Konsensus Başkanı Sarı: Son seçimin yüzde 0.15 farkla bittiğini unutmamalıyız

Konsensus Araştırma Şirketi Başkanı Murat Sarı, Seyr-i Sabah programında seçime dört gün kala son durumu değerlendirdi. Sarı, her iki partinin de sonuca çok da etki etmeyen adımlar attığını, son seçimin yüzde 0.15 gibi çok küçük bir farkla bittiğinin unutulmaması gerektiğini söyledi.

İstanbul’daki belediye başkanlığı seçimlerinin tekrarına 4 gün kala partiler ve adaylar son kozlarını oynuyor. TV buluşmasının ardından bireysel röportajlar devam ediyor. Binali Yıldırım Saadet Partisi’ne yakın Milli Gazeteyi ziyaret etti. Türkiye Komünist Partisi kime oy verilmesi işaret etmese de seçimden çekildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bizzat iletişimi ele alarak Ekrem İmamoğlu’na ağır eleştiriler getirmeye başladı. Konsensus Araştırma Şirketi Başkanı Murat Sarı, Seyr-i Sabah programında yaşanan son politik gelişmeleri ve seçime dört gün kala son durumu yorumladı. Sarı, son seçimin yüzde 0.15 gibi çok küçük bir farkla bittiğinin unutulmaması gerektiğini dile getirdi:

‘KÜÇÜKKAYA’YI HER İKİ TARAF DA TERCİH ETTİ’

“İsmail Küçükkaya’nın Ekrem İmamoğlu ile buluşmasının seçmen tercihlerini etkileyeceğini düşünmüyorum. İsmail Küçükkaya’yı her iki taraf da tercih etti. AK Parti tarafının teklif ettiğini düşünüyorum. İsmail Küçükkaya da beğenilen, tarafsızlığına güvenilen bir gazeteci. O açık oturumun herhangi bir etkisi olacağını düşünmüyorum. Ben programın formatı dahil her şeyin iki partinin üyeleri tarafından yapıldığını öğrendiğimde bunun bir etkisinin olmayacağını çok net bir biçimde görmüştüm. Programın etkisi çok fazla olmadı. Öncesinde ne vardı? Kamuoyunda konuşulan neydi? AK Parti kabul etti böyle bir tartışmayı, Binali Yıldırım karşı görüşten bir gazeteciyi önerdi. Burada bir ön alma oldu.

Ordu gibi olayların çok büyük bir etkisi yok. Vali olayında CHP’ye oy verenler İmamoğlu’nu haklı buluyor, diğer kesim İmamoğlu’nu haksız buluyor. Her iki tarafın da kendi seçmenleri arasında olan yüceltilerle ilgili bir durum. Bu olay patlar, yüzde 15’lik bir seçmen bir taraftan diğer tarafa geçer ama öyle bir etki yapacak bir hadise değil.

‘İMAMOĞLU EN BAŞTA MAĞDURİYET ÜSTÜNDEN ÖNEMLİ BİR OY KAZANDI’

TKP adayının geri çekilmesi mümkün ama seçmenin kime oy vereceğini söylemiyor. Yaklaşık 20 bin oydan bahsediyoruz. Türkiye İşçi Partisi de öyle. HDP’nin açıklaması var, Selahattin Demirtaş seçmen için önemli bir isim. Tavrını net koydu. Bu yeterli midir onu da bilemiyoruz. Bundan 3-4 sene evvel seçmenin müşterisi Selahattin Demirtaş’ın kendisiydi. Binali Yıldırım’ın Milli Gazete’yi ziyaret etmesi de önemli. Çünkü en kolay oy devşireceği parti Saadet Partisi. Onları ikna edebildi mi edemedi mi bilmiyorum. Saadet Partisi’nin adayı var ama bu partili seçmen artık onun seçilemeyeceğini net görüyor. Yüzde 1 almış. Başka bir tercih yapması muhtemeldir, hatta sandığa gitmemesi muhtemeldir. Saadet Partili seçmen Saadet Parti yoksa CHP’ye dönmüyor. İkinci sırada AK Parti var, MHP var, BBP var sonrasında CHP geliyor bu seçmen için. Bütün çalışmalarda ikinci parti kime oy verirsiniz diye sorulduğunda oy vermeye gitmem deniyor.

Başlangıçta YSK kararı açıklanınca Ekrem İmamoğlu çok büyük bir mağduriyet üzerinden önemli oranda oy kazandı. Son seçimin yüzde 0.15 oranında kazanıldığını da unutmamak lazım. Ona göre büyüklükleri hesaplayın. Daha sonra gördük ki yukarıya doğru çıkması gereken eğri aşağı doğru eğrilmeye başladı İmamoğlu için. Araya pek çok şey girdi. Aşağıya kadar indi ama yukarda kalmasını engelleyemedi. Şöyle bir bakınca 31 Mart seçimlerindeki oy oranlarına yakın bir fark var. 2.5 ayda çok fazla bir şeyi değiştiremezsiniz. Ekrem İmamoğlu hiç mağdur oldum demiyor. Mazbatamı aldılar, geri alacağım diyor. En son ölçümü geçen hafta yaptık. Hala arkadaşlar çalışıyor üstünde. Bugün akşama doğru bitiyor. Siz bunları paylaşınca seçmeni yönlendirme olarak algılıyorlar biz de o yüzden konunun muhataplarıyla paylaşıyoruz.

‘AÇIKOTURUM ADAYLAR VE PROJELERİN ÖNÜNE GEÇTİ’

Açık oturumun yapılacak olması adayların projelerinin her şeyin önüne geçti. Beklentileri her iki taraf da çok yükseldi, onlara cevap verilemedi. Bir gün önce duyduklarımızdan çok da farklı şeyler söylenmedi. İstanbul seçimine 4 aday giriyor bunların hepsi orada olmalıydı. Yüz yüze bakmalıydı. Ayrı ayrı hepsini karşılaştırabilecek şekilde değişik kanallarda açık oturum yapılmalıydı. 15-20 gün öncesinde başlamalıydı bu. Amerikan işi bir yöntem bu. Aslında bir şov. Adaylar birbirlerinin yüzüne bakarak seçim meydanlarında söylediklerini söylerler. Öyle büyük bir seçmen kitlesi var ki AK Parti dışında bir iktidar partisi görmemiş. Yeni bir akım geliyor. 20 senelik döngüye geliyoruz. Belirli değişimler olacak çünkü nesil değişiyor. Gençler değişimi talep edecek siyasetçiler de bundan kaçamayacak.”