Demokratik İtiraz Hareketi için gönüllü olarak sahada çalıştığını belirten Belgin İlhan Vardar, "Amacımız Türkiye'de her sesin duyulduğu, her rengin görüldüğü ve herkesin korkmadan yaşadığı bir ülke. Buna gönülden inanan bağımsız bireylerin başlattığı bir sivil toplum kuruluşu ve ayrıştırıcı bir kuruluş değil" dedi ve ekledi:
"Herkesi kucaklayan, pozitif bir dil kullanan üç tane hedef için çalışıyoruz. Bir tanesi seçmenlerin sandığa gitmesi için, insanları sandığa çağırıyoruz. İkincisi bu kuruluş sadece gönüllülerden oluşan bir kuruluş. Hiçbir siyasi partiye gerçekten bağlı değiliz. Türkiye'de 16 Nisan'da ‘hayır'ın kazanması için kavgacı olmayan yöntemleri kullanıyoruz. Üçüncüsü sandığa sahip çıkmak için sandık çalışması yapıyoruz.
SENİN OYUN ÇOK ÖNEMLİ!#sandığagit #oyver #hayır #enkalptenhayır pic.twitter.com/vBJPuR8Xbj
— İtiraz Hareketi (@ItirazHareketi) 11 Nisan 2017
‘EĞER BİZİMLE KONUŞURLARSA VERİYORUZ KAHVEYİ, YOKSA KAPI KAPI KAHVE DAĞITMIYORUZ'
"Yüzyüze iletişimin gücüne inandığım için evlere gidiyorum" diyen Belgin İlhan Vardar, "Gideceğimiz evleri seçerken bilgisayardan yararlanıyoruz. Kapı kapı geziyoruz. Hem vakit açısından hem güvenlik açısından evlere girmiyoruz. Bu süreç çok zor. Önce apartmanların kapılarını açtırmak için bir savaş veriyoruz. Daha sonra kapının zilini çalıyoruz. Çok kötü bir tepkiyle şu ana kadar karşılaşmadık. Kapıyı açmayanlarda olabiliyor. Genelde iki kadın olarak geziyoruz. Herkesin değişik yöntemleri var ama biz bu konuda eğitim aldık. ‘Biz Tanrı misafiri olarak kapınıza geldik, iki dakikanızı verir misiniz' şeklinde pozitif bir diyalog ile konuşmaya başlıyoruz. Biz siyasi bir partiden gelmiyoruz, anket yapmıyoruz. İçinde baroların ve sivil hareketin hazırladığı broşürler, kahverengi 'hayır'ın rengi olduğu için yüzer gramlık kahve poşetleri olan torbalarımız var. Kesinlikle kahveyi kapalı çantalarımızda tutuyoruz. Konuşmanın sonuna kadar kesinlikle vermiyoruz. Eğer bizimle konuşurlarsa veriyoruz kahveyi. Yoksa kapı kapı kahve dağıtmıyoruz" diyerek gezerken karşılaştıklarını ve sivil bir hareketin gönüllüsü olarak yaptıklarını paylaştı.
Vardar, "Biz kadınız, anneanne, babaanneyiz kendi çocuklarımızın geleceği içinde, başka çocukların geleceği içinde endişeliyiz" diyerek bunun için çabaladıklarının altını çizdi.