Gazeteci Kaplan: Ziya Selçuk’a şans verilmeli

Lise ve üniversitelere yerleştirmelerin son zamanlarına gelindi ve öğretim çağında olanların büyük bir kısmı derin bir mutsuzluk yaşıyor. Gazeteci Pervin Kaplan, Seyr-i Sabah programında olanlardan duyulan rahatsızlığı dile getirirken yeni Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a şans verilmesi gerektiğini söyledi.

Bu hafta içinde hem üniversiteye giriş hem de lise nakilleri tamamlandı. İstediği liseye nakil yaptıramayan öğrenciler ciddi bir üzüntü içindeyken aynı şekilde iyi üniversitelerin bazı kontenjanlarının boş kalmasına rağmen bir yere yerleştirilemeyen birçok genç oldu.

Büyük umutlarla Milli Eğitim Bakanlığı'na getirilen Ziya Selçuk, yaptığı açıklamalarda büyük bir zihniyet dönüşümü yaşanacağını dile getirdi. Seyr-i Sabah programında konuşan eğitim konularında yazan gazeteci Pervin Kaplan, eğitim sisteminin içinden gelmiş, bizzat kendisi de öğretmen olan Ziya Selçuk'a bir şans verilmesi gerektiğini dile getirdi:

‘BİZİ ANLAYAN BİR BAKAN DEDİLER'

"Milli Eğitim Bakanı değişim istiyor. Eğitim sisteminin sınavlar, geçiş gibi değil büyük bir dönüşümden geçmesini istiyor. 1970'li yıllardan bu yana eğitimin istikametinde kayıp var, günlük operasyonlarla bu iş yürümez dedi. Çok ayrıntı vermiyor. Verdiği mesajlar dün mesleki eğitime başlayan öğretmenlere oldu. Öğretmenler ‘İlk kez kendimizi iyi hissettik, bizi anlayan bir bakan' dediler sosyal medyadan. Zaten Ziya Selçuk da konuşmasına ‘Ben öğretmen Ziya Selçuk' diyerek başladı.

Öğretmenler için eğitim projesi başlatacağını söyledi. Bir paradigma değişimi, yani sistemin tamamının değişeceğini dile getirdi. Bilimi toplum için kullanmak gerekiyor dedi. Bunlar önemli. 15 Ekim'de de bunları açıklayacağı bir makro plandan bahsediyor. Toplumun karşısında taahhüt altına girmek istiyoruz, 3 yıllık bir makro eğitim planı hazırlayacağız dedi. Ziya Selçuk, akademisyen olarak emekli, Talim Terbiye Kurulu'nda çalıştı, raporlar hazırladı, hep dönüşmesi gereken noktaları vurguladı, eğitimle ilgili sorunları konuşmak istediğimizde aradığımız görüşlerini aldığımız biriydi. Sorunları biliyor, öğretmenleri tanıyor öğrencileri biliyor. Ama sistem buna izin verecek mi? Daha da önemlisi öğretmenler bunu destekleyecek mi? Çünkü öğretmenler üstüne kuracak yapacaklarını. Binalar değil, öğretmenler eğitimin iyi olmasını sağlıyor. Şans verilmesi gerekiyor ona. Basında gazeteci ve öğretmenlerde kimse onu eleştirmiyor. En azından milli bayramlar tekrar çizelgelere girmiş durumda.

‘BAZI OKULLARDA İKİLİ EĞİTİM BAŞLIYOR'

Liseye Geçiş Sistemi, çocuklar nasıl yerleşmesin diye yapılmış bir sistem. Sorun çıkaran şeyleri kaldırmaya çalıştılar. İlk yerleştirmeden sonra 91 bin öğrenci açıkta kaldı. 3 kez nakil yapıldı ama şu anda 9 bin öğrenci açıkta kaldı. Son kez nakil uygulaması yapılacak. Çok talep olan yerlerde Anadolu Liselerinde ikili eğitime geçilecek. Önemli olan mağduriyet yaratan kriterler yüzünden çocukların istemedikleri okul türlerinden birine yerleşti. Aileler çocuklarının Anadolu Liseleri'ne geçmek istiyor. Aileler tamamen karamsarlığa kapılmış durumda. Çok özel okula giden öğrenci oldu. Sistem öyle bir dizayn edilmiş ki özel okula öğrenciler gitsin diye. Hiçbir şey çocukların o gözyaşlarına değmez. Bu seneki kadar üzülen ağlatılan çocuklar olmamıştı hiç.

Üniversite için puan hesaplamada değişiklik oldu. 2.3 milyon genç üniversiteli olmak için yarışa girdi. Açıköğretim programlarını eklediğinizde 857 bin öğrenci üniversiteye girdi. Alt lisans programlarına girenler oldu. Üniversitelerde 128 binden fazla boş kontenjan kaldı. Vakıf üniversitelerinin yüzde 40'tan fazlası boş. Hesaplamadan kaynaklandı bu sorunlar. Hukuk gibi bölümler sayısal öğrenciler barajı çok daha rahat aşıp eşit ağırlıklı öğrencilerin önüne geçtiği için boş kontenjanlar oldu. Bir bölüme ilk giren öğrenciyle son giren öğrenci arasında 300 puanlık farklılıklar oldu. Bunlar hep farklı puan hesaplaması yüzünden. Tercih hataları da oldu. Bazıları çıkıp öğrencileri yanılttı. Büyük sıkıntılar yaşandı. Ek yerleştirme döneminin fırsat olduğunu vurgulamak gerekiyor. Üniversiteli olma şansları olacak. Tercih yapmayanlar bundan faydalanacak. 7 Eylül üniversite kayıtlarında son tarih bu tarihten sonra takvim çıkacak. En köklü üniversitelerde bile boş kontenjan olacak. Bütün aileler çocuklarının Anadolu Liseleri'ne girmelerini istiyor. Bu liseler 7-8 yıl önce yüzde 50 başarı oranına sahipti şimdi yüzde 29'lara düştü. Liselerin tabelasını değiştirip Anadolu Lisesi yaparsanız böyle olur. Özel okulların ortalaması yüzde 49. Onca para veriliyor. Birçok lisenin maliyeti üniversiteyi aşmış durumda."