımızı yaşayarak öğrenmiş insanlar olarak bu referandumunda aynı tehlikeyi içerdiğini görüyoruz bu nedenle gördüğümüz, bize göre olan gerçeği aktarmak istiyoruz" diyerek konvoyun amacını anlattı.

‘KARARGÂH KİMDEN RAHATSIZ?'

Emekli Tümgenaral Ahmet Yavuz, Hürriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat'ın imzasıyla çıkan ‘Karargâh rahatsız' başlığıyla yayımlanan haberle ilgili, "Karargâh kimden rahatsız? Okuduğum zaman ben tam bir muhatap bulamadım. İktidardan mı rahatsız muhalefetten mi rahatsız onu anlayamadım. Bir tek en son Milli Savunma Bakanlığı'nın askeri bayan öğrenci ve subayların kıyafetiyle ilgili, başörtüsü ya da türbanı serbest bırakan kararı vardı orada. Onun dışında tüm rahatsızlıkların hepsi muhalefetmiş gibi geldi bana.

Ben prensip olarak şunu benimserim:

Asker, siyasetin emrindedir. Bu temel kuraldır. Bunu değiştirme gücü yok. Ancak asker siyasetin emrinde olmakla birlikte, fikrini söyleyen, kendi görev alanıyla ilgili olarak emrivakilerle değil, karşılıklı diyaloglarla yapılması gerekeni ortaya çıkartan, o emri de kesintisiz mutlak suretle yerine getirenlerdir. Bu yapı içerisinde silahlı kuvvetler yönetilirse sivil-asker ilişkileri rayına oturur. Ama bu yapının dışına çıkılırsa rahatsızlık olur. Ama şunu iyi bilmemiz gerekir, eğer asker rahatsızsa vatandaşa rahatsızlığını kendisi açıklar ve istifa eder ayrılır. Böyle bir tutum görmüyoruz. Kimin açıkladığı, hangi yollardan açıkladığı belli değil ve bir rahatsızlık var. Bu doğru bir yol değil. Basına birisi bir şey konuşuyor ya da bir haber sızdırılıyor. Haberci kendi yorumunu katıyor mu katmıyor mu o da bilinmiyor. Buradan artık uzak durmak gerekiyor" şeklinde konuştu.

‘YENİDEN DARBE YAPACAKLARMIŞ GİBİ HAVA POMPALAYARAK BUNDAN MEDET UMMA SEZİYORUM'

Haber yapılış biçimleri, fikir beyan etme biçimleri artık bunları sivil kesiminde, asker kesiminde aşması gerektiğini düşünen Ahmet Yavuz, yeniden asker-siyaset ilişkisini sağlıklı bir zemine oturtmak gerektiğini düşünüyor ve ekliyor:

"Burada ben, askerin rahatsızlığından ziyade mevcut referandum ortamında yeniden bir mağdur psikolojisiyle halkın karşısına çıkma, yeniden darbe yapacaklar varmış gibi hava pompalayarak bundan bir medet umma, yararlanma düşüncesini seziyorum ki bu son derece yanlış bir şey.

‘ALGI YÖNETİMİ YAPILIYOR'

Biz emekli askerler olabiliriz ama kendilerini sivil addeden insanlardan daha çok siviliz. Çünkü bu referandumda bir algı yönetimi yapılıyor, o da şu:

PKK, ‘hayır' diyor, biz ‘evet' diyoruz. FETÖ, ‘hayır' diyor, biz ‘evet' diyoruz. 15 Temmuz'da kenarda bekleyenler ‘hayır' diyor, karşı çıkanlar ‘evet' diyor gibi bir haksız, yanlış algı yürütüyorlar. Bizde onları tam da bu nokta uyarıyoruz. Biz PKK ile mücadele ettik, siz dönem dönem onlarla yan yana oldunuz. Biz, FETÖ ile birlikte olduğunuz dönemde hapislerde yattık. 15 Temmuz'da birçoğumuz bu darbeye karşı direndi. Birazda bu haksız algı yönetimine tepki olarak arkadaşlarımız bu konvoyu düzenlediler. Dolayısıyla aramızda bu bağlamda sivil insanlar varsa onlar bizleriz."