Ekonomist Mustafa Sönmez, Zafer Arapkirli ile Seyr-ü Sabah'a bu konuda değerlendirmelerde bulundu: "OHAL sayesinde grevleri önledik demek her babayiğit cumhurbaşkanının diyeceği laf değildir aslında. Ama ortada örgütlü bir sendika gibi bir şey yok. Zaten 16 milyon ücretlinin olduğu bu ülkede yılda 5-6 tane grev yapılıyor. Türkiye bir işçi ülkesi. Bu 16 milyon ücretlinin 3 milyonu kamu çalışanı zaten memur olmaktan dolayı grev hakları yok. Geri kalan 3 milyon kısmının sosyal güvenliği yok, kayıt dışı çalışıyorlar. 10 milyon sigortalı çalışanın içinde ise sendikalı olanların sayısı 1.5 milyonu geçmiyor.
‘12 EYLÜL ZATEN GREVE ÇIKMAYI FELÇ ETTİ'
12 Eylül ile beraber gelen 1982 anayasası sendikal örgütlenmeyi, greve çıkmayı felç etti. Ondan beri işçi kendisini toparlayamıyor. Böyle bir tehdit yok ortada o yüzden. Peki cumhurbaşkanı bu lafı kime ediyor? Muhatapları kim? İş adamları… iş adamlarının TÜSİAD kanadı ‘OHAL kaldırılsın. Çünkü OHAL bizim Avrupa Birliği ile ilişkilerimize uymuyor' diyor. TÜSİAD böyle bir talepte bulunurken bir diğer sermaye grup temsilcisi odalar birliği (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) sessiz kalıyor ama onlar da alttan alta ‘OHAL süreci çok uzadı, kaldıralım' diyorlar.
‘OHAL'DEN DOLAYI İŞ DÜNYASINDA CİDDİ BİR KARGAŞA VAR'
Cumhurbaşkanı ‘Niye OHAL'in kaldırılmasını istiyorsunuz? Bakın ben OHAL sayesinde size böyle favoriler yaptım. Kimse grev yapamıyor bu sayede. Yanımda duracağınıza OHAL'in kaldırılmasını istiyorsunuz. Yanımda durun' diyor. Ama OHAL'in uzamasından dolayı iş dünyasında ciddi bir kargaşa var."
Mustafa Sönmez, "Bankalar son 1 yıldır bol keseden kredi vermeye zorlandı. Çünkü ekonomik krizin eşiğine gelindi. Sonra bankalara küçük ve orta halli işletmelere kredi açılması, garanti fonu ile destek olacakları söylendi. Bankalarda ‘Devlet bize bu garantiyi verdi' deyip kredi vermeye başladılar" dedi ve ekledi: "Ekonomiyi ayakta tutabilmek için bankalara kredi pompalatmak arka tarafta bankaları bir zaafa soktu. Çünkü bankaların öz kaynaklarıyla dağıttıkları krediler arasında bir denge olması gerekiyor. Cebinde 1 lira verken sen 2 bin lira verebilirsin.
‘MAKYAJLAYIN, ŞİŞİRİN, ESKİ KURALI UNUTUN'
Bu yüzden son dönemde açılan krediler karşısında bankalar iki şey yaptılar. Ya mevduatı yüksek faizde vermeye başladılar, kaynak toplanabilmesi için. Buna da hükümet ‘Bu kadar faiz yarışına giremezsiniz. Yeni baştan gayrimenkullerinizi kaynak gibi gösterin. Makyajlayın, şişirin, eski kuralı unutun' dedi. Bunun tehlikesi; 2001'deki krize götüren iklime döneriz. Bankalar dökülmeye başlar. Bankalar bu kof öz kaynaklarıyla problemin altından zor kalkacaklar."