‘İBB'NİN TOPLAM BORCU 4.55 MİLYAR TL'
"Ben 2014'ten beri İBB meclislerini izliyorum. Rakamları az çok algılayabiliyorum. İBB'nin her sene denetim raporu hazırlanır. Burada rakamlar ayrıntılı bir biçimde yer alıyor. Orada birçok ayrıntı var. 22 milyar TL borçtan bahsediliyor. Bu çok tartışmalara neden oldu, ‘Biz metro yapıyoruz, yol yapıyoruz deniyor. 2014 yılında 7 milyar olan borç bugün 22 milyar. Bu borç nasıl kapatılabilir diye bakıyorsunuz. Arsa satışları ortaya çıkıyor. Örneğin Etiler Polis Okulu arsası satışa çıkarılıyor. Bu, semtin en kıymetli arazisi. Ama bunu kimseye, İstanbulluya sormadan satıyorlar. İştirakler incelenecek olunursa… İSKİ'ye bakıyorsunuz, İBB'nin 4.55 milyar borcu var. Suyun pahalandığından bahsediyoruz ama İBB'nin İSKİ'ye borcu var. Aynı şekilde doğal gazın pahalanmasından bahsediyoruz ama belediyenin İGDAŞ'a 2 milyar borcu var. Bunlar kafa karıştırıcı rakamlar. Bu kadar borca bir de ödediğimiz faiz var. 2014 yılında 128 milyon faiz öderken bu yıl 436 milyon ödüyoruz.
‘İHALELERİ İŞTİRAKLER ALIYOR'
Ben ihale haberlerini tek tek yapıyordum. Ama toplam bir rakam görünce ben de şaşırdım. 3.25 milyarlık ihaleden bahsediyoruz. Burada da çarpıklıklar var. 408 ihale yapılmış, 64'ünü kendi iştirakleri almış. Bunu alan iştiraklerin bölüp taşeron şirketlere veriyor. İBB iştiraki Ağaç A.Ş. bir ihale almış 180 milyona. Bunu 18 parçaya bölerek 110 milyona taşeronlara ihale etmiş. Aradaki paraya ne oldu? Bu şirketin kasasında kaldı. Madem böyle ihale edilebiliyor neden halkın borcunu kapatacak şekilde daha ucuza ihale edilmiyor? Park ve yeşil alan onarma gibi aciliyeti olmayan bir ihale için savaş ve doğal afetler maddesi kullanılıyor. Bu şekilde rekabet de azalıyor. Böyle olunca İBB kendi çağırıyor şirketleri. Çoğunda iki şirketi çağırmış. Bir tanesi zaten kendi kuruluşu. Geçerli teklifi kendi şirketi veriyor. Mesela Kültür A.Ş.'nin katıldığı bir ihale var. İnsanların nerede konaklayıp ne yiyip içeceğine kendi karar verdiği için ihaleyi kazanıyor.En büyük sorunlardan biri denetimsizlik. Aslında denetim mekanizmasının ne kadar zayıf olduğunu görüyorsunuz. Bu ihaleleri Sayıştay raporlarından da okuyoruz. Sonra karşılarına gelen cevap ‘Biz bunu kamu yararıyla yapıyoruz, seneye düzelteceğiz'. Kamu yararı çok acayip bir şey: Normalde yapılmaz denen bir şey kamu yararı cümlesi kullanılarak yapılıyor. Kime nasıl yararı var, bunu halka sordunuz mu? Bunun cevabı yok. ‘Biz ne yapıyorsak halk için yapıyoruz' cevabı çıkıyor. Bu yeterli değil. Ben denetim mekanizmasının yeterli olduğunu düşünmüyorum. Sadece 2018'de 3.25 milyar liralık soru işareti olan ihale var.
Hangi parti kazanırsa kazansın bu işleyişin değişmesi zaman alacak. Çünkü kökten değişmesi lazım. Her maddenin bir kılıfı var. Denetim mekanizmasının çok daha köklü oluşturulması lazım. Baktığınızda her şeyin, herkesin gözü önünde yaşandığını görüyorsunuz. Yeni yasa ve düzenlemelerin gelmesi lazım. Benim verdiğim rakamlar resmi rakamlar. Ben gazeteci olarak görüş istiyorum ama olumsuz yanıt alıyorum. Bu rakamların ne olduğuna dair açıklamalar gelebilir. Genelde ya her şey yasaldır diyorlar veya cevap vermiyorlar."
Tüm yorumlar
Yeni yorumları göster (0)
Cevaben(Yorumu gösterYorumu gizle)